Güniz COŞKUN
Pek çok insan eğitimcilerin çok yönlü olması gerektiğine inanıp onların bu yönlerini ve sahip oldukları fikir ve deneyimlerinin yaşamlarında büyük bir yer kapladığını fark ederler. Eğitimcilerinin kendilerine kattıklarının ışığında yürür ve hem akademik hayatları olsun hem özel yaşam alanları olsun aldıkları bu fikir ve deneyimleri birçok alanda kendilerine büyük bir kazanç olduğunu fark ederler. Okulumuzun Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünün değerli ve sevilen hem Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü öğrencileri hem de diğer bölümlerden öğrenciler olsun derslerine çok talep alan Yardımcı Doçent Berrak Burçak ile gerçekleştirdiğim söyleşide, Burçak’ın akademisyenlik kariyerinden bahsedip edebiyat bölümü çıkışlı olmasına rağmen yüksek lisansını tarih altında yapmasında dünya çapında tanınmış Osmanlı Tarihi duayeni Prof. Dr. Halil İnalcık’ın payına değindik.
7 Eylül 1917’de İstanbul’da dünyaya gelen ünlü Türk tarihçi Halil İnalcık, aslen Kırım Tatarıdır. Balıkesir Muallim Mektebi'nde öğrenimini tamamladıktan sonra 1936 yılında Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Yeni Çağ Tarihi bölümünde yüksek öğrenimine başlayan İnalcık 1942 yılında Tanzimat ve Bulgar Meselesi adlı doktora tezini verdi. Uzun yıllar aynı fakültede Osmanlı ve Avrupa tarihi üzerine dersler verdikten sonra 1972 yılında Chicago Üniversitesi Tarih Bölümü'ne "Osmanlı Tarihi Üniversite Profesörü" olarak davet edildi. İnalcık 1973 yılında dünya ilim çevrelerinde meşhur eden kitabı “The Otoman Empire The Classical Age 1300-1600” yayımlandı. Yurt içi ve dışında çeşitli üniversitelerden fahri doktora payeleri alan İnalcık,1992 yılında Bilkent Üniversitesi’ne davet edildi ve burada Tarih bölümünü kurdu. Dünyanın çeşitli üniversitelerinden çok sayıda fahri doktora tevcih edilen İnalcık, 20. yüzyıl sona ererken Cambridge Uluslar arası Biyografi Merkezi tarafından dünyada sosyal bilimler alanında sayılı 2000 bilim adamı arasında gösterilmiştir. Araştırmacılığı, tarihçiliği ve deneyimleri ile dünya çapında nam salan İnalcık, hem tarih açısından öğrencilerine ve okurlarına çok katkısı olduğu gibi Bilkent Üniversitesi’ne de başarılarından ötürü renk katan bir tarihçimizdir. Akademik hayatında bu kadar deneyime sahip olan İnalcık’ın onun yolunda ilerlemeye çalışan eski yüksek lisans öğrencisi şu an ise Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde yardımcı doçent olan Berrak Burçak’ın tarih bölümünü seçmesindeki en büyük payın Prof.Dr. Halil İnalcık olması da şüphesizdir.
Lisansını Bilkent Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamlayan Berrak Burçak’a lisans hayatındaki başarısını akademisyenlik hayatına adım atmasındaki süreci sorduğumda cevapları beni hiç yanıltmadı. Şu an devam eden başarısı, çalışma azmi o yıllarda da değişmeyen Burçak, lisans hayatında çok başarılı bir öğrenci olduğunu mezuniyetinde hem fakülte hem de bölüm birincisi olduğuna değindi. Edebiyat çıkışlı olmasına rağmen yüksek lisansında tarihe yönelen Burçak’a “Peki edebiyattan sonra neden tarih bölümünü seçtiniz?” sorusunu sorduğumda ise, ilk olarak o yıl edebiyat alanında master ve doktora programı açılmadığından şikâyet etti fakat bu talihsizliğin kendisine sonradan fark edeceği büyük avantajlar sağladığının altını çizdi. Eğitim hayatını hep yabancı okullarda tamamlayan Burçak, Türk tarihini yüksek lisansa başlamaya karar vermesine kadar pek bilmediğini batılı okullarda okuduğundan yabancı tarihe daha fazla aşina olduğundan kendi kimliğine ve tarihini merak etmeye başlamasıyla tarih yüksek lisansına sıcak bakmaya başlamış. Başarılı bir öğrenci olduğundan hocalarının da büyük desteği ile 1992’de Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı ve Rektör Prof. Ali Doğramacı tarafından lisansüstü tarih okutacak Tarih Bölümü’nü kurmak üzere Chicago Üniversitesi’nden çağırılan Prof. Dr. Halil İnalcık’ın 1993’te Bilkent Üniversitesi’nde kurduğu Tarih lisansüstü programını başlamış.
“Burnumun dibinde dünyanın en büyük Osmanlı tarihçisi vardı..”
Lisans öğreniminden sonra tarih bölümde yüksek lisans yapmasında hocalarının teşvikleri ve Osmanlı Tarihine karşı merakından sonra en büyük etkiyi Chicago’dan gelip Bilkent Üniversitesi’nde Tarih yüksek lisans bölümünü açan Halil İnalcık olduğunun altını çizen Burçak, herhangi biri açsaydı belki de hiç tarih bölümüne başlamayacağına değindi. 30 senedir Amerika’da olan Halil İnalcık’ın Bilkent’e gelip de tarih alanında büyük başarılarını ve deneyimlerini yeni nesillere aktaracak olmasının büyük avantajını yaşayacağını bildiğinden, bir duayenin eserlerini okumak haricinde birebir o insanı tanımanın; deneyimlerini ve fikirlerini kendine kazanca çevirmenin haklı gururunu yaşadığını ifade eden Burçak, “Burnumun dibinde dünyanın en büyük Osmanlı tarihçisi vardı bu fırsatı boş geçemezdim” diyerek Halil İnalcık’ın akademik hayatında ne kadar büyük bir önemi olduğunu belirtti. Burçak’ın bu sözleriyle mezun olmasının aka bininde İnalcık’ın bölümü açmasının akademik hayatının gidişatıyla büyük bir örtüşme içinde olduğu belli.
“Halil Hocanın tarihe getirdiği en büyük şeylerden bir tanesi tarihi başka bilim dallarıyla desteklemesi”
Prof.Dr. Halil İnalcık’ın tezine göre Osmanlı Beyliği’nin kuruluşu bu zamana kadar okullarda öğrendiğimiz olan 1299’da Bilecik değil de “1302 Bafeus Zaferi”dir. Bu durumun gerçekten böyle olup olmadığını düşünüyor mu diye Burçak’a sorduğum ise cevabının değerli tarihçi İnalcık’la aynı olduğunu anlıyoruz. Burçak, Halil hocanın bunu delillendirerek yaptığını ve en önemlisi Halil hocanın tarihe getirdiği en büyük şeylerden bir tanesinin tarihi başka bilim dallarıyla destekleyerek tezlerini öne sürdüğünü belirtti. Hatta bir örnek vererek Halil hocanın en son öğrencilerinden birinin Arkeoloji mezunu olduğunu ve birlikte yaptıkları çalışmalarında arkeoloji ile tarihi bağdaştırdıklarını söylüyor. Halil İnalcık’ın tezlerinin son derece güvenilir olduğunu iddia eden Burçak, Hocanın bizzat gidip mekân araştırması yaptığını eline sadece bir kaynak alarak tezlerini ortaya koymadığını kafasında canlandırmak adına topografik çalışmalara önem verdiğinden iddiasının asılsız olmadığını belirtti.
“Ezber bozan bir adam”
Halil İnalcık’ın arşive, dokümana ve topografa çok önem vermesiyle birlikte aynı zamanda ezber bozan bir üstat olduğunu belirten Burçak, bir aşkla ve tutkuyla bağlı olduğunu düşündüğü Osmanlı Tarihini anlatırken atfedilen negatif şeyleri tersine çevirdiği gibi görünen olumlu şeylerin de tersinin olabileceğini yazılarında ve kitaplarında görebileceğimizden bahsetti. İnalcık’ın yazılarını tarafsız bulup bulmadığımı sorduğumda ise İnalcık’ın hiçbir zaman ideolojik tarihçilik yapmadığını Osmanlı Tarihini kutsal bir alan olarak ele almadığını yazılarında bu konuda gayet objektif yaklaştığını belirtti. Burçak kendi yazılarında ise hocasının yolundan ilerlemeye çalıştığını ve gördüğü öğrendiği ne varsa akademik hayatında bunları hayata geçirmeye devam ettiğini söyledi.
“70 yıldır tarih yazıyor hala bir klasiktir.”
İnalcık’ın ezbere değil düşünmeye, soru sormaya teşvik ettiğini düşünen Burçak, öğrencisi olduğu yıllardan itibaren İnalcık’ın bu özelliğini kendine örnek aldığını belirtti. Nitekim şu anki öğrencilerine de böyle derslerini anlattığını belirten Burçak, öğrencilerini hiçbir zaman bir olayı, tarihi ezberlemelerini sınavlardaki sorularına bunları yazmalarını değil kendi yorumlarını katmalarına daha çok değer verdiğini söyledi. İnalcık’ın yazılarının siyasi olmadığını eğer böyle olsaydı yazılarının çoktan miladının dolacağını düşündüğünü yazıların sıkıcı değil akıcı bir dille yazdığını belirtti. İnalcık’ın 70 yıldır tarih yazdığını ve hala bir klasik olduğunun altını çizen Burçak, bu tezindeki en büyük payın hocasının yazılarının düşünmeye, soru sormaya teşvik edici olmasından ve tarih gibi bir bilimin statik ve donmuş bilgilerini analitik bir şekilde ve olaylar arasında okuyucuya bağlantı kurdurtabildiğinden olduğunu belirtti. Öğrencilik yıllarından akademisyenlik hayatına kadar kendine bir örnek olarak gördüğü hocası Halil İnalcık’ı ne kadar övse az kaldığını belirten Burçak, hocasının gerçekten gıpta edilecek bir duayen olduğunu da sözlerine ekledi.
Bilkent Üniversitesi Tarih yüksek lisansından sonra doktorasını 2005’te Princeton Üniversitesi’nde tamamlayan Berrak Burçak, Osmanlı tarihi, erken Cumhuriyet dönemi, Osmanlı-Türk entelektüel tarihi ve kadın çalışmaları yapmaktadır. Yazıları International Journal of Urban and Regional Research dergilerinde yayımlanan Dr.Burçak, Bilkent Üniversitesi’nde Türk Siyasi Tarihi ve Türkiye Siyasi Düşünce Tarihi derslerini vermektedir.