Öykü Çetinkale
Dilara Ercan
Son yıllarda hızla artan araç sayısı Bilkent Üniversitesi’nde de etkisini göstermeye başladı. Öğrenciler kampüse geldiklerinde park yerlerinde hiç yer olmamasından şikayet etmeye başladılar. Peki kampüste gerçekten park sorunu var mı? Park edilen alanlar yeterli mi yoksa yetersiz mi? 2016 yılı itibari ile Trafik Sistemi’nde 3 bin öğrenci aracı ve 2 bin akademik personel araç kaydı bulunuyor. Kampüsteki en büyük otopark olan mescit otoparkı, 600 araçlık kapasiteye sahip, öğrenciler genellikle mescit otoparkında yer bulmaya çalıştıklarından bahsediyorlar ve günün belirli saatlerde geldiklerinde, yer bulmanın bir köşe kapmacadan farksız olduğunu söylüyorlar. Yetkililere öğrencilerden gelen birçok şikayet ve dilekçelere rağmen, çözüm üretilemediği ve park sorununun öğrenciler için büyük sorun oluşturmaya devam edeceği görülüyor. Yaptığımız röportajlar sonucunda aldığımız cevaplara göre, birçok öğrenci alınan sticker ücretlerinin ne için kullanıldığını bilmiyor. Sticker ücretlerinin yardımı ile neden yeni otoparklar yapılmadığı ve öğrencilerin yaşadığı bu park sorununa bir çözüm getirilmediği hala büyük bir soru işareti olmaya devam ediyor.
Sorunu Çözmek Adına Neler Yapılıyor?
Trafik ofisinin yetkili amiri Sabahattin Bey otopark sıkıntısının olmadığını açıkladı. Yaklaşık 4300 öğrenci aracının sisteme kayıtlı olduğunu ve okulda 5000’den fazla araç için park yeri bulunduğunu ifade ederek, öğrencilerin binalara yakın olmak istediği için bu problemin ortaya çıktığını sözlerine ekledi. Her dönem yaklaşık 25 oryantasyon yapan trafik ekibi, öğrencileri okuldaki bütün otoparklardan haberdar etmeye ve mümkün mertebede eşit dağılmaları için çalıştıklarını dile getirdi. “Eğer öğrenciler ders vaktinden daha erken gelip binalara yürümeyi göze alırlarsa sorunun ortaya kalkacağına eminiz. Şu an yeni bir otopark yapımı söz konusu değil.” şeklinde, sorulara yanıt verdi. Fakat öğrenciler hala sorunun ortadan kalkmadığının üzerinde durmaktalar. Aynı zamanda park yeri büyütme çalışmaları için belediyeden alınması gereken izinler olduğu şeklinde spekülasyonlar da öğrenciler arasında konuşulmakta.
“Teşvik Edici Bir Ödül Sistemi!”
Endüstri Mühendisliği 2.sınıf öğrencisi Elifnaz Geçer ise okula çoğunlukla erken gelenlerden olduğunu söylüyor. Bütün öğrencilerin sınıflara en yakın park yerlerine park etmeye çalıştığını gözlemleyen Geçer, teşvik edici bir ödül sistemi yapılmasından yana. “Belki kampüse biraz daha az yakın ama hala yürüme mesafesindeki yerler otoparka açılabilir. Ya da en revaçtaki Speed Cafe benzeri yerlere zaman sınırlaması getirilip sirkülasyon sağlanabilir.” Aynı zamanda öğrencilerin bu konuda biraz daha hoşgörülü olması gerektiğini savunuyor; otoparkta kimi zaman park yeri yüzünden kavgalara ve tartışmalara tanıklık ettiğini dile getiriyor. “Herkes ders saatine beş dakika kala geldiği için çok gergin ve stresli oluyor. Böyle bir ortamda da kim önce geldi tartışması da kaçınılmaz oluyor haliyle. Ben de bundan uzak durmak için erken geliyorum.”
“Kimse Özel Aracı Tercih Etmiyor, Zorunda Kalıyor”
Kaan Akıncı ise 3 yıldır Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi. Akıncı, sıkıntının otopark yapılması ile değil; üniversitenin daha çok ulaşım aracı tahsis etmesiyle çözüleceğine inananlardan.
“Trafik ve park etme sıkıntısı gibi nedenlerden dolayı, herkesin özel araba kullanmayı tercih ettiğini düşünmüyorum. Semt servisleri kısıtlı, çok az sayıda ve çok sınırlı saatlerde kalkıyor. Öğlen vakti dersi biten bir öğrencinin, 5.40’a kadar servis beklemesi pek mümkün değil. Bana göre, Tunus’a bu kadar sık araç kalkmasının bir anlamı yok. Ankara’nın başka yerlerine de seferler düzenlenebilir. Ayrıca gün içinde de üniversiteden kalkarsa yığılma yaşanmaz.”
Konu ile ilgili arkadaşlarıyla trafik ofisine başvurulması gerektiğini düşünen Akıncı, öğrencilerin fazla servis için internet üzerinden imza toplamasının yeterli olacağını savunuyor. Kaan ile aynı fikirde olan bir diğer öğrenci ise Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü son sınıf öğrencisi Zeynep Boyacıoğlu.
Boyacıoğlu: “Ring Yapılırsa Araba Kullanmaktan Vazgeçeceğim”
Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünde 4.sınıf öğrencisi olan Zeynep Boyacıoğlu, Beysukent’te yaşadığını ve günde iki veya üç kez ring servisi olursa kendisi de dahil birçok kişinin kampüse araba ile gelmekten vazgeçeceğini ifade ediyor. Eğer otopark genişletilemiyorsa, böyle bir çözüm ile park sorununa bir son vermenin mümkün olduğunu hatırlatıyor. “Her sabah okula geldiğimde derse geç kalma korkusu yaşıyorum. Angora Evleri’nde oturuyorum, ki Bilkent’e çok yakın bir yer. Çayyolu - Beysukent yakınlarına bir ring yapılırsa araba kullanmaktan vazgeçeceğim. Bu araçlar gün içinde 2-3 kere kalkarsa bir çok kişi otobüsü tercih edecektir. Asıl çözüm otopark genişletmek değil; toplu taşımayı arttırmakta bence. “
Problem her ne kadar yönetim tarafından öğrenci kaynaklı olarak görülse de duruma tepki gösteren daha birçok öğrenci var. Zamanla daha da artacak park yeri ihtiyacının, daha çok otobüs hizmeti ile mi yoksa yeni bir otopark inşası ile mi çözüleceği kararı, yine son yetkili mercii olan okul yönetiminde olacak. Trafik ofisinin her yıl düzenlediği oryantasyonlarda güvenli araç sürüş teknikleri ve toplu taşıma araçlarının kullanımı yönünde öğrencileri teşvik edici seminerler düzenlenmesi şimdilik Bilkent Üniversitesi’nin soruna dair çözüm çalışması olarak nitelendirilse de, yıllar geçtikçe öğrenci alımı artan üniversitenin sıkıntıyla nasıl baş edeceği ise merak edilen bir soru olmaya devam ediyor.