Ankara Önder Mahallesi’nden bir insani yardım örneği: İçeriden
Doğa Karaduman
Yine bir Pazar sabahı, ve yeniden yoldayız. Sabahları uyanmak hiç bu kadar kolay ve huzurlu olmamıştı. İhtiyacı olana yardım etmek, var olan potansiyeli açığa çıkarmaya katkıda bulunmak hep tatmin ederdi beni. Bu projede yapılan ise en yakına gitmek… Yakındakini göz görmez derler ya, işte bizler yakınımızı gördük, onlara koştuk her hafta olduğu gibi. Projemizin adı ‘İçeriden’. Ankara Altındağ’da Önder mahallesindeyiz. Ankara’nın en içinden bir fısıltı, ses, bazen de bir mutluluk çığlığı oluyoruz. Yolumuz şehir merkezinden yaklaşık yarım saat sürüyor. Giderken hepimizin yüzünde, gözünde farklı bir heyecan, farklı bir düşünce ya da korku var. Kimimiz çocukların gözlerindeki umutta kaybolacak bugün, kimimiz ise eşitsizliğin yarattığı paradokstan çıkamayacak, bir lokma ekmeği çok görecek kendine eve döndüğünde. Arabamız mahalleye yaklaşıyor, Ankara’nın içinden çıktığımız hissine kapılıyoruz her zamanki gibi. Arabanın tekeri eve gelmişiz gibi, tanıdık bir sesle eşlik ediyor bize; çakıl taşlarının o çıkardığı sesi unutmak mümkün değil.
Bugün her hafta olduğu gibi ihtiyacı olan ailelere gıda ve kışlık kıyafet ulaştırmaya geldik. Sosyal medya instagram hesabımız theinsidersofankara aracılığıyla toplanan yardımlar bugün de Önder mahallesinde onlarca insanın mutluluğu olmaya devam ediyor, hem onların hem de bizlerin içini ısıtıyor o gülüşler.
İlk evimizi ziyaret ediyoruz, 8 kardeşin yaşadığı eve atılan ilk adımda bir su sesi geliyor, yerler ıslak, çocuklar yalın ayak. Annenin kucağında ikizler. Birini ben alıyorum diğerini Seray. 1 yaşına girecekler yakında, 40 günlükken ilk kucağımıza almıştık onları, hala aynı kokuyorlar, dünyanın en saf, temiz kokusu bu. Gıda ve kıyafet yardımı ve biraz da lafladıktan sonra evden çıkıyoruz, kızlar da peşimizden geliyor mahallede.. Ev sahibiyle yürümekte bir başka oluyor böyle olunca, biz de aileden oluyoruz. |
Küçük Halep deniyor ama uyum içinde yaşanıyor…
İçeriden projesi etkinliklerini Ankara’nın en çok Suriyeli nüfusunu barındıran Önder Mahallesi’nde gerçekleştiriyor. Ankara’nın geneline bakacak olursak, T.C. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün 2019 yılında güncellediği son rapora göre 5.500 milyon olan şehir nüfusunun 94.944 kişisini geçici koruma altındaki Suriyeliler oluşturuyor. Ankara’daki bu sayının diğer illerden kaçak yollarla gelen ya da kayıt altında olmayan Suriyeliler ile büyük oranda arttığı tahmin ediliyor. Nüfusunun dörtte üçünü Suriyelilerin oluşturduğu Önder mahallesi ise, Halep’ten gelen insanların çokluğu sebebiyle mahalle sakinleri arasında Küçük Halep olarak anılıyor. 8 bin nüfuslu Önder mahallesinde Suriyelilerin yanı sıra Irak, Somali, Afganistan gibi birçok ülkeden mülteci bir arada yaşıyor. Farklı etnik kökenlerin oluşturduğu bu toplum içinde yaşanan sosyal entegrasyon problemleri ise şimdilik büyük ölçekte bir huzursuzluk yaratmamakla birlikte, gerekli önlemler alınmaz ise gelecek için tehdit oluşturma potansiyelinde. Entegrasyon problemlerinin en büyük sebebi ise medya ve diğer sosyal platformlar ile çoğalan, Suriyeliler ile ilgili doğru bilinen yanlışlar. Empati eksikliğinin de desteklediği bu yanlış bilgileri doğrulamak sosyal uyum süreci adına oldukça önemli. Mülteciler alanında 9 farklı ilde yüzlerce insanın hayatına dokunan Hayata Destek Derneği ise bu alanda uzman insanlarla birlikte bilgilendirici yayınlar ve infografikler yayınlıyor. Hayata Destek Derneği’nin “doğru bilinen yanlışlara aldanmayın, #Geleceğinİşaretlerini okuyun” hashtagi ile sosyal medyada başlattığı yazı serisi ise gerçeğe ışık tutuyor.
İşte Suriyeliler ile ilgili doğru bilinen yanlışlar…
Suriyelilerin devletten maaş ya da yardım aldığı toplum genelinde doğru bilinen bir yanlış. Hayata Destek raporunun da belirttiği üzere, Türkiye, uluslararası fonlarla besleniyor. Suriye krizinden doğan insani yardım ihtiyaçları, hükümetler, uluslararası kuruluşlar ve insani yardım ajansları aracılığıyla finanse ediliyor. Yabancılara yönelik Sosyal Uyum Yardım (SUY) programı ise Avrupa Birliği tarafından finanse ediliyor. Kasım 2018 itibariyle yarısından fazlası 18 yaşının altında olan yaklaşık 1,5 milyon kişi bu programdan yararlanıyor. Sosyal uyumun en büyük bariyerlerinden bir diğeri ise Suriyeli mültecilere vatandaşlık verildiği iddiası. Bu iddianın aksine, Suriyeliler 22 Ekim 2014 tarihinde kabul edilen Geçici Koruma Yönetmeliği kapsamında Türkiye’de geçici koruma statüsünde bulunuyorlar. Göç İdaresi’nin verileri ise bunu doğrulayacak nitelikte, 9 senede sadece 80 bin Suriyeli mülteciye Türkiye vatandaşlığı verildi ve bu sayıya aile bağıyla vatandaşlık hakkı bulunanlar da dahil. Suriyelilere TOKİ evleri verildiği ise bir diğer yanlış… Türkiye vatandaşı olmayan biri, hangi ülkenin vatandaşı olursa olsun, parasını ödese dahi TOKİ’den ev satın alamıyozr. Ayrıca Suriye vatandaşlarının Türkiye’de gayrimenkul edinme hakları bulunmuyor. Bunların yanı sıra, telefon faturalarının devlet tarafından ödendiği, toplu taşımadan bedava faydalandıkları, ilaçları eczaneden bedava aldıkları ve üniversiteye sınavsız girdikleri ise doğru bilinen diğer yanlışlar. Çoğunlukla doğru bilinen yanlışların şekillendirdiği önyargı temelli ilişki dinamikleri, Önder Mahallesi’nde barışçıl bir şekilde kendini gösteriyor.
İçeriden projesi etkinliklerini Ankara’nın en çok Suriyeli nüfusunu barındıran Önder Mahallesi’nde gerçekleştiriyor. Ankara’nın geneline bakacak olursak, T.C. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün 2019 yılında güncellediği son rapora göre 5.500 milyon olan şehir nüfusunun 94.944 kişisini geçici koruma altındaki Suriyeliler oluşturuyor. Ankara’daki bu sayının diğer illerden kaçak yollarla gelen ya da kayıt altında olmayan Suriyeliler ile büyük oranda arttığı tahmin ediliyor. Nüfusunun dörtte üçünü Suriyelilerin oluşturduğu Önder mahallesi ise, Halep’ten gelen insanların çokluğu sebebiyle mahalle sakinleri arasında Küçük Halep olarak anılıyor. 8 bin nüfuslu Önder mahallesinde Suriyelilerin yanı sıra Irak, Somali, Afganistan gibi birçok ülkeden mülteci bir arada yaşıyor. Farklı etnik kökenlerin oluşturduğu bu toplum içinde yaşanan sosyal entegrasyon problemleri ise şimdilik büyük ölçekte bir huzursuzluk yaratmamakla birlikte, gerekli önlemler alınmaz ise gelecek için tehdit oluşturma potansiyelinde. Entegrasyon problemlerinin en büyük sebebi ise medya ve diğer sosyal platformlar ile çoğalan, Suriyeliler ile ilgili doğru bilinen yanlışlar. Empati eksikliğinin de desteklediği bu yanlış bilgileri doğrulamak sosyal uyum süreci adına oldukça önemli. Mülteciler alanında 9 farklı ilde yüzlerce insanın hayatına dokunan Hayata Destek Derneği ise bu alanda uzman insanlarla birlikte bilgilendirici yayınlar ve infografikler yayınlıyor. Hayata Destek Derneği’nin “doğru bilinen yanlışlara aldanmayın, #Geleceğinİşaretlerini okuyun” hashtagi ile sosyal medyada başlattığı yazı serisi ise gerçeğe ışık tutuyor.
İşte Suriyeliler ile ilgili doğru bilinen yanlışlar…
Suriyelilerin devletten maaş ya da yardım aldığı toplum genelinde doğru bilinen bir yanlış. Hayata Destek raporunun da belirttiği üzere, Türkiye, uluslararası fonlarla besleniyor. Suriye krizinden doğan insani yardım ihtiyaçları, hükümetler, uluslararası kuruluşlar ve insani yardım ajansları aracılığıyla finanse ediliyor. Yabancılara yönelik Sosyal Uyum Yardım (SUY) programı ise Avrupa Birliği tarafından finanse ediliyor. Kasım 2018 itibariyle yarısından fazlası 18 yaşının altında olan yaklaşık 1,5 milyon kişi bu programdan yararlanıyor. Sosyal uyumun en büyük bariyerlerinden bir diğeri ise Suriyeli mültecilere vatandaşlık verildiği iddiası. Bu iddianın aksine, Suriyeliler 22 Ekim 2014 tarihinde kabul edilen Geçici Koruma Yönetmeliği kapsamında Türkiye’de geçici koruma statüsünde bulunuyorlar. Göç İdaresi’nin verileri ise bunu doğrulayacak nitelikte, 9 senede sadece 80 bin Suriyeli mülteciye Türkiye vatandaşlığı verildi ve bu sayıya aile bağıyla vatandaşlık hakkı bulunanlar da dahil. Suriyelilere TOKİ evleri verildiği ise bir diğer yanlış… Türkiye vatandaşı olmayan biri, hangi ülkenin vatandaşı olursa olsun, parasını ödese dahi TOKİ’den ev satın alamıyozr. Ayrıca Suriye vatandaşlarının Türkiye’de gayrimenkul edinme hakları bulunmuyor. Bunların yanı sıra, telefon faturalarının devlet tarafından ödendiği, toplu taşımadan bedava faydalandıkları, ilaçları eczaneden bedava aldıkları ve üniversiteye sınavsız girdikleri ise doğru bilinen diğer yanlışlar. Çoğunlukla doğru bilinen yanlışların şekillendirdiği önyargı temelli ilişki dinamikleri, Önder Mahallesi’nde barışçıl bir şekilde kendini gösteriyor.
Esnaf halinden memnun…
Çoğunluğu Halep olmak üzere Suriye’nin farklı bölgelerinden gelen insanlar Önder Mahallesi’nde işlerini kurdular. Yaşamlarını sürdürmek için çalışan Suriyeliler ’in Türkiye’de kanunen mal sahibi olma hakları yok. Bu sebeple kira karşılığı iş yerlerini açan Suriyeli esnaf durumdan memnun.
Önder Mahallesi’ndeki esnaftan birine Türkiye’nin sunduğu koşullar ve memnuniyeti ile ilgili sorulan soruya ise aldığımız yanıt şöyle: “Devletten, milletten Allah razı olsun, biz Suriye, Halep’ten geldik. İşten memnunuz. Dükkan kira. Ailem 8 kişi. Başka devlet olsa bizi almazdı.”
Öte yandan yerel halk, Suriyelilerin vergi vermemesinden şikayetçi. İlk geldiklerinde herkesin memnun olduğunu, fakat şu an sıkıntılar çıktığını söyleyen Berber Ali ise, “Bizim ülkemizin insanına açtırsa da bizler ticaret yapsak” diyerek durumdan yakınsa da bir arada yaşamanın çok büyük bir sorun yaratmadığını söylüyor.
İşte Ankara’nın pek bilinmeyen fakat Suriyeliler ile barış inşasının temellerinin çoktan atıldığı Önder Mahallesi, İçeriden projesinin oluşmasına sebep oluyor.
Esnaf halinden memnun…
Çoğunluğu Halep olmak üzere Suriye’nin farklı bölgelerinden gelen insanlar Önder Mahallesi’nde işlerini kurdular. Yaşamlarını sürdürmek için çalışan Suriyeliler ’in Türkiye’de kanunen mal sahibi olma hakları yok. Bu sebeple kira karşılığı iş yerlerini açan Suriyeli esnaf durumdan memnun.
Önder Mahallesi’ndeki esnaftan birine Türkiye’nin sunduğu koşullar ve memnuniyeti ile ilgili sorulan soruya ise aldığımız yanıt şöyle: “Devletten, milletten Allah razı olsun, biz Suriye, Halep’ten geldik. İşten memnunuz. Dükkan kira. Ailem 8 kişi. Başka devlet olsa bizi almazdı.”
Öte yandan yerel halk, Suriyelilerin vergi vermemesinden şikayetçi. İlk geldiklerinde herkesin memnun olduğunu, fakat şu an sıkıntılar çıktığını söyleyen Berber Ali ise, “Bizim ülkemizin insanına açtırsa da bizler ticaret yapsak” diyerek durumdan yakınsa da bir arada yaşamanın çok büyük bir sorun yaratmadığını söylüyor.
İşte Ankara’nın pek bilinmeyen fakat Suriyeliler ile barış inşasının temellerinin çoktan atıldığı Önder Mahallesi, İçeriden projesinin oluşmasına sebep oluyor.
İçeriden Projesi
Önder Mahallesi’nde yaşayan, temel kaynaklara ulaşım konusunda sıkıntı yaşayan insanların ihtiyaçlarına yanıt olmak amacıyla 2014 yılında başlayan bu sosyal sorumluluk projesi, yalnız Önder Mahallesi değil, Ankara’nın Hıdırlıktepe gibi diğer yoksul mahallelerine de gıda ve kıyafet yardımı ulaştırıyor. İnsani yardımın projeleştirme süreci proje koordinatörü Serkan Horoz’un 2014 yılı Kurban bayramında ailesiyle yardım için Önder Mahallesi’ne gitmesiyle başladı. Gıda ihtiyacını yakından gözlemleyen Horoz, Bilkent Üniversitesi çatısı altında Umudun Yurttaşları adlı projeyi başlattı. Daha geniş kitlelere ulaşmak isteyen Serkan, üniversiteden bağımsızlaştı ve bu işe gönül veren iki kişi ile birlikte “İçeriden” adıyla yeni bir projeye başladılar. |
Din, dil, ırk ayırt etmeden çalışan ve ihtiyacı olan tüm insanlara yardım etmeyi amaçlayan İçeriden projesinin ilk hedefi Ankara’nın gecekondu bölgelerinde temel gıda ihtiyacına çözüm olmak. Gıda yardımı için bütçesini Bilkent Üniversitesi akademisyenleri ve bireysel bağışlarla sağlayan koordinatörler, hafta sonları yapılan süt, yumurta, tavuk, et, bakliyat gibi temel gıda alışverişi sonrası belirlenen ailelere gıda kolilerini ulaştırıyor. Bağımsız bir insanı yardım projesi olan İçeriden, Önder mahallesinin medyada yansıtılmayan yüzünü instagram hesapları, theinsidersofankara üzerinden açığa çıkarıyor. Gıda ve kıyafet yardımlarının yanı sıra isim vermeden anlatılan hayat hikayeleriyle toplumsal bilinci arttırarak Suriyelilerin, yerel halkın ve diğer mültecilerin sosyal uyum sürecine katkıda bulunuyor.
Sosyal Uyum: Birlikte var olabilme
İçeriden projesi Önder Mahallesi’ne yaptığı yardımlarla öne çıktı, öte yandan mahalleli de toplumsal yaşamın bilincine varmak için proje gönüllülerine çok değerli bir eğitim fırsatı tanıdı. Yapılan gıda ve kıyafet yardımlarından belki de daha önemliydi sosyal uyum bizler için. Bu sebeple her gittiğimiz evde, her dokunduğumuz insanla olabildiğince vakit geçirdik. Uyumu sağlamak adına ise proje ekibi, RET Dayanışma ve Kalkınma Derneği’nin verdiği “Sosyal Uyum ve Barış İnşaası Eğitimi’ne katıldı. Farklı şekillerde tanımlanan bu kavram UNICEF tarafından toplumu oluşturan insanların ve grupların beraber var olabilme becerilerinin kalitesi olarak tanımlanmıştır. Birleşmiş Milletler Sosyal Kalkınma Araştırmaları Enstitüsü’ne göre sosyal uyumun bileşenleri ise; sosyal ilişkiler, kültürel ve etnik çeşitliliklerin beraber var olabilmesi, güven, katılımcılık ve dayanışma olarak sayılıyor. Bu bileşenleri sağladığımızda sosyal uyumu da sağlamış oluruz. Proje koordinatörü Seray Günay katıldığı Sosyal Uyum ve Barış İnşası eğitiminden sonra bu konudaki düşüncelerini şöyle açıklıyor: “Sosyal uyumu sağlayan bileşenlerin gerçekleşmesi için iyi bir yönetime ve insan haklarına saygıya ihtiyaç var, eğer bir toplumda sosyal uyum zayıfsa çatışmalar sık gerçekleşir. Sosyal uyumun güçlü olduğu toplumlarda ise çatışmanın asla gerçekleşmeyeceği söylenemez. Sosyal uyum bazen farklı kültürden iki insanın sadece yan yana oturması bile olabilir. Biz Önder Mahallesi’nde ve ileride bulunacağımız sahalarda sosyal uyum için elimizden geleni yapacağız. ” Bu uyumu sağlamak adına yapılan son etkinliklerden olan kedi evi yapımı ise farklı kültürden insanları bir araya getirerek ortak bir paydada buluşturdu.
Çocuklarla birlikte etkinlikler: Kedi Evi Yaptılar
Yaptıkları gıda ve kıyafet yardımlarının yanı sıra, İçeriden projesi geçtiğimiz haftalarda ise RET Yardımlaşma ve Kalkınma Derneği ile birlikte Suriyeli ve Türk çocukları birleştirmek ve sosyal uyumu desteklemek amacıyla bir kedi evi yaptılar. 4-5 kişilik gruplara ayrılan çocuklar, gözetmenler ve gönüllüler eşliğinde kediler için yaptıkları evin üzerine isimlerini yazdılar. Sosyal uyumun beraberinde hem yardımlaşmayı hem de takım çalışmasını öğretmeyi amaçlayan bu etkinlik kedilere de sıcak bir yuva oldu. Kedi evi yapımında koordinatörlük yapan Çağla Durak’a fikirlerini sorduk…
Sosyal Uyum: Birlikte var olabilme
İçeriden projesi Önder Mahallesi’ne yaptığı yardımlarla öne çıktı, öte yandan mahalleli de toplumsal yaşamın bilincine varmak için proje gönüllülerine çok değerli bir eğitim fırsatı tanıdı. Yapılan gıda ve kıyafet yardımlarından belki de daha önemliydi sosyal uyum bizler için. Bu sebeple her gittiğimiz evde, her dokunduğumuz insanla olabildiğince vakit geçirdik. Uyumu sağlamak adına ise proje ekibi, RET Dayanışma ve Kalkınma Derneği’nin verdiği “Sosyal Uyum ve Barış İnşaası Eğitimi’ne katıldı. Farklı şekillerde tanımlanan bu kavram UNICEF tarafından toplumu oluşturan insanların ve grupların beraber var olabilme becerilerinin kalitesi olarak tanımlanmıştır. Birleşmiş Milletler Sosyal Kalkınma Araştırmaları Enstitüsü’ne göre sosyal uyumun bileşenleri ise; sosyal ilişkiler, kültürel ve etnik çeşitliliklerin beraber var olabilmesi, güven, katılımcılık ve dayanışma olarak sayılıyor. Bu bileşenleri sağladığımızda sosyal uyumu da sağlamış oluruz. Proje koordinatörü Seray Günay katıldığı Sosyal Uyum ve Barış İnşası eğitiminden sonra bu konudaki düşüncelerini şöyle açıklıyor: “Sosyal uyumu sağlayan bileşenlerin gerçekleşmesi için iyi bir yönetime ve insan haklarına saygıya ihtiyaç var, eğer bir toplumda sosyal uyum zayıfsa çatışmalar sık gerçekleşir. Sosyal uyumun güçlü olduğu toplumlarda ise çatışmanın asla gerçekleşmeyeceği söylenemez. Sosyal uyum bazen farklı kültürden iki insanın sadece yan yana oturması bile olabilir. Biz Önder Mahallesi’nde ve ileride bulunacağımız sahalarda sosyal uyum için elimizden geleni yapacağız. ” Bu uyumu sağlamak adına yapılan son etkinliklerden olan kedi evi yapımı ise farklı kültürden insanları bir araya getirerek ortak bir paydada buluşturdu.
Çocuklarla birlikte etkinlikler: Kedi Evi Yaptılar
Yaptıkları gıda ve kıyafet yardımlarının yanı sıra, İçeriden projesi geçtiğimiz haftalarda ise RET Yardımlaşma ve Kalkınma Derneği ile birlikte Suriyeli ve Türk çocukları birleştirmek ve sosyal uyumu desteklemek amacıyla bir kedi evi yaptılar. 4-5 kişilik gruplara ayrılan çocuklar, gözetmenler ve gönüllüler eşliğinde kediler için yaptıkları evin üzerine isimlerini yazdılar. Sosyal uyumun beraberinde hem yardımlaşmayı hem de takım çalışmasını öğretmeyi amaçlayan bu etkinlik kedilere de sıcak bir yuva oldu. Kedi evi yapımında koordinatörlük yapan Çağla Durak’a fikirlerini sorduk…
Çağla Durak: “ Benim için en önemli etkinliklerden biri bu oldu, aynı dili konuşmayan çocuklar yardımlaşmayı, paylaşmayı öğrendiler. Birbirlerinin isimlerini yazdılar, herkes bir ucundan tuttu kedi evinin mahalleye taşıdılar. Her grup yaptığı kedi evini Önder Mahallesi’nde bir köşeye yerleştirdi, önlerine de su koydular… Etkinlik sonundaki mutluluğumu, tatminimi tarif etmem mümkün değil.”
MAHALLENİN KAHRAMANLARI
Önder mahallesi sakinlerinden yaptığı yardımlarla, sıcak gülüşleriyle, içtenlikleriyle tanınan Cevriye Teyze ve Cavit-Hafize Etleç çifti İçeriden adlı projenin de en büyük destekçilerinden oldular. Mahalleye her gittiğimizde ihtiyacı olan insanların tespitinde ve yardımların ulaştırılmasında rol oynayan mahallenin pelerinsiz kahramanlarıyla görüşüyoruz.
MAHALLENİN KAHRAMANLARI
Önder mahallesi sakinlerinden yaptığı yardımlarla, sıcak gülüşleriyle, içtenlikleriyle tanınan Cevriye Teyze ve Cavit-Hafize Etleç çifti İçeriden adlı projenin de en büyük destekçilerinden oldular. Mahalleye her gittiğimizde ihtiyacı olan insanların tespitinde ve yardımların ulaştırılmasında rol oynayan mahallenin pelerinsiz kahramanlarıyla görüşüyoruz.
CEVRİYE TEYZE: Küçücük çocuğun günahı ne?
Her seferinde misafirperverliğiyle, bizleri en sıcak gülümsemeyle karşılayan, uzun süre uğramayınca bizlere darılan Cevriye teyze. O bizlere hep can şenliği her. Herkesin yardımına koşar, ihtiyaç sahipleriyle bizleri buluşturur. Sadece Suriyelilere yardım ediyor diye tehdit edilen, evi kundaklanan Cevriye teyze hala yardımlarına devam ediyor. Cevriye teyzemize Önder Mahallesi hakkındaki düşüncelerini sorduk. Cevriye teyze: “Bizim mahallemiz hep Bolu Gerede, Mengen Çankırılıydı. Ben Önderde 35 senedir oturuyorum, burada evlendim. Suriyeliler gelmeden önce hep türktü komşularımız. Mahallemiz güzeldi. Suriyeli gelince bizden çok kimse kalmadı. Suriye’de ne kadar yoksul fakir varsa hepsi öndere doluştu. Eşim pek istemese de ben hep onlara yardımcı olmaya çalıştım. Nankörü de var, minnet duyanı da. İnsan sonuçta. Ben ne yapıyorsam o bebeler için yapıyorum. Küçücük çocuğun günahı ne? Soruyorum sana. Bakanlıktan, kuruluşlardan yardımlar geliyor, ben de ihtiyaç sahiplerine veriyorum. 100’den fazla evi düzdük, ben hep evimdeki eşyaları verdim” dedi. |
CAVİT-HAFİZE ETLEÇ: Suriyelilerin anne babası, Uluslararası İyilik Ödülü’nü aldı!
Onlar orada açken gözümüze nasıl uyku girsin?
Onlar orada açken gözümüze nasıl uyku girsin?
Önder Mahallesinde Suriyelilerin anne babası olarak bilinen Cavit Etleç ve karısı Hafize teyze 7 senedir 300’den fazla Suriyeli’nin evini döşediler, 1000’i aşkın aileye yardım ediyorlar. 2017 yılında ise Uluslararası İyilik Ödülü’nü alan çift, evlerinin 7/24 ihtiyaca, yardıma muhtaç herkese açık olduğunu söylüyor hep. Hafize teyzeye çay içmeye uğruyoruz, bizi her zamanki gibi yanında yaşayan Suriye’li Hayat abla karşılıyor. Hafize teyze geliyor sonra, yorgun, biraz hasta. Ama o mutluluğu gözlerinde yine.
Hafize teyzeden kendini anlatmasını istiyoruz. Hafize teyze: “Bu mahallede ne ararsan var, Somalilisi, Afganı, Suriyelisi.. Hepsi gariban. Biz de yoksuluz, Cavit emekli, hala tesisat işlerine gidiyor. Eşime Cavit baba derler bu mahallede, çok saygı duyarlar. Gelen yardımlar sayesinde bir dünya ev kurduk döşedik. Menfaatin ne Hafize teyze diyecek olursan, öbür dünyada sorgu sual var, ben Allahtan korkarım. Biz ısınıyoruz, onların yatacak döşeği yok, ben nasıl rahat uyuyayım..” |
Eve Dönüş
Önder Mahallesi’nde geçirdiğimiz 3-4 saatin sonunda eve dönüş yolundayız. Arabaya biner binmez Serkan’ın gözleri doluyor, yardım ettiği insanlar için mi yoksa elini tutamadıklarına mı… Bilmiyoruz. Hepimiz açız aslında geçirdiğimiz koca günün ardından, ama hem büyük bir burukluk, hem de tarif edilemez bir tatmin duygusu sarıyor hepimizi. Gelecek hafta için planlar şimdiden yapılmaya başlanıyor, gelecek yardımları konuşuyoruz, tespit ettiğimiz yeni aileleri de listemize ekleyip yeniden umut olmayı amaçladığımız bir haftaya hazırlanmaya başlıyoruz.
Zıtlıkların, anlaşmazlıkların olduğu fakat her şeye rağmen bunları önemsiz kılan yardımlaşmanın ve empatinin hüküm sürdüğü Önder Mahallesi… Bilkent’li bir grup öğrencinin başlattığı, 5 senedir süren bu projeye katılmak ve yaptıklarımız hakkında bilgi edinmek için:
instagram: theinsidersofankara
[email protected]
Kaynakça:
https://www.unhcr.org/tr/turkiyedeki-multeciler-ve-siginmacilar:
https://www.hayatadestek.org/wp-content/uploads/2019/06/infografik-20190620-dogru-bilinen-yanlislar.pdf
http://www.milliyet.com.tr/pazar/altindag-da-bir-suriye-mahallesi-2386604
http://www.hurriyet.com.tr/yerel-haberler/ankara/8-bin-nufuslu-mahallenin-ucte-ikisi-suriyeli-41098453
Sözlü Kaynaklar:
Hafize Etleç-mahalle sakini,
Cevriye Teyze-mahalle sakini,
Çağla Durak-Kedi Evi projesi,
Serkan Horoz-İçeriden proje koordinatörü,
Seray Günay-İçeriden proje koordinatörü,
Berber Ali, Esnaf-Pide Salonu
Önder Mahallesi’nde geçirdiğimiz 3-4 saatin sonunda eve dönüş yolundayız. Arabaya biner binmez Serkan’ın gözleri doluyor, yardım ettiği insanlar için mi yoksa elini tutamadıklarına mı… Bilmiyoruz. Hepimiz açız aslında geçirdiğimiz koca günün ardından, ama hem büyük bir burukluk, hem de tarif edilemez bir tatmin duygusu sarıyor hepimizi. Gelecek hafta için planlar şimdiden yapılmaya başlanıyor, gelecek yardımları konuşuyoruz, tespit ettiğimiz yeni aileleri de listemize ekleyip yeniden umut olmayı amaçladığımız bir haftaya hazırlanmaya başlıyoruz.
Zıtlıkların, anlaşmazlıkların olduğu fakat her şeye rağmen bunları önemsiz kılan yardımlaşmanın ve empatinin hüküm sürdüğü Önder Mahallesi… Bilkent’li bir grup öğrencinin başlattığı, 5 senedir süren bu projeye katılmak ve yaptıklarımız hakkında bilgi edinmek için:
instagram: theinsidersofankara
[email protected]
Kaynakça:
https://www.unhcr.org/tr/turkiyedeki-multeciler-ve-siginmacilar:
https://www.hayatadestek.org/wp-content/uploads/2019/06/infografik-20190620-dogru-bilinen-yanlislar.pdf
http://www.milliyet.com.tr/pazar/altindag-da-bir-suriye-mahallesi-2386604
http://www.hurriyet.com.tr/yerel-haberler/ankara/8-bin-nufuslu-mahallenin-ucte-ikisi-suriyeli-41098453
Sözlü Kaynaklar:
Hafize Etleç-mahalle sakini,
Cevriye Teyze-mahalle sakini,
Çağla Durak-Kedi Evi projesi,
Serkan Horoz-İçeriden proje koordinatörü,
Seray Günay-İçeriden proje koordinatörü,
Berber Ali, Esnaf-Pide Salonu