COMD 331 Haber Merkezi
  • COMD 331 HABER
    • Sonbahar 2021-2022
    • COMD 331 SONBAHAR 2020-21 FİNAL HABERLERİ >
      • Beyda Gülpınar, Ayça Sıla Avcı
      • Buket Nur Özdemir
      • Burcu Kalfa, Yağız Sütay
      • Can Erkazancı, Gaye Hakkıoğlu
      • DENİZ ÖZDEN
      • Doğa Atalay
      • Eylem Ladin Değer
      • Gizem Uzuner – Serem Erbaş
      • İnci Işık, Şebnem Türe
      • Saray Edanur Erdoğan
      • SENA AKTÜRK
      • Zeynep Süeda Özer
    • 2019-20 Güz Final Projeleri >
      • Elçin- Gizem Fall Final 2019-20
      • ayda anıl- ekin müge dedeoğlu fall 2019-20 final
      • Naushwerwan Aziz -Final Project 2020
      • Hudaverdi Alperen Demirok Fall Final 2019-20
      • Fatma Selin Somuncu Final fall 2019-20
      • Eda Sinem Sütemen Final Fall 2019-20
      • Müge Uğuz- Seren Köklem
      • Aylin Bozkurt Fall Final 2019-20
      • Ziya Deniz Değirmenci Final Fall 2019-20
      • Ege Karcı Final Fall 2019-20
      • Ömer Adil Özgüler Final Fall 2019-20
      • Zeynep Arslan Final Fall 2019-20
    • 2019-20 Güz Midterm >
      • Köklem Seren 2019-20 Fall MT
      • Müge Uğuz Fall 2019 MT
      • Berkay Tekin 2019-20 Fall - MT
      • Ziya Deniz Değirmenci- FALL 2019 MT
      • H. Alperen Demirok - Midterm
      • Ömer Adil Özgüler 2019-FALL mt
      • gizemfall2019MT
      • Aslıhan Özhan fall 2019 mt
      • Ekin Müge Dedeoğlu 2019 Fall MT
      • Aylin BOZKURT- Fall 2019 MT
      • Ayda Anıl Fall 2019 MT
      • Zeynep Arslan FAll-2019 MT
      • F.SELİN SOMUNCU -FALL 2019 MT
      • EDA SİNEM SÜTEMEN - FALL 2019 MT
      • DOĞA 2019 FALL MIDTERM
      • Ege Karcı Fall 2019-20 MT
      • Elçin Esin Midterm 2019-20
      • Khaled Arabiyat Fall 2019-20
      • Jeongmin Hong Fall 2019-20
    • 2018-19 Bahar Midterm
    • 2017-18 Sonbahar Haber
    • 2017-18 Güz Dönemi Haberleri >
      • Yusuf KAYA
      • Dilara Akboğa
      • Selen Tornacı
    • 2017-18 Bahar Haberleri >
      • 2016 SONBAHAR FİNAL
      • COMD 331 Bahar 2016 Final
      • İlkbahar 2016 >
        • Nihan Bayram / Kardelen Ipek Final
        • Işıl Vural Final
        • Gizem Bilim Final
        • Bikem Ahıska
        • Can Tüysüz - Final
        • Eda Kiriscioglu-Final
        • Başaran Eşkinat / Bahar Hazal Öztürk - Final
        • Aygen Ecevit-final
        • Ece Bahtiyar- Erdem Girgin Final
        • Andrea Peris
        • Elena Riego
        • Neslihan Final
        • oğuzhan demir
        • Macit Ersin SEZER
        • Deniz Tezel
        • Melis Parlak
        • Eylem DİNÇER
        • Mutlu Burak Özmen
        • Didem Kaya
        • Öykü İpek Çetinkale
        • Ferzad Şekerci
        • Asena Büyükakgül
        • R. Kutay Elmacı
        • EBru Akaytar
        • Dilara Ercan
      • Yunus Emre Bayu
      • Kaan Çakmak
      • idil unsal
      • Orçun Toksavul
      • Damla Gürkanlı
      • Umur BÜYÜKHATİPOĞLU
      • Pınar ÇAKIR
      • Abbas Hasanov
    • Sonbahar 2014 >
      • M. Koray
      • Semra >
        • EKİN
      • Oğuzcan
      • Okan
      • Burcu
      • Deniz
      • N. Koray
      • Cansu
      • Melike
      • Gencer
      • Kimya
      • Ceren
      • Nakşidil
      • Mert
      • Gamze
      • Enis
      • Mels
      • Bahar 2014 >
        • EMİRHAN
        • DURMUŞ
        • HARİKA ZİYA
        • EREN
        • MERT
        • BURAK
        • BARIŞ
        • Nida Özgenil Dergi
    • COMD 331 DERGİ
  • FALL 2024 Midterms

Bahçelievler 7. Cadde’nin  Yayalaştırılması Halka Sorulacak!

4/9/2018

0 Comments

 
Picture

Ankara’nın popüler caddesi Bahçelievler 7. Cadde araç trafiğine kapanabilir. Hürriyet gazetecisi Taha Ayhanın verdiği bilgiye göre, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, caddenin yayalaştırılması için Nisan ayında bir referandum yapılacağını açıkladı. Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odalar birliği ile  yapılan toplantıda konuşan Taşdelen, caddenin araç trafiğine kapatılması konusunun Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna ile yaptıkları görüşmede gündeme geldiğini kaydetti.  Taşdelen, “Vatandaş yayalaştırılsın derse Büyükşehir ile ortak projeye bir sonraki gün başlıyoruz” dedi. 
İkamet edenler katılacak

Taşdelen, nisan ayının sonuna doğru yapmayı hedefledikleri referanduma Bahçelievlerde ikamet edenlerin katılacağını bildirdi. Türkiye İstatistik Kurumu Ankara Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, Bahçelievler Muhtarlığına kayıtlı toplamda 1051 seçmen bulunuyor. Halihazırda Bahçelievler Muhtarlığına kayıtlı olan seçmen, kafeler ve sosyal mekanlarıyla pek çok kişinin günlük olarak ziyaret ettiği caddenin kaderini belirleyecek.
Yerel sakinler “yayalaştırılsın” diyor 
Yerel  sakinlerlerle yapılan röportajlarda Aşkabat Caddesinideki araba yolunun rahatsız edici olduğu belirtildi. Konuştuğumuz Bahçelievler sakinleri, özellikle Aşkabat Caddesi’ndeki araba yolundan şikayetçi. En büyük nedeni ise hafta içinde bile yürünmesi zor olan kaldırımlarda insan yoğunluğunun hafta sonu gelen misafirlerden dolayı daha da kötüleşmesi. Semt sakinleri trafik ve kalabalıktan dolayı evlerinde sıkıntı yaşıyor ve caddenin trafiğe kapatılmasını destekliyor. 26 senedir Bahçelievler’de oturan Ali Serdar caddedeki seslerin günlük yaşamlarını olumsuz etkilediğini belirterek “Özel günlerde evimizde rahat dinlenemiyoruz. Korna sesleri gece geç saatlere kadar devam ediyor. Referandumda ailecek oyumuz “yayalaştırılsın” olacak” dedi.
 
Esnaf referandumdan memnun değil
Ancak cadde işletmecileri trafiğin kapatılması halinde zarar edeceklerini düşünerek referandumda hayır oyu vermeyi düşünüyor. İşeletmeciler tarafından sıcak karşılanmayan referandum sonucunda “yayalaştırılsın” çıkarsa, özellikle restoran sahipleri kendilerine masraf çıkacağından endişe ediyor. İşletmelerine malzemeleri getiren arabaların artık arka sokakta durması ve malzemelerin ordan taşınması gerekecek. Park yeri konusunda da zorlanacaklarını düşünen Arabica Coffee House’un Müdürü Erdi Çelik,  “Hem bu caddede çalışan hem de gelen misafirlerin birçoğunun arabası var ve zaten park konusunda sıkıntı yaşanıyor. Bu sorun çözülmeden caddeyi trafiğe kapatmak daha büyük sorunlara yer açacaktır” dedi.
 
Muhtar Kalyoncu: Bahçelievler sakinlerinin fikri önemli
Bahçelievler’de 3 senedir muhtarlık yapan Süleyman Kalyoncu referandumla ilgili demeçlerde bulundu. Bahçelievler kalbi olarak görülen 7. Cadde için çok önemli bir referandum olduğunu belirten Kalyoncuoğlu, Bahçelievler sakinlerini, esnafını hatta gelen misafirleri etkileyecek bir durumdan olduğuna dikkat çekti. Alper Taşdelen referandum kararını  ilettikten sonra çalışmalara başlanıldığını söyleyen Kalyoncu, caddenin trafiğe kapatılması konusunda bölge sakinlerinin görüşlerinin önemli olduğunu belirtiyor.
 
Çiğdem Mahallesi'nde evet çıkmıştı
Ankara'da daha önce 2016 Mart ayında muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) yardımıyla Çiğdem Mahallesinde referandum yapıldı. Vatandaşlara mahallede bulunan futbol tesislerinin yerine park yapılması konusunda görüşleri soruldu. Yerel sakinler mahallenin belirli noktalarında bulunan sandıklarda oylarını kullandı ve 98.7% katılımla büyük ilgi gösterdi. Sonraki gün açıklanan %94’luk “park olsun”  sonucundan sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi çalışmalara başladı.


 
 
0 Comments

Çayyolu Buz Pateni Tesisi Açıldı!

4/9/2018

0 Comments

 
                                       

Duru Köse

Uzun süredir beklenen Çayyolu Buz Pateni Tesisi Ocak 2018’de açıldı. T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı olan tesis, Çayyolu Koru Mahallesi’nde yer alıyor.

Jimnastik, bale ve dans gibi çeşitli spor branşlarını içinde barındıran buz pateni artık Çayyolu sakinlerine daha yakın; yeni açılan pist Çayyolu’nda oturan aileler için önemli bir boşluğu dolduracak. 600 metrekarelik buz pateni pisti barındıran tesis, çocuklar için buz pateni kurslarının yanı sıra yetişkinlere de pistin boş olduğu saatlerde tesisten yararlanma olanağı sağlıyor.

Tesise ilgi büyük
Çayyolu Buz Pateni Tesisi’nin öncesinde de dört yıl buz pateni antrenörlüğü yapmış olan Ahmet Çağanoğlu, tesise beklenenin çok üzerinde rağbet olduğunu söyledi. Yoğun talep sebebiyle 8-12 yaş grubu kurs kontenjanlarının haziran ayına kadar dolduğunu belirten antrenör, “Aldığımız patenlerin sayısı tesisimizden yararlanan insanlara yetmiyor, yoğun saatlerde herkese uygun numarada pateni sağlamakta zorluk çekiyoruz” dedi.

Aileler mutlu
Çayyolu Buz Pateni Tesisi açılmadan önce Ankara’da T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı sadece bir tane buz pateni tesisi vardı. Bahçelievler’de olan buz pateni tesisi Belpa, Çayyolu sakinlerinin yanı sıra Bilkent ve İncek sakinlerine de oldukça uzaktı. Artık Çayyolu Buz Pateni Tesisi, Bahçelievler’den uzakta oturan ziyaretçilere büyük kolaylık sağlıyor. Yaşamkent sakini anne Elif Turgut, “kızım Leyla buz pateni yapmayı çok istiyordu ama trafik ve park sorunu nedeniyle Belpa’ya gidemiyorduk, Çayyolu Buz Pateni Tesisi açıldığı için çok mutluyuz” dedi.

Ödüller gelmeye başladı
Çayyolu Gordion Spor Kulübü adıyla yarışmalara katılan kulüp, çok kısa bir süre öncesinde açılmış olmasına rağmen şimdiden ödül kazandı. 26-28 Ocak tarihleri arasında İzmir’de katıldıkları yarışmada birinci olan kulüp aynı zamanda Kocaeli’nde yapılan turnuvalarla Senkronize Buz Pateni’nde Türkiye birincisi ilan edildi. Antrenör Bükre Karabulut, her katıldıkları yarışmadan madalya ile döndüklerini açıkladı.

Buz hokeyi de var
Antrenör Çağrı Karabulut, sadece buz pateniyle sınırlı kalmadıklarını belirtirken, Türkiye’de buz hokeyine gereken önem verilmiyor olmasından yakındı. Minikler grubunun yanı sıra büyükler grubunun istikrarlı bir şekilde ilerlediği müjdesini veren antrenör, önümüzdeki aylarda katılacakları yarışmalardan oldukça ümitli. 
0 Comments

Bilkent, Yeni Kurallar ve Çalışmalarla Sigarayı Bırakıyor!

4/9/2018

0 Comments

 
Picture
Bilkent Üniversitesi yetkilileri, okulun her alanında ve her saatte sigara tüketen öğrenci sayısının artması sonucu, öğrencileri okulda sigara kullanımından caydırma amaçlı bir dizi önlem aldı. 2006 yılında Sigara Bırakma Polikliniğini Bilkent Sağlık Merkezinde tüm Bilkentlilerin hizmetine sundu. Bilkent Üniversitesi öğrencilerinin her sene gittikçe artan sigara tüketimi, BBC Türkiye'nin 31 Mayıs 2016 Dünya Sigarayı Bırakma Gününde Türkiye'de yapmış olduğu 83 bin 100 kişinin sigara kaynaklı nedenlerle yaşamını yitirdiğine ve 252 bin çocuk ve 14.5 milyon yetişkinin tütün ürünü kullandığını belirten araştırmayı doğrular nitelikte. Sigara Bırakma Polikliniğinin yanı sıra Sigarasız Yaşam Çalışmaları başlatan, fakülte binalarının çevresine sigara içenler ve içmeyenler için alanlar belirleyen, kural ihlali tespitinde yaptırım uygulayan Bilkent, öğrencilerin sigarayı bırakmasına gerçekten etki ediyor mu?

2007 yılında başlayan ve hâlen devam eden oryantasyon programında yer alan Sigarasız Bilkent dersi, öğrencilere sigaranın zararlarından ziyade sigaranın bir bağımlılık olduğunu anlatmayı hedefliyor. Oryantasyon programlarında her sene iki oturum şeklinde Sigarasız Bilkent dersi olduğunu belirten  Bilkent Üniversitesi Sigara Bırakma ve Danışma Polikliniği Dr. Başak Soyluoğlu, bu dersin amacının öğrencilere sigara ve nargilenin birer simge olduğunu gösterip asıl sorunun tütün ve nikotin bağımlılığı olduğunu anlatmak olduğunu belirtti. Dr. Soyluoğlu "Sigara da nargile de tütün ve bağımlılık yapan madde olan nikotini içeriyor. Bağımlılık yapıcı maddelerin özelliği, vücuda girdikten bir süre sonra bu bağımlılığın ve ihtiyacın gittikçe artmaya başlamasıdır. Amacımız, insanların ne şekilde alıştığını ve bunun nasıl bir bağımlılık haline geldiğini anlamak." dedi.
           
Sigarasız Bilkent Derslerine İlgi Yüksek!

Sigarasız Bilkent çalışmalarının olumlu yönde ilerlediğini belirten ve çalışmalar başladıktan sonra öğrencilerin sigarayı bırakma oranında bir azalma olup olmadığını anlamak için alan çalışması yapılması gerektiğini vurgulayan Dr. Soyluoğlu, derslerin verimliliği hakkında ise "Şunu fark ediyorum, daha çok öğrenci bu Sigarasız Bilkent derslerine katılıyor ve katıldıkça en azından bir öğrenci başka bir arkadaşına söylüyor ya da kapıların üzerinde 'sigara bırakma noktası' yazılarını görüyorlar. Yani bir şekilde okuldan destek alabileceklerini bildikleri için başvuru sayısı daha çok artmış diyebilirim." dedi.

Sarı Çizgiler Engelleyici!
Bilkent Üniversitesi yetkililerinin aldığı caydırıcı bir önlem olan okuldaki her binanın önüne sigarasız alanları ve yalnızca belirli sınırlar içerisinde sigara içilebileceğini belirtmek için çekilen sarı çizgiler, öğrenciler üzerinde etkili olmaya başladı. Sarı çizgilerin arka tarafında yani binalardan uzak kısımlarda sigara içme zorunluluğunun bir şeye dikkat çekmek olduğunu belirten Dr. Başak Soyluoğlu "Sigara içmeyi bir miktar zorlaştırdığınız zaman kişilerin bıraktığı ve sigaran içmekten uzaklaştığı görülmüş. Bu sarı çizgilerle beraber öğrencilerin birbirini ikaz etmesi ve kendi sağlıklarını koruması da yeterli olabilir." dedi.

İktisadi ve İdari Sosyal Bilimler Fakültesi A binası yarı zamanlı güvenlik görevlileri, bina önlerine sigarasız alanları belirtmek için çekilen sarı çizgilerin sigara kullanan öğrenciler üzerindeki etkisini gözlemleyebildiklerini ve bu çizgilerin caydırıcı oluğunu belirttiler. "Görev süresince baktığımızda, bu çizgilerden sonra sigara içmeye çıkan öğrenci kalabalığında bir azalma fark ediliyor. Sigara içmenin serbest olduğu alanlar daraldığından bazen öğrenciler çıkıp sigara içmeye üşeniyor. Sarı çizgiyi geçen ve sigara içmenin yasak olduğu alanlarda içen arkadaşların tespiti sonucunda da isimlerini alarak işlem uyguluyoruz. Bu da öğrencileri hem caydırıyor hem de kurallara uymaya itiyor." dedi.

Birçok Bilkent öğrencisinin kaldığı, 1989 yılında yapılmış olan ve o zamanlar sigara yasağı olmamasından dolayı sigarasız alanın düşünülmediği yurtlar, uzun zamandır Sigarasız bir Bilkent için Bilkent Yurtlar Müdürlüğü tarafından ciddi yaptırımlar ile korunuyor. Sarı çizgi kuralı için yurt binaları arasında yeterli alan olmamasına rağmen sigara ile ilgili sıkı denetimler olduğunu belirten Bilkent Yurtlar Müdürlüğü Görevlisi Necla Kılıç "Abdullah Bey'in rektör olmasından sonra sigara denetimi üniversite genelinde ve özellikle yurtlarda çok sıkılaştı. Sigara içmek isteyen öğrenci, odası kaçıncı katta olursa olsun aşağı inmek ve dışarı çıkmak zorunda. Yurt binasına giriş yapıldığı an herhangi bir tütün ürünü kullanımı kesinlikle yasak. Bu uyarıyı öğrencilere hem e-posta ile iletiyoruz hem de biz kendimiz uyarıyoruz. Yurt içerisindeki ortak alanlarda veya odada tütün ürünü kullandığı tespit edilen öğrencilere cezaî işlem uyguluyoruz ve tutanak tutturuyoruz" dedi.  
0 Comments

MEDYA’NIN KALBİ, GAZETEBİLKENT’İN DÜZENLEDİĞİ 6.MEDYA ZİRVESİNDE ATTI

4/9/2018

0 Comments

 
Picture
Ege Katırcıoğlu

​Türkiye’nin en büyük online öğrenci gazetesi GazeteBilkent’in medya dünyasının seçkin isimlerini ağırladığı “Medya Zirvesi” etkinliğinin 6.’sı 17-18 Şubat tarihinde Bilkent Mithat Çoruh Amfide gerçekleşti. Zirvede bu yıl karikatürist Cem Güventürk, Hürriyet gazetesinin CEO’su Çağlar Göğüş, yazar İlhami Algör, AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan, oyuncu Kerem Fırtına, fotoğrafçı Sezgin Yılmaz ve spor yazarı Uğur Karakullukçu konuk oldu. Daha önce Engin Altan Düzyatan, Bekir Coşkun, Fatih Portakal ve Tamer Karadağlı gibi konukları ağırlayan Medya Zirvesi, medya alanında ilerlemek isteyen öğrencilere medya profesyonelleriyle bir araya gelme fırsatı sunuyor.

Zirvede, izleyiciler arasında medya alanında kariyer düşünen öğrenciler çoğunluğu oluşturdu. Ayrıca bu öğrenciler dışında konuklara olan özel hayranlıkları sebebiyle zirveye gelen izleyiciler de vardı. Konukların tecrübelerini aktardığı ve soru-cevap şeklinde geçen zirve iki gün boyunca birbirinden keyifli anlara sahne oldu. Zirveyi farklı açılardan ele almak için, zirveyi benim gibi yerinden takip eden GazeteBilkent eski Genel Yayın Yönetmeni Can Tüysüz, GazeteBilkent spor yazarı Baran Ataman ve Bilkent Uluslarla arası İlişkiler öğrencisi ve Bilkent Sosyal Demokrasi Topluluğu Başkanı Onur Aygün ile bir röportaj gerçekleştirdik.

- GB Spor yazarı Baran Ataman daha önce sadece TV ekranlarında gördüğü isimleri çıplak gözle görmenin verdiği mutluluğa vurgu yaptı. Ayrıca bir GB yazarı olarak gelecek sene ki zirvede bu zirvenin de üstüne koymaları gerektiğinin önemine değindi.
“Televizyonda gördüğüm insanlarla karşılaşmak güzel bir deneyim oldu, umarım seneye de böyle bir zirve, hatta daha da güzel bir zirve organize edebiliriz.”
GazeteBilkent spor yazarı Baran Ataman 6.Medya Zirvesi hakkında şunları söyledi: “Zirveyi heyecanla beklemiştim, tanıdığım insanlar gelecekti; Yetvard Danzikyan, Kerem Fırtına, Uğur Karakullukçu hepsini dinlemek istiyordum. Zirvenin ilk günü güzel başladı, güzel devam etti ama Yetvard Danzikyan'ın söyleşisi bence zirvenin en keyifli yeriydi. Ertesi gün Kerem Fırtına ve Uğur Karakullukçunun söyleşileri de karşılıklı sohbet şeklinde geçti, bence çok çok güzeldi. Televizyonda gördüğüm insanlarla karşılaşmak güzel bir deneyim oldu, umarım seneye de böyle bir zirve, hatta daha da güzel bir zirve organize edebiliriz.”
-Bilkent Sosyal Demokrasi Topluluğu Başkanı Onur Aygün zirvenin medyanın farklı açılarını ele aldığına vurgu yaptı. Onur Aygün, medyanın toplum üzerindeki etkisinin anlaşılması açısından bu etkinliğin altın değerinde olduğuna değindi.
“Medya ile ilgili birçok alanda farklı pozisyonlarda görev yapan insanları arka arkaya dinlemek medyayı tüm boyutlarıyla anlamamda yardımcı oldu.”
 
Bilkent Uluslararası İlişkiler öğrencisi ve Bilkent Sosyal Demokrasi Topluluğu Başkanı Onur Aygün şu görüşlerde bulundu: ”Öncelikle etkinlikte emeği geçen tüm arkadaşlara böyle değerli kişilerle bizleri buluşturdukları için teşekkür ediyorum. Medya ile ilgili birçok alanda farklı pozisyonlarda görev yapan insanları arka arkaya dinlemek medyayı tüm boyutlarıyla anlamamda yardımcı oldu. Ayrıca, konuşmacıların çoğunun genç olması bilgi ve yorumlarını bizlere iletirken daha anlaşılır olmalarını sağladığını düşünüyorum. Özellikle bazı konukların konuşmalarına değinmek istiyorum. Sayın Yetvard Danzikyan’ın konuşmasında azınlıkların basında yer bulmalarının zorlukları ve yayın hayatlarını devam ettirmelerindeki zorlukları üzerine çok güzel bir konuşma gerçekleştiğini düşünüyorum. Ayrıca, sayın Cem Güventürk’ün Türkiye’de mizahın basında neden değer kaybettiğini dinlemek sadece medya açısından değil aynı zamanda sosyolojik bakımdan da genel bir çerçeve sağlamama yardımcı oldu. En can alıcı konuşmanın da sayın Çağlar Göğüş’e ait olduğunu düşünüyorum. Türkiye basınında patronlar ile yazarların arasındaki ilişkileri daha detaylı anlayabildik. Kısacası, çok verimli bir 2 gün geçirdiğimizi düşünüyorum; düzenleyen ekibi tebrik ediyorum ve çalışmalarının devamını heyecanla bekliyorum.”
-GazeteBilkent eski Genel Yayın Yönetmeni Can Tüysüz, Medya Zirvesi’nin büyük bir özveri ve kolektif akılla organize edildiğine vurgu yaptı.
"Medya Zirvesi GazeteBilkent için artık bir gelenektir. Bugün bu etkinliğin altıncısını gerçekleştiriyoruz. Her sene bu organizasyon için kulübün içindeki çeşitli birimlerden insanlar kafa kafaya veriyor.”
Görüşlerini aldığım GazeteBilkent eski Genel Yayın Yönetmeni Can Tüysüz zirvenin güzel geçtiğini vurgularken, "Medya Zirvesi GazeteBilkent için artık bir gelenektir. Bugün bu etkinliğin altıncısını gerçekleştiriyoruz. Her sene bu organizasyon için kulübün içindeki çeşitli birimlerden insanlar kafa kafaya veriyor. Profesyonel bir etkinliği çıkarmak esas amaç olsa da üyelerin sadece yazı yazarak değil aynı zamanda organizasyona dokunarak kulübe katkı vermeleri bizi mutlu ediyor. Biliyorsunuz ki; gönüllülük esasına dayanan kulüp işlerinde en önemli duygu; aidiyet duygusudur. İnsan kendini ait hissettiği yerde her zaman daha fazlasını vermeye hazırdır. Medya Zirvesi sürecinde de emek koyan üyelerimiz bizi biz yapan, kulübün devamlılığını sağlayacak olan üyelerdir. Bazen istediğimiz gibi olmasa da her sene bir önceki seneden daha iyi bir etkinlik çıkarmak GazeteBilkent'in en büyük hedefidir. Umuyorum gelecek senelerde de kulübün ismine ve ortaya koyduğu işlere yakışır etkinlikler düzenleriz." diyerek kulüple ve organizasyonla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

0 Comments

KARDA TARİHİ BAŞARI!

4/9/2018

0 Comments

 
Batuhan Karabacak

Avusturya’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen 2018 CEV Kar Voleybolu Avrupa Şampiyonasında Türkiye’yi temsil eden Aleyna Vence ve Buğra Eryıldız ikilisi gümüş madalya kazandı. Grup maçlarının tamamını kazanan milliler yarı finalde Rusya’dan Dayanova ve Ushkova ikilisiyle eşleşti. Rakibini 12-10, 7-11’lik setlerle mağlup eden ikili, ilk kez düzenlenen Kar Voleybolu Şampiyonasında adlarını finale yazdırma başarısını gösterdiler. Final karşılaşmasında ise Litvanya’yla karşılaşan milliler, iyi bir oyun sergileyerek 14-12, 9-11, 11-7, 9-11’lik setlerle final mücadelesini ti-break (uzatma) setine taşıdı. Ti-break setinde 11-8’lik skorlarla mağlup olan milli sporcular bu önemli şampiyonada gümüş madalya kazanarak tarihi bir başarı gösterdi. 
 
Kar kraliçeleri oldular
Turnuva öncesi Avusturya’nın Wagrain/Kleinarl & Flachau Kayak Merkezi’inde düzenlenen teknik toplantıda, milli sporcular Aleyna ve Buğra ikilisi Avrupa Voleybol Konfederasyonu (CEV) tarafından “Kar Kraliçesi” ödülüne layık görüldüler. Millilerimiz 2018 CEV Kar Voleybolu Avrupa Turu ayakları Erciyes, Uludağ ve Kranjska Gora Etaplar’ında altın madalya kazanmıştı.

Birbirimizi tamamlıyoruz

Çıktıkları ilk mücadeleden itibaren muhteşem bir performans koyan ikili, hem yurtiçinde hem de yurtdışında sporseverler tarafından büyük bir ilgiyle takip edildi. Ortaya koydukları pozitif oyun anlayışları ve sempatik tavırları onları kısa süre içerisinde bu yeni sporun en tanıdık yüzleri haline getirdi. Şampiyonanın ardından ülkeye dönen milliler Bilkent Üniversitesi radyosu Radyo Bilkent’in spor programı Kısa Paslar’a konuk oldu ve canlı yayında açıklamalarda bulundu. Genç yıldız Aleyna Vence (21) : “Buğra (36) Abla’yla saha ve saha dışında çok iyi bir uyumumuz var. Onun tecrübesini hissetmek bana büyük bir rahatlık veriyor. Buğra gibi kariyerli bir oyuncuyla oynamak benim için çok büyük bir şans. Onunla beraber oynayarak oyunumu geliştirme fırsatı buluyorum ve birbirimizi tamamladığımızı düşünüyorum” dedi.

Türk milli takımları seviyesinde ilk defa denenen bir tecrübeli ve bir genç oyuncudan oluşan takım modeli, büyük bir başarı yakaladı. Bu model Amerika ve Almanya milli takımları tarafından da sıkça kullanılan ve başarılar elde etmiş bir modeldi. Buğra Eryıldız da aynı radyo programında bunu doğrulayan açıklamalarda bulundu: “Aleyna saha içerisinde çok enerjik, her saniye tutkulu ve cesur bir şekilde oyununu ortaya katıyor. Bir tecrübeli ve bir genç oyuncudan kurulu takımlar plaj voleybolunda hep başarılı olmuştur, Aleyna’yla beraber iyi bir uyum yakaladık ve sezon süresince 3 altın madalya kazanmayı başardık.
 
 
“BU BAŞARIYI HAYAL BİLE EDEMEZDİK”
Kar Voleybolu yeni bir spor, bu tarihi başarıyı yakalayacağınızı hayal eder miydiniz sorusunu cevaplayan Buğra Eryıldız şu sözleri kullandı: “İlk defa CEV Avrupa Voleybol Turu Erciyes etabında kar üzerinde oynadık ve kesinlikle Avrupa Şampiyonasında final oynayacağımızı hayal edemezdik. Erciyes etabını kazanmak bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu ardından Federasyonumuz bize desteğini gösterdi ve bizi Avrupa’da oynanan turlara gönderdi. Avrupa ayaklarındaki başarılarımızla da, Erciyes’teki başarının bir tesadüf olmadığını gösterdik. Avrupa Şampiyonasına geldiğimizde buradaki favori takımlardan biriydik ve final oynama başarısını gösterdik. Final mücadelesinde bizi en çok mutlu eden şey Avusturyalı seyircilerin desteğini arkamıza alma fırsatı oldu, Türk oyuncular olarak kendimizi sevdirmek ve insanların beğenisini kazanmak bizi çok mutlu etti. Final karşılaşmasında ise kaybetmemize üzülmedik çünkü önemli olan istikrar ve yüksek standartlarda oyun ortaya koymaya devam edebilmek, biz de bu sezon bunu başardık.”
  
“KAR VOLEYBOLUNA YATIRIMIMIZ SÜRECEK”
Türkiye, kar ve plaj voleyboluna en çok yatırım yapan ülkelerden biri ve her sezon uluslarası birçok üst düzey spor organizasyonuna ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Kar voleyboluna yapılan yatırım ise şimdiden kitlelerin ilgisini çekmeye başladı. İlk defa 2013 yılında oynanmaya başlayan sporun şuanda olimpik spor olması gündemde. Şu ana kadar plaj voleybolu kurallarıyla oynanan oyunun kısa dönem içerisinde kendine özgü kurallara sahip olabilir.
Programa katılan Türkiye Voleybol Federasyonu Plaj ve Kar Voleybolu Yönetmeni Oğuz Değirmenci, Türkiyenin bu alandaki çalışmalarını şu sözlerle özetledi: “Bu yeni spora desteğimizi sürdürüyoruz geçen sezon ve bu sezon olmak üzere toplamda 4 Avrupa turuna ev sahipliği yaptık. Erciyes A.Ş ve Teleferik A.Ş gibi çok değerli sponsorlarla çalışarak bu önemli organizasyonlara imza atabiliyoruz. Gelecek sezon için hedefimiz Avrupa Şampiyonasına ev sahipliği yapabilmek, kar voleyboluna yatırımımız sürecek.”
0 Comments

“3. Türkiye Gençlik Çalıştayı” Bilkent Üniversitesi’nde Geleceğin Politikacılarını Bir Araya Getirdi

4/8/2018

0 Comments

 
Picture

-Yağız G. GÜRBÜZTÜRK

Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübü 24-25 Şubat 2018 tarihlerinde 11 üniversiteden öğrencileri bir araya getirerek Türkiye’yi yakından ilgilendiren uluslararası gündem maddelerini tartıştı. İki günde gerçekleştirilen etkinliğe bu yıl ilk defa, yorumlarını öğrencilerle paylaşmak üzere, Prof. Dr. Ersel Aydınlı gibi uzman akademisyenler de davet edildi.

Uluslararası İlişkiler Kulübü organizatörleri AŞTİ’de karşıladıkları misafirleri ile beraber Ata’ya saygılarını sunmak üzere Anıtkabir’e gitti. Bilkent Uluslararası İlişkiler Kulübü Başkanı Muratcan Topal tarafından Anıtkabir'de yapılan çelenk bırakma töreninin ardından yaptığı konuşmada “Kendi ülkemizdeki üniversitelerle bile yok denecek kadar az ilişkilerimiz, fikir alışverişimiz varken kendimizi nasıl Uluslararası İlişkiler öğrencileri veya bu ülkenin gelecekteki yöneticileri diye nitelendiririz?” diyerek ülke genelinde öğrenci etkileşiminin önemini vurguladı.
.
Üniversiteler arasında bağlar kuruluyor
Etkinliğin bir amacı da öğrenciler arasında tanışma ve bir çevre oluşturma fırsatı yaratmak. Farklı üniversitelerden öğrencilerin katıldığı organizasyonlar üniversiteler ve gelecekteki meslektaşlar arası bağları kuvvetlendiriyor. Ankara Üniversitesi Genç Mülkiyeliler Kulübü Başkanı Ozan Arslan  Bilkent’deki çalıştay deneyimini şöyle anlattı: “Buradaki deneyimimiz bize çok şey kattı, hem akademik hem de sosyal anlamda. Yeni dostluklar edindik, çoğu üniversite hakkındaki önyargılarımızdan arındık. Bilkent ise artık ikinci bir evimiz gibi. Gelecekte düzenlenecek etkinliklere katılmak, ortak bir projede çalışmak da isteriz. Özellikle bu branşta birbirimize daha yakın olmalıyız ki ileri adım atabilelim. ”

Organizasyon akademisyenler tarafından takdir edildi
Yorumcu akademisyenler konuşmacılarla oturumdan önce tanıştı ve oturumdan sonra sertifikalarını bizzat verdi. Kürsüdeki konuşmalarında ise organizasyon hakkında oldukça pozitif yorumda bulunan akademisyenler bu tür organizasyonların artması gerektiğini ve devamındaki organizasyonlara da katılmak istediklerini belirtti. Prof. Dr. Ersel Aydınlı kürsüdeki konuşmasında organizatörleri, konuşmacıları, ve dinleyicileri bu organizasyonun bir parçası oldukları için tebrik etti. İİSBF ve Hukuk fakülteleri tarafından güçlü yönleriyle işitilen organizasyon diğer akademisyenler tarafından sosyal medyada tebrik edildi.

En büyük zorluk kaynak kıtlığı
Bilkent Uluslararası İlişkiler Kulübü yetkilileri, sosyal bilimler alanında etkinlik gerçekleştirmenin en büyük zorluğunun kaynak kıtlığı olduğunu belirtti. Daha öncelerde sponsor bulmanın zor olduğunu fakat imkansız olmadığını belirten yönetim kurulu üyeleri, bu zorluğun nedenini ilgi eksikliğine ve ekonominin kötü gidişatına dayandırıyor ve bu nedenlerin birbirini beslediğini savunuyorlar. Sosyal bilimler “biriken bilgi” metoduyla işlediğinden dolayı fikir alış-verişi ve tartışmalar en önemli rolü oynuyor
0 Comments

April 07th, 2018

4/7/2018

0 Comments

 
0 Comments

BİLKENT KADIN ÇALIŞMALARI TOPLULUĞU TÜRKİYE’NİN HER YERİNDEN KADINLARI BİR ARAYA GETİRDİ

4/7/2018

0 Comments

 
Picture

 
Hanife Rümeysa Bozdoğan
 
Bilkent Kadın Çalışmaları Topluluğunun ikincisini düzenlediği ‘Kadın Zirvesi 2018’ 10-11 Şubat’ta Bilkent Üniversitesi Mithat Çoruh Amfide gerçekleştirildi. Türkiye’nin birçok üniversitesinden katılımcıların ve alanında uzman konuşmacıların katılımıyla gerçekleşen zirve etkinliğinde kadına dair çeşitli konular interaktif bir şekilde ele alındı.
 
Bilkent Kadın Çalışmaları Topluluğu Türkiye’nin birçok yerinden kadınları bir araya getirdi. Feminizm ve kadınlara dair birçok konunun tartışıldığı Zirve etkinliğinin amacı kadınları bilinçlendirme, farklı konular üzerine düşündürme ve ülkemizde kadına yönelik giderek artan algıya yönelik örgütlendirmekti. Alanında uzman olan konuşmacılar ile bir arada olmak isteyen katılımcılar etkinliğe yoğun bir ilgi gösterdi.
 
Kadın cinayetleri gün geçtikçe artıyor
İki gün süren etkinliğin açılış konuşması Bilkent Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışan Nilgün Fehim-Kennedy tarafından gerçekleştirildi. Zirve sürecinde konuşmacılar çeşitli konular hakkında bilgiler sunarken, kadınlara yönelik şiddet ve istismar olaylarının günden güne artması katılımcıların en çok dikkatini çeken konulardan biri oldu.
 
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Başkanı Gülsüm Kav, ‘Kadın Cinayetlerinin Toplumsal Boyutu’ adlı konuşmasıyla kadın cinayetleri hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gülsüm Kav ‘Platformun 2017 yılına dair verileri Türkiye’ye yönelik oldukça karamsar bir tablo çizmekte. 2017 yılında 409 kadın öldürüldü, 387 çocuk istismara uğradı ve 332 kadına cinsel şiddet uygulandı. Kadın cinayetleri bu yıl rekor bir seviyeye ulaştı. İlk kez bir yılda öldürülen kadın sayısının 400’ü aştı. Kadın cinayetlerindeki hem sayısal artık hem de bu cinayetlerin nitelik değiştirmesi bizi çok tedirgin ediyor. Bu veriler medyaya ve hukuka yansıyan sayılar. Görünmeyen ve duyulmayan daha fazla sayıda şiddet ve cinsel istismar olaylarının olduğunu biliyoruz’ dedi.
 
“İyi Hal İndirimi Cinayet Oranlarının Artmasına Sebep Oluyor”
Zirvede açıklanan bu verilere göre, günümüzde giderek artan kadına ve çocuklara yönelik şiddet ve istismar olayları bu konu üzerinde devlet tarafından alınan önlemlerin yetersiz olduğunu doğrular nitelikte. Gülsüm Kav bu konuya dair şu açıklamalarda bulundu ‘İyi hal indirimi suç oranın artmasının önemli nedenlerinden biri. Takım elbise ve tıraşlı bir şekilde duruşmaya gitmek hakimlerin kararlarını etkiliyor. Davalardan böyle kararlar çıkması erkekleri nasıl olsa bir şey olmaz iyi hal indirimi alırız diye cinayete sürüklüyor. Kadın cinayetlerine yönelik daha ağır cezalar caydırıcı bir rol oynayabilir’.
 
“Çevremdeki Erkekleri Kadına Yönelik Şiddet Hakkında Bilinçlendireceğim”
Kadına yönelik şiddet olaylarının ve cinayet oranlarının her yıl içerisinde giderek artması etkinliğe katılan öğrencilerin bilinçlenmesine yol açtı. Medyada çıkan şiddet ve cinayet haberlerinin giderek artması bu konu hakkında devletin hukuki alanlarda daha fazla çalışması gerektirdiğini gözler önüne serdi. Kadınların bu konu hakkında haklarını bilmeleri ve bununla mücadele etmek için eskisinden daha çok örgütlenmeleri gerektiği sonucu çıktı. Etkinliğe katılan Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğrencisi Mehmethan Duran “Kadın cinayetlerinin ortaya çıkarıldığı bu etkinlik bu konu üzerinde çok fazla çalışmamızın gerektirdiğini gösterdi. Etkinlikte daha fazla erkek katılımcı olsaydı bu konu daha yararlı bir hale gelebilirdi. Ama bu etkinlikten edindiğim bilgiler ile çevremdeki insanları özellikle erkekleri kadına yönelik şiddet hakkında bilinçlendirmeye çalışacağım” dedi.
 
Etkinlikte ele alınan diğer konular ise şu şekildeydi: Zirvenin ilk günü Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Selin Akyüz ve Pamukkale Üniversitesi Doktora Eğitim Görevlisi Murat Göç’ün ‘Siyasette Erkek Halleri ve Erkekler Feminizmin Neresinde?’ adlı oturumuyla başladı. Daha sonra Serbest Gazeteci Burcu Karakaş ‘Medyanın Gözünden Kadına Yönelik Şiddet’ adlı konuşmasıyla kadınların hangi haberlerle medyada yer aldığını dile getirdi. Doktor Filiz Ak ise ‘LGBTİ Bireyler İçin Sağlık Hizmetleri’ konu başlığıyla katılımcılara bilgiler verdi. Etkinliğin ikinci günü ise Uçan Süpürge tarafından hazırlanan bir film gösterimi gösterisi ile başladı. Daha sonra CHP Ankara Milletvekili Ayşe Gülsün Bilgehan ‘Avrupa ve Türkiye’de Kadın Hakları’ adlı bir sunum gerçekleştirdi. Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı Mine Söğüt ise ‘Kadınlar ve Korkular’ başlıklı konuşmasıyla etkinlikte yer aldı. Günün son oturumu ise Özgür Gündem Gazetesi Eski Genel Yayın Yönetmeni ve Avukat Eren Keskin tarafından gerçekleştirilen ‘İç Hukuk ve Uluslararası Hukuk Açısından Kadına Yönelik Şiddet’ adlı konuşma ile sonlandı. İki gün süren etkinliğin son gününde Türkiye’nin birçok yerinden gelen katılımcılara katılım sertifikasının verilmesinin ardından feminizm üzerine çalışmalar yapan üniversite öğrencilerinin katılımıyla Kadın Çalıştayı gerçekleştirildi. Bu çalıştayda toplumsal cinsiyet, flört şiddeti, feminist hareketinde erkeklere düşen görevler ve annelik gibi konular ele alındı.
 
Kadın Zirvesinin ikincisi, faaliyetlerine 2015 yılında başlayan Bilkent Kadın Çalışmaları Topluluğu tarafından gerçekleştirildi. Feminizm, toplumsal cinsiyet tanımı ve kadın sorununa yönelik kampüsteki insanları bilinçlendirmek üzere çıktıkları yolda ataerkil düzen ve erkekler üzerine de çalışmalar yapıyor. Yaklaşık 250 kişinin katıldığı etkinlik hakkında Bilkent Kadın Çalışmaları Topluluğu Başkanı Funda Tuğrul ‘Etkinliğimize Türkiye’nin birçok yerinden öğrenci arkadaşlarımız katıldı. Öğrenci arkadaşlarımızın yanı sıra desteklerini her zaman yanımızda hissettiğimiz Sivil Toplum Kuruluşlarının değerli yetkilileri de aramızdaydı. Etkinliğimizin çıkış amacı ele alınan konuların tüm bireyleri kadın konularında bilinçlendirmeyi ve feminizmin farklı boyutları hakkında düşündürmeyi sağlamaktı. Aldığımız geri dönüşler ile bunları sağladığımızı düşünüyoruz. Kadınların kolektif bir şekilde hareket etmesi ve her konuda bilinçlenmesi kadına yönelik sorunlarla mücadele etmemiz açısından çok önemli’ dedi. Dönem içerisinde çalışmalarına devam eden Bilkent Kadın Çalışmaları Topluluğunun etkinliklerini takip etmek ve çalışmalarına katılmak için sosyal medya hesaplarından ‘Bilkent Kadın Çalışmaları Topluluğu’ şeklinde aratarak kulüp üyelerine ulaşabilirsiniz.  

0 Comments

BİLKENT KADIN FUTBOL TAKIMI (BİLKENT WOLVES) PARLAMAYA DEVAM EDİYOR!

4/7/2018

0 Comments

 

                                                     

Seren Bayraktar
[email protected]   
 
Bilkent Kadın Futbol Takımı Nisan ayı ortasında gerçekleşecek olan Angora Kupası Turnuvası ile başarılarına bir yenisini eklemeye hazırlanıyor!
 
2015 yılında Bilkent Üniversitesi’nde ilk kadın futbol takımı olarak kurulan Bilkent Wolves, başarılarıyla kadınları cesaretlendirmeye devam ediyor. 4 yıldır Bilkent Üniversitesi çatısı altında aktif olarak çalışmalarına devam eden Kadın Futbol Takımı, ilk senesini hazırlık süreci olarak antrenmanlarla ve hazırlık maçlarıyla geçirdi. Daha sonraları Bilkent Üniversitesini okullar arası maçlarda profesyonel bir şekilde temsil etmeye başladı. Bilkent Wolves, salon futbolu olarak bilinen futsalda da kendini göstermeye davam ediyor. Takım, bu sene yapılan “Ünilig” turnuvasında üçüncülük elde ederek dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Aktif olarak 18 oyuncusu bulunan Bilkent Wolves’un, şu sıralarda gündeminde Angora Kupası var. Bilkent Üniversitesi’nin dâveti ile Başkent, Hacettepe ve ODTÜ Üniversitelerinin de katılacağı Angora Kupası’nın Nisan ortasında gerçekleşmesi bekleniyor. Bilkent Wolves, Angora Kupası’nda kendisini favori olarak görüyor.
 
“Kadının her şeyi yapabildiğini tekrar kanıtlıyoruz”
Bilkent Wolves’un takım kaptanı olan Gizem Turşucu, sporun evrensel olduğunu, kadını erkeği olmadığını belirtiyor. Erkeklerin, kadınların futbol oynamasından utanmayıp aksine kadınları cesaretlendirmeleri gerektiğine vurgu yapıyor. Kendileri ile gurur duyduklarının altını çizen kaptan, ülkede zor olan bir şeyi başardıklarını sözlerine eklerken, destek görmelerinin kendilerini çok mutlu edeceğini belirtiyor. Kaptan, takımın öncelikli amacının, bir şeyler yapabildiklerini herkese kanıtlamak olduğunu sözlerine ekliyor.
 
“Takımda aile ortamı var”
Takım oyuncularından 18 numaralı formanın sahibi Seda Dedeler, takımın olumlu atmosferinden bahsetti. Haftada üç kez antrenman için bir araya gelen takım, antrenmanlarla ve maçlarla sınırlı kalmayıp özel hayatlarında da takım olarak sıkça bir araya geldiklerini belirtti. Doğum günleri, piknikler ve akşam yemekleri gibi etkinlikler düzenlediklerini ve bu etkinliklerden fazlasıyla keyif aldıklarından söz etti. Oyuncular olarak birbirlerine her anlamda çok bağlı olduklarının da altını çizdi.
 
“Şaşırtıcı tepkiler alıyoruz”
“Bizim futbol oynadığımıza inanmıyorlar” diye belirten kaptan Gizem Turşucu, tepkilerin fazlasıyla şaşırtıcı olduğunu söylüyor. Futbolu güzel oynadıklarına inanmayanların, Kadın Futbol Takımının maçlarını izledikten sonra tepkilerinin tamamen değiştiğini dile getirdi. Olumlu tepkilerin yanında olumsuz tepkiler de aldıklarını belirten takım kaptanı, kadın futbol oynayamaz gibi keskin eleştiriler aldıklarını söylüyor. Öte yandan erkek arkadaşlarından halı saha teklifleri aldıklarını da belirtiyor. Takım oyuncularından Seda Dedeler ise şaşırtıcı tepkilerin hoşuna gittiğini söylüyor.
 
“Üniversitemizden destek görüyoruz”
Bilkent Üniversitesi yetkililerinin ve spor hocalarının spora olan desteğinin göz ardı edilemeyecek kadar büyük olduğunu belirten Gizem Turşucu, maddi ve manevi olarak Bilkent’ten fazlasıyla destek gördüklerini söylüyor. Yol, yemek, forma ve saha gibi ihtiyaçlarının tamamen Spor Bölüm Başkanlığı tarafından karşılandığını belirtiyor. Ayrıca okul, kulüplere ders yoğunluğuna göre antrenman programı, saha önceliği gibi fırsatlar sunuyor.
 
“Takımı çalıştırmaktan mutluluk duyuyorum”
Takım antrenörü Canberk Başaran ile konuştuk. Takım olarak profesyonel olma kaygısı taşımıyoruz diyen Canberk Hoca, derslerin yükünün oyuna zaman zaman yansıdığını belirtiyor. Takımı çalıştırmaktan oldukça mutlu olduğunu sözlerine ekleyen Canberk Hoca, severek antrenörlük yaptığını vurguluyor.
 

Kadınların futbola olan ilgisi çok eskilere dayanıyor. Yaklaşık 3 bin yıl önce Çin’de bugünkü futbolun temelini oluşturan oyuna kadınların da iştirak ettiği ortaya çıktı. 12. yüzyılda İngiltere’de, 17. yüzyılda ise İskoçya’da kadınlar futbolla anılmaya başlandı. Modern futbol, kadınlar arasında 19. yüzyılda İngiltere, Fransa ve Kanada’da yaygınlaştı. Ülkemizdeki ilk kadın futbol takımı ise 1971 yılında İstanbul Kız Futbol Takımı olarak 13 oyuncu ile kuruldu. Daha sonraları başka takımlar da kurulmaya başlandı. 1993 yılında TTF tarafından kadın futbolunun resmen başlatılması kararı alındı. 1995 yılında ise ilk Kadın Milli Takımı kuruldu. Günümüzde ise dünyada ve Türkiye’de de kadın futboluna olan ilgi yadsınamaz. Üniversitelerdeki kadın futbol takımlarının sayıları da giderek artıyor. Bilkent Wolves da bu takımların arasında yerini alıyor.
 
            Bilkent Wolves’u sosyal medyadan da takip etmek isterseniz instagram sayfasına göz atabilirsiniz:
https://www.instagram.com/bilkentwolves/
 
 
  
KAYNAKÇA
1) http://www.tff.org/default.aspx?pageID
0 Comments

Ankaralı Taksi Şoförleri Uber’in Ankara’da Yaygınlaşabileceğine İhtimal Vermiyor

4/7/2018

0 Comments

 
Picture
 
 
Ufuk GÜRBÜZDAL  
COMD 331-1  
21302411
 
 
Ankaralı taksi şoförleri, Ankara’da bireysel ulaşımı tercih eden müşteri kapasitesinin İstanbul’a kıyasla daha düşük olması nedeniyle Uber’in Ankara’da yaygınlaşabileceğine ihtimal vermediklerini beyan etti. Uber’e karşı şiddet olaylarına ilişkin sağduyu çağrısı yapan şoförler, taksicilik mesleğine de belli standartların getirilmesi gerektiğini öne sürdü.  
 
Mobil uygulama üzerinden ulaşım hizmeti sağlayan Uber’in İstanbul’da yaygınlaşmasıyla birlikte, firmanın başkent Ankara’da yaygın bir şekilde hizmet verip vermeyeceği Ankaralı’lar tarafından merak edilirken, Ankara’lı taksi şoförleri başkentin bireysel ulaşımı tercih eden müşteri kapasitesinin İstanbul’dan düşük olduğunu ve bu nedenle Uber’in Ankara’da yaygınlaşamayacağını öne sürerek tartışmaya yeni bir boyut kattı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İETT Genel Müdürlüğü ve Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı istatistiki ulaşım verileri de taksi şoförlerininin iddiasını destekler nitelikte. İETT’nin yayınladığı son Toplu Ulaşım raporuna göre 2016 yılında İstanbul’da taksi kullanımı günlük 1 milyon 675 bin 824 müşteri ile genel ulaşımda % 12,95’lik pay tutarken, EGO’nun yayınladığı son Toplu Ulaşım raporuna göre 2017 yılında Ankara’da taksi kullanımının genel ulaşımdaki payı günlük 370 bin yolcuyla %6,1.
 
“Uber’in Ankara’da İstanbul’da olduğu kadar yayılacağını zannetmiyorum çünkü Ankara’da o kadar müşteri kapasitesi yok”   
Ankara, Çankaya Esat Plevne Taksi durağında şoförlük yapan Usta Arıkan (61), Ankara’da şu an Uber’in kullanımda olduğunu, Uber’in birçok otele VIP servis olarak hizmet vererek otellerden havalanına yolcu taşıdığını belirtirken, “Ancak Uber’in Ankara’da İstanbul’daki kadar yayılacağını zannetmiyorum çünkü Ankara’da bireysel ulaşımı tercih eden müşteri kapasitesi İstanbul kadar yüksek değil. Uber Ankara’da ancak özel kurumlara hizmet verir, onun dışında çok küçük bir müşteri dilimine ulaşabilir” dedi.
 
“Taksiciler C plaka eylemini hatırlamalı ve ona göre hareket etmeli”   
Uber’e karşı şiddet eylemlerinin taksi şoförleri için kötü bir profil çizdiği ve şiddet dışı eylemlerin gerçekleştirilip gerçekleştirilememe olasılığının sorulması üzerine 2018 mart başında başkentli servisçilerin UKOME kararına karşı trafiği keserek gerçekleştirdiği C plaka eylemini hatırlatan Arıkan, “Ankara’da C plaka için yapılan eylemi gördük, belediye beşyüz adet daha C plaka vereceğim dedi ve C plaka sürücülerinin çoğunluğu kazan kaldırarak trafiği kilitledi, sonunda teklifi geri çektirmeyi başardılar. Taksiciler C plaka eylemini hatırlamalı ve ona göre hareket etmeli. Ayrıca biz C plakalar olarak Ulaştırma Bakanlığı’na bağlıyız, ruhsatlarımız da belediyeye bağlı. Onlar izin verirse Uber çalışabilir, izin vermezse hiçbir biçimde çalışamazlar. Uber’lerin onlar tarafından çalışmasına izin verilmemesi ve kaldırılması, bu işin kendi halinde çözüme bırakılmaması gerekiyor” ifadelerini kullanarak şiddet olaylarının önünün kesilmesi için ilgili kurumlara da çağrıda bulundu. 
 
“Taksici olmak için sabıka kaydı bile istenmiyor, Uber sürücüleri daha nitelikli ve bu nedenle insanlara cazip geliyor, taksiciler için de belli standartlar getirilmeli”   
Ankara, Çankaya Küçükesat Karadeniz Taksi durağı şoförü Veysel Memiş (70) ise Uber sürücülerinin havaalanı ve başka yerlere yolcu götürmekte yetkili olmadıklarını, Emniyet’in bunu sorgulaması gerektiğini söyleyerek bugüne kadar Uber sürücülerine kesilen cezaların firma için caydırıcı olmadığını, 100 bin liralık araçla çalışan ve vergi vermeyen bir firma için sürücü başına 3 bin liralık cezanın caydırı bir nitelik taşımayacağını öne sürdü. Öte yandan, taksici olmak için herhangi bir sabıka kaydının istenmediğini, herhangi bir standart gerekmediğini, dolayısıyla Uber sürücülerinin daha nitelikli ve eğitimli olmasından ötürü Uber’in insanlara daha cazip gözüktüğünü belirten Memiş, “cemiyet taksici adaylarını belli bir eğitimden geçirmeli ve bu işe belli standartlar getirerek bu sorunu çözmelidir” dedi.
0 Comments
<<Previous

    COMD 331 Bahar 2018

    Haberler

    RSS Feed

Powered by Create your own unique website with customizable templates.