BİR GÖNÜL İŞİ: UMUDUN YURTTAŞLARI PROJESİ
Zeynep Arslan
Türkiye 2011’den bu yana Suriyeli mültecileri kabul ederek zorunlu göç mağdurlarına kapılarını açıyor. Bilkent Üniversitesi öğrencileri ise yardıma ihtiyaç duyan mültecilere umut vaat eden bir proje ile yardım eli uzatıyor. Umudun Yurttaşları Projesi 2014’te kuruldu, o zamandan bu yana Ankara’da yaşayan mültecilere gıda, ısınma ve barınma yardımı sağlayan proje, aynı zamanda her hafta sonu mülteci çocuklara eğitici ve öğretici etkinlikler sunarak gelişimlerine katkıda bulunmayı hedefliyor.
Kuruluş
Bilkent Üniversitesi öğrencisi Serkan Horoz, Umudun Yurttaşları Projesi’nin fikir babası ve kurucusu. 2014 yılında yaptığı bir yolculuk esnasında kaza eseri yolunu kaybedip kendini Suriyeli mültecilerin yaşadığı Önder Mahallesinde bulan Horoz, gördüğü manzara karşısında kayıtsız kalamayıp arkadaşlarına konuyu açarak yardım toplama çağrısında bulunuyor. Ancak tek seferlik bir yardımın yeterli olmayacağını düşünen Horoz, fikrini büyütme amacı ile projesini TDP’ ye sunarak Umudun Yurttaşları Projesi’nin ilk adımlarını atıyor. Projenin başlangıç aşamasında yalnızca Türk öğrencilerin değil, aynı zamanda Erasmus öğrencilerinin de projeye çok katkı sağladığını belirten Horoz, hazırladıkları yardım kampanyasının uluslararası öğrencilerin katkılarıyla büyüyüp geliştiğinin altını çiziyor. |
Projenin Amaçları
Projenin amaçları arasında göçmen ailelerin gıda, hijyen ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak var ancak bunun yanı sıra, gönüllülerin en büyük amaçları arasında göçmen çocukların psikolojilerine, eğitimlerine ve sosyal hayatlarına destek olmak yatıyor. Proje koordinatörü Malik Albeik, ziyaretleri sırasında üniversitede okuyan eğitimli öğrencilerin Suriyeli çocuklar için güzel bir rol modeli olduğunun altını çiziyor. Projenin mimari Serkan Horoz ise, nihai hedeflerinin iki kültür arasında bir köprü kurmak olduğunu belirtiyor. Umudun Yurttaşları Projesi gerçek bir gönül işi, öğrenciler hafta sonlarından ayırdıkları zamanda mülteci ailelere ellerinden geldiği kadar maddi manevi yardım etmeyi kendilerine görev edinmiş durumda. Projenin diğer yardım projelerinden farkı ise, gönüllülerin yardım ettikleri ailelerle kaynaşmış olmaları. Öğrenciler yıllardır yardım ettikleri Suriyeli aileler ile kuvvetli bir dostluk kurmuş durumda, öyle ki gönüllülerin birçoğu ziyaret ettikleri evlerde ailenin bir parçası gibi hissetliklerini belirtiyor.
Yardımlar
Projenin yaptığı yardımlar ve çeşitli etkinlikler Altındağ’daki Doğu, Solfasol, Ulubeyi ve çevre mahallelerinde toplanmış durumda. Gönüllüler, bu ikametlerde yaşayan göçmen ailelere temel gıda, soba, kömür, ve hijyen ürünleri gibi yardımlarda bulunuyor. Her hafta Pazar günü bölge mahallelerindeki 10 aileyi ziyaret ederek gerçekleştirilen yardımlar, gelir kaynağı bulunmayan göçmenler için hayati bir önem taşıyor. Projenin eş koordinatörü Bera Sürücü, yardım ziyaretlerinin büyük çoğunluğunun Suriyeli aileler ile gerçekleştirildiğini söylerken, aynı zamanda Afganistanlı, Iraklı, Türkmen, Özbek ve Somalili aileleri de unutmadıklarını, onlara da ziyaretler ve yardımlar düzenlediklerinin altını çiziyor. Toplamda yaklaşık olarak 200 aileye yardım ulaştırmayı başaran proje gönüllüleri, cumartesi günleri ise göçmen ailelerin çocuklarına çeşitli etkinlikler düzenleyerek ailelere ve çocuklara moral veriyor.
Projenin amaçları arasında göçmen ailelerin gıda, hijyen ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak var ancak bunun yanı sıra, gönüllülerin en büyük amaçları arasında göçmen çocukların psikolojilerine, eğitimlerine ve sosyal hayatlarına destek olmak yatıyor. Proje koordinatörü Malik Albeik, ziyaretleri sırasında üniversitede okuyan eğitimli öğrencilerin Suriyeli çocuklar için güzel bir rol modeli olduğunun altını çiziyor. Projenin mimari Serkan Horoz ise, nihai hedeflerinin iki kültür arasında bir köprü kurmak olduğunu belirtiyor. Umudun Yurttaşları Projesi gerçek bir gönül işi, öğrenciler hafta sonlarından ayırdıkları zamanda mülteci ailelere ellerinden geldiği kadar maddi manevi yardım etmeyi kendilerine görev edinmiş durumda. Projenin diğer yardım projelerinden farkı ise, gönüllülerin yardım ettikleri ailelerle kaynaşmış olmaları. Öğrenciler yıllardır yardım ettikleri Suriyeli aileler ile kuvvetli bir dostluk kurmuş durumda, öyle ki gönüllülerin birçoğu ziyaret ettikleri evlerde ailenin bir parçası gibi hissetliklerini belirtiyor.
Yardımlar
Projenin yaptığı yardımlar ve çeşitli etkinlikler Altındağ’daki Doğu, Solfasol, Ulubeyi ve çevre mahallelerinde toplanmış durumda. Gönüllüler, bu ikametlerde yaşayan göçmen ailelere temel gıda, soba, kömür, ve hijyen ürünleri gibi yardımlarda bulunuyor. Her hafta Pazar günü bölge mahallelerindeki 10 aileyi ziyaret ederek gerçekleştirilen yardımlar, gelir kaynağı bulunmayan göçmenler için hayati bir önem taşıyor. Projenin eş koordinatörü Bera Sürücü, yardım ziyaretlerinin büyük çoğunluğunun Suriyeli aileler ile gerçekleştirildiğini söylerken, aynı zamanda Afganistanlı, Iraklı, Türkmen, Özbek ve Somalili aileleri de unutmadıklarını, onlara da ziyaretler ve yardımlar düzenlediklerinin altını çiziyor. Toplamda yaklaşık olarak 200 aileye yardım ulaştırmayı başaran proje gönüllüleri, cumartesi günleri ise göçmen ailelerin çocuklarına çeşitli etkinlikler düzenleyerek ailelere ve çocuklara moral veriyor.
Çocuklara Projeler
Klinik Psikolog Dr. Nedret Öztan, yıllardır mülteci psikolojisi üzerisine yoğunlaşmış durumda. Mülteci çocukların psikolojilerinin oldukça hassas olduklarını belirten Öztan, çocukların göçtükleri ülkede karşılaşabilecekleri olası bir düşmanca tavırda psikolojik anlamda ciddi şekilde yıpranabileceklerinin altını çiziyor. Aynı zamanda çocukların topluma kaynaşmaları için eğitimin ve oyun gruplarının önemini vurgulayan Öztan, bu yollarla çocukların karşılaştığı psikolojik sorunların daha aza indirgenebileceğini belirtiyor. Umudun Yurttaşları Projesi mülteci popülasyonunda psikolojik olarak en çok zararı gören kesimi; çocukları da unutmuyor. Nedret Öztan’ın belirttiği risk faktörlerini ortadan kaldırmayı hedef alan gönüllüler, mülteci çocukların yüzünü güldürmeyi amaç edinmiş durumda. Her cumartesi mülteci çocuklarla vakit geçiren Bilkentli öğrenciler, oyunlarla göçmen çocukları neşelendirmeye çalışırken aynı zamanda eğitici ve öğretici etkinliklerle onların gelişimlerine katkıda bulunuyor. Albeik, çocuklarla gerçekleştirilen etkinliklerin asıl amacının Türkiye’de yaşadıkları sürede onları ortama adapte etmek, geri kaldıkları eğitim hayatlarına destek verebilmek ve onlara iyi birer “abla” “abi” olarak rol modeli haline gelebilmek olduğunu söylüyor.
Klinik Psikolog Dr. Nedret Öztan, yıllardır mülteci psikolojisi üzerisine yoğunlaşmış durumda. Mülteci çocukların psikolojilerinin oldukça hassas olduklarını belirten Öztan, çocukların göçtükleri ülkede karşılaşabilecekleri olası bir düşmanca tavırda psikolojik anlamda ciddi şekilde yıpranabileceklerinin altını çiziyor. Aynı zamanda çocukların topluma kaynaşmaları için eğitimin ve oyun gruplarının önemini vurgulayan Öztan, bu yollarla çocukların karşılaştığı psikolojik sorunların daha aza indirgenebileceğini belirtiyor. Umudun Yurttaşları Projesi mülteci popülasyonunda psikolojik olarak en çok zararı gören kesimi; çocukları da unutmuyor. Nedret Öztan’ın belirttiği risk faktörlerini ortadan kaldırmayı hedef alan gönüllüler, mülteci çocukların yüzünü güldürmeyi amaç edinmiş durumda. Her cumartesi mülteci çocuklarla vakit geçiren Bilkentli öğrenciler, oyunlarla göçmen çocukları neşelendirmeye çalışırken aynı zamanda eğitici ve öğretici etkinliklerle onların gelişimlerine katkıda bulunuyor. Albeik, çocuklarla gerçekleştirilen etkinliklerin asıl amacının Türkiye’de yaşadıkları sürede onları ortama adapte etmek, geri kaldıkları eğitim hayatlarına destek verebilmek ve onlara iyi birer “abla” “abi” olarak rol modeli haline gelebilmek olduğunu söylüyor.
Göçmenlerin yaşadıkları mahallelerde çocukların gelişimleri açısından sakıncalı olabilecek yetişkinlerin de bulunduğunu belirten Albeik, çocuklara yaptıkları ziyaretlerde çocuklara olumlu rol modeli olmanın öneminin altını şiddetle çiziyor. Bera Sürücü “Bizim çocuklarımız gerek toplumsal gerek siyasi olarak hassas konumdalar, küçük yaşlarda savaş ortamına maruz kaldılar ve birçoğunun annesi ya da babası yok. Bu sebeplerden bir an olsun yaşadıklarını bir kenara bırakıp öğrenmeye karşı ilgilerini çekip hayal güçlerini kullanmaya çalışmalarını sağlıyoruz.” diyor. Her Cumartesi çocuklarla çeşitli etkinlikler düzenleyen Umudun Yurttaşları Projesi çocuklar için gelecek vaat ediyor.
Dört yılda birçok çocuğun ilerleme kat ettiğini belirten Horoz, hiç kimseyle konuşmayan, depresif çocukların bile dört yıl içerisinde çok sosyalleştiğini, daha mutlu ve eğitimli bireyler haline geldiğini düşünüyor. Ev ziyaretlerinin yanı sıra at binme, avm ziyaretleri, resim dersleri gibi eğlenceli etkinlikler de sunan proje, göçmen ailelere sadece maddi yardımda bulunmakla kalmayıp aynı zamanda manevi yardımlarda da bulunmayı amaçlamış durumda. Gönüllülerden kimisi göçmen bir yetimin gülüşünün, kimisi ise Suriye’li bir annenin arkalarından ettiği hayır duasının verdiği mutluluğun paha biçilemez olduğunu söylüyor. |
Projeye Destek Olmak Malik Albeik’e göre projenin büyümesindeki en büyük engellerden birisi toplumsal farkındalık. Suriyeli mültecilerin yaklaşık olarak dokuz yıldır zor koşullarda yaşam savaşı verdiğini belirten Malik, toplumsal farkındalığın artmasının projelerine olabilecek en büyük yardım olabileceğinin altını çiziyor. Proje kapsamındaki maddi yardımlar Bilkent Üniversitesinin kulübe sağladığı bütçe ile sağlanıyor ancak kulübe destek olmak isteyenler gıda, kıyafet ve türevi maddi yardımlarla projenin gelişimine katkı sağlayabilir. Ekibin bir parçası olmak isteyenler ise kulübe üye olarak hafta sonu ziyaretlerine ve düzenlenen etkinliklere katılarak mültecilere yardım eli uzatabilir. |
KAYNAKÇA:
Albeik, Malik, Röportaj, 2019
Horoz, Serken, Röportaj, 2019
Sürücü, Bera, Röportaj, 2020
Öztan, Nedret, Röportaj, 2019
React App, https://tdp.bilkent.edu.tr/?tag=uyp.