BİR OKUL KULÜBÜNDEN DAHA FAZLASI!
2010 yılının Aralık ayı birçokları için sıradan bir ay olabilirdi. Ancak bir grup öğrenci için sıradan bir ay olduğunu söylemek güç. Bu bir grup öğrenci, Aralık ayının 22’sinde GazeteBilkent adlı öğrenci kulübünü kurarken muhtemelen ileride bu kulübün kendilerine neler katacağından habersizlerdi. Geçen 5 yılın ardından kulüpte daha önce görev almış olan ve genel yayın yönetmenliği görevlerini üstlenen Hakan Kahraman, Hüseyin Caner Batak ve Yasemin Öztemur’un yanı sıra eski editörlerden Berkay Alp Çakal ve Yılmaz Şahin’e yönelttiğimiz soruları sizlerle paylaşmak istiyoruz. Söyleşinin sonunda ise bir okul kulübünün size neler kazandırabileceği ve gelecekteki yaşantınıza nasıl yön verebileceğini görebilirsiniz. GazeteBilkent size hem kişisel hem de kariyer anlamında bir şey kazandırdı mı? Kazandırdıysa bunları nasıl özetlersiniz? Hakan Kahraman: Küçüklüğümden beri spora çok meraklıyımdır. GazeteBilkent’e ilk kurulduğu yıl dahil oldum ve Spor Birimi Editörlüğü yaptım. Yapım gereği girişken olsam da insanları bir arada tutmak, idare etmek çok zor bir iş. Hele ki bunu gönüllülük esasına dayanan bir işte yapmak daha da zor. Her şeyden önce insanları idare etmeyi, onların görüşlerine değer vermeyi ve onları bir arada tutmayı öğrendim diyebilirim. Kariyer anlamında ise şu anda TrScouts adlı bir şirketimiz var. Türkiye’deki futbol kulüplerine oyuncu öneriyoruz. Spora meraklı olmam ve girişken yapım sayesinde GazeteBilkent’te yazdığım süre zarfında Bağış Erten gibi önemli spor yorumcuları ile tanışma imkanı elde ettim. Şimdi bu bağlantımı kullanarak bu şirketi duyurmaya, geliştirmeye ve para kazanmaya çalışıyorum. Kısacası; GazeteBilkent bana hem kişisel hem de kariyer anlamında önemli kapılar açtı. Hüseyin Caner Batak: İletişim. Her şeyden önce doğru iletişim kurmanın önemini burada anladım. Genel Yayın Yönetmeni olmadan önce sert bir mizacım vardı. Ancak Genel Yayın Yönetmeni olmam bana çok önemli değerler kattı. Bu o kadar önemli ki; insanlar sürekli olarak sizinle bir proje, iş yapmak istiyorlar. Hakan’ın bahsettiği üzere ben de TrScouts şirketinin bir parçasıyım ve biz bugün bu şirketi kurabiliyorsak, bu kulüplere ulaşıp, kendimizi dinletebiliyorsak GazeteBilkent sayesindedir. Burada yazdık, burada kendimizi geliştirdik, arkadaşlığımızı burada kurduk. Şu anda da bu kazanımlarımız üzerinden para kazanıp, kariyerimizi inşa etmeye çalışıyoruz. Yasemin Öztemur: Stresli ortamlarda bulunmayı çok fazla seven bir insan değilim ama hayatta stres yönetimi yapmanız gereken yerler var. GazeteBilkent’te bunun bir simülasyonunu yaşadığımı söyleyebilirim. Yeri geldi yayınlamadığım bir yazı için tehdit bile aldım ama bunlar bana sıkıntılı anlarla başa çıkmayı, soğuk kanlı olmayı öğretti. Benim Hüseyin ve Hakan’ın tersine müziğe özellikle de Jazz’a çok büyük bir ilgim vardı ve bunu GazeteBilkent’te kullandım. Şimdi ise bir Jazz Dergisi’nde yazarım ve Amerika’da müzik alanında çalışma imkanı ayağıma kadar geldi. Keza yine Tempo Dergisi’nde staj yaparak gazeteciliği ve dergiciliği daha da yakından tanıdım. Radikal Gazetesi’nde yaptığım bir haber yer aldı. Bunlar her şeyden önce insanın egosunu okşayan şeyler. O nedenle GazeteBilkent’in bana kattığı, hayatımın her evresinde kullanabileceğim büyük özellikleri var. Görüyoruz ki; GazeteBilkent bu üç isme önemli yetiler kazandırmış ve kariyerlerine yön vermede onlara birer ışık kaynağı olmuş. Peki GazeteBilkent bu mezun isimlerin haricinde halen akademik hayatlarına devam eden isimlere ne gibi katkılarda bulunmuş? Bir de onların görüşlerine yer verelim. Berkay Alp Çakal (Makine Mühendisliği, 3.Sınıf): Genellikle sessiz, sakin bir yapım vardı. Ancak gazeteye girmemle beraber daha girişken oldum ve benim için en önemli özelliklerden biri olan liderlik özelliğini kazandığımı düşünüyorum. Ayrıca kendime staj ayarlamamda GazeteBilkent’in katkısı çok büyüktür. Kulübe sponsor olması için iletişime geçtiğim bir firmada ilişkilerimi geliştirerek yaz ayında staj yapmayı başardım. Özetle; bir gruba liderlik etme, istediğim şeylerin peşinden gitmek gibi önemli bulduğum alanlarda çok farklı bir noktaya geldiğimi düşünüyorum. Ayrıca Yönetim Kurulu üyeliği yapmış olmam, bir dikdörtgen masa etrafında görüşlerimi paylaşmam yani bir karar merciinde söz sahibi olmak kariyer planlarım açısından oldukça önemliydi. Yılmaz Şahin (Hukuk, 3.Sınıf): Sanata çok meraklıyımdır ve sürekli kendi hikâyelerimi yazarak bunları çevremdeki insanlara okutmaktan büyük zevk alırım. GazeteBilkent’e girmemdeki esas amaç da sanat üzerine yazmaktı, yazdım da ama çok başka işlerle de uğraştığımı söyleyebilirim. Kulübün mali-işler sorumlusu da oldum, yönetim kurulu üyesi de oldum. Para idaresini, insanlarla nasıl iletişim kurulması gerektiğini ve sizinle aynı görüşte olmayan insanlarla empati yapabilmeyi öğrendim. Burada kazandıklarım sayesinde şu an başka bir kulübün başkanlığını yürütüyorum. Yeri geldi bir gün içerisinde photoshop öğrenip tasarım yaptım. Sonra photoshop’a merak saldım ve baya iyi konuma gelmiş durumdayım. Hatta tasarım üzerinden para kazandığım zamanlar bile oldu. Kısacası; GazeteBilkent benim için çok güzel dostluklar kazandığım ve kendimi birçok yönden donattığım özel bir yer oldu. Yukarıda da belirttiğimiz üzere söyleşinin sonundan çıkarılacak önemli sonuçlar var. Sizin için şu anda basit bir hobi gözüken özelliğiniz sizi çok farklı noktalara götürebiliyor. Hüseyin ve Hakan futbol tutkularını sayfalara dökmek için gelmişti ancak şu anda bu tutkuları üzerinden para kazanıyorlar. Keza Yasemin de Jazz tutkusu üzerinden para kazanmakta. Elbette GazeteBilkent sadece sizin kariyerinize değil yeni kişisel özellikler kazanmanızda veya bunları geliştirmenizde de önemli bir rol üstleniyor. Barcelona Futbol takımın bir sloganı vardır. Katalanca “Mes que un club!” şeklinde yazılan cümle ‘Bir kulüpten daha fazlası!’ anlamı taşımakta. GazeteBilkent de bünyesinde barındırdığı insanlar için benzer duyguları ifade ediyor. “Bir okul kulübünden daha fazlası!” |
|