45 yılını voleybola adayan antrenör: Şahin Çatma
Saray Edanur Erdoğan / 30 Aralık 2020
Yakın zamanda uzun yıllardır tanıdığım ve başarılarını gururla takip ettiğim, Türkiye 19 Yaş Altı Kadın Milli Takımı koordinatörü ve U-19 Kadın Milli Takımı’nın baş antrenörü Şahin Çatma ve değerli ailesiyle söyleşi yapma şansı elde ettim. Çocukluk anılarından, başarısının sırlarına kadar birçok konuyu ele aldığımız söyleşi de Çatma’nın geçen ağustos ayında kazandıkları Avrupa Şampiyonluğu ve bu başarılı kariyerin arkasındaki hayatı konuştuk. 45 yılını voleybola adayan antrenörün spora ve voleybola duyduğu büyük ilgiyi kendisini yakından tanıdıkça daha iyi anlıyorsunuz.
Voleybol denilince akla gelen ilk isimlerden olan Şahin Çatma çocukluğundan bu yana spora hep önem vermiş, evliliğinden kariyerine kadar voleybolla iç içe bir hayat sürmüş aslında. Birçok farklı kulüp takımında voleybol antrenörlüğü yapmış olan Çatma başarılarıyla tüm Türkiye’ye ilham olması gereken bir kişi. 45 yıllık kariyerine iki Balkan, iki Avrupa ve bir Dünya Şampiyonluğu sığdırmış, bunun yanı sıra birçok kez de ilk dört kürsülerinde yerini almış biri o. Sayısız ligde büyük başarılara imza atan Şahin Çatma’ya başarısının sırrı sorulduğundaysa “Her başarının altında mutlaka bir çalışma disiplini yatar. Fakat bu çalışma disiplinin dışında çok iyi bir planlama gerekir” sözleriyle, sıkı ve yoğun çalışmanın önemini vurguluyor.
Hayatının her döneminde sporla iç içe yaşayan Şahin Çatma için spor hayatın ayrılmaz bir parçası. Sağlık için spor görüşünü savunun Çatma her türlü spor dalının önemine değiniyor. Çocukluğunda da sporla yoğun ilişkiler kuran antrenör spor hayatına 1975 yılında Işık Spor’un voleybol takımında başlamış. Başarılı iki sezonun ardından DSİ Bent Spor’a transfer olan Çatma’nın antrenörlük hayatıysa 1985 yılında bu kulüpte başlamış. Şahin Çatma’nın profesyonel antrenörlük hayatıysa bundan tam 10 sene sonra başlıyor aslında. 1995 yılında DSİ’den istifa eden Çatma bu durumun çok büyük bir risk olduğunu belirtiyor fakat her türlü başarıya ulaşabilmek için risk almak gerektiği görüşünü savunuyor.
Sadece kariyerinde değil aile hayatında da sporu merkezde tutan biri o. Eşi Süheyla Çatma ile 1984 yılında DSİ Bent Spor’da antrenörlük yaparken tanışmış. O dönem A takımı ve Genç takımda voleybol oynayan Süheyla Çatma tanışma hikayelerini şu sözlerle dile getirdi: “Genelde voleybol ile ilgili etkinliklerde bir araya gelirdik grup halinde vakit geçirirken aramızdaki ilişki duygusal bir arkadaşlığa dönüştü. O senelerde bizim için sosyalleşme voleybol maçlarımız ve diğer maçları izlemekti. Okul hayatı dışında bütün meşguliyetimiz , antrenmanlar ve maçlardı”. İçlerindeki spor sevgisini kızlarına da aktaran Çatma ailesi özellikle voleybolla iç içe bir yaşam sürmenin hayatlarını olumlu yönde değiştirdiğini de vurguladı. Kızları Cansu Çatma voleybolun hayatına katkılarını şöyle anlatıyor: “ Ben sporu bıraktığımda gördüm bu faydaları aslında. Düzenli, disiplinli spor ile iç içe bir hayatım olmuş bu sayede. Turnuvalar sayesinde birçok şehir gezdim, rekabetin tadına vardım, liderlik nasıl bir şeymiş gördüm. Başarısız olduğumda hayatın sonu olmadığını, başarılı olmak için pes etmemeyi öğrendim”.
Uzun yıllardır kadın voleybol takımlarında antrenörlük yapan Çatma’yla neden kadın voleybolunun daha ön planda olduğu hakkında da konuştuk. Ülkemizde futbolun erkeklerde birinci, basketbolun ikinci branş daha sonrasında voleybolun geldiğini belirten Çatma, kadınlarda ise voleybolun birinci branş olduğu görüşünde. “Hangi ile ilçeye giderseniz gidin kız çocuklarına ne oynamak istiyorsunuz denildiğinde hemen voleybol cevabını veriyorlar, sonrasında basketbol, hentbol, futbol geliyor” diyen antrenör, böyle bir oluşum içerisinde kadın voleybolunun başarısının hemen ön plana çıktığını savunuyor.
Son dönemde kadın voleybolunun başarısının ön plana çıktığı en önemli olay ise Şahin Çatma’nın baş antrenörlüğünü yaptığı U-19 Kadın Milli Takımı’yla 30 Ağustos 2020 tarihinde elde edilen Avrupa Şampiyonluğu. Zafer Bayramı’nın 98. yılında Kadın Milli Voleybol Takımımız bir başka zaferle ülkemizi gururlandırdı. Şampiyonluklarına bir yenisini ekleyen Çatma, bu başarıyı oldukça mütevazı bir biçimde anlatıyor. Şampiyon olmanın çok güzel bir duygu olduğunu ancak bunun hayaliyle yaşamamak gerektiğini belirten antrenör, şimdiden gelecek senenin şampiyonalarına odaklanmış vaziyette. Böyle bir çalışma disiplini ve adanmışlığın karşısında bizlere de sadece gururlanmak kalıyor doğrusu.
Şahin Çatma ve ailesi ile yaptığımız keyifli röportaj çocukluğundan, aile hayatına, voleybol serüveninden şampiyonluklarına kadar birçok konuyu kapsıyor. İşte o söyleşi…
“Senden voleybolcu olmaz, antrenörlüğe başla”
Çocukluğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz? Nasıl bir çocukluktu?
Çocukluğumla ilgili çok güzel anılarım var. Sporla çocukken de çok yoğun bir ilişkim oldu. Okul başlamadan 2 saat önce sokakta futbol maçlarıyla güne başlıyor sonrasında derslere giriyordum. Hatta futbol maçları sonrasında zaman zaman montumu, ceketimi unutur okula giderdim. Aklım başıma gelip de geri döndüğümde eşyalarımın yerinde yeller eserdi. Annem bu duruma çok alışmıştı ama yine de eve gittiğimde beni paylardı. Okuldan sonraysa yine arkadaşlarımla bir araya gelip futbol maçları yapıyorduk. Yani çocukluğum hep sokakların içerisinde oyun oynayarak geçti.
Aileniz nasıldı? Spor hayatınızı destekler miydi?
Annem ve babam çok demokrat bireylerdi. Bizim eğitimimizle birlikte spor hayatına devam etmemizi çok önemsiyorlardı, abimi de beni de bu alanda hep desteklediler. Hem abim hem ben spor yaparak büyüdük. Tabii ki geçmiş ile bugünkü şartlar aynı değil. Ben eğitim hayatıma liseye kadar devam ettim ardından çalışma hayatıma başladım.
Spor ve voleybol hayatınıza ne zaman başladınız?
Işık Spor’da uzun yıllar amatör futbol oynadım. Daha sonrasında orada 1975 yılında voleybola başladım. Aslında DSİ Bent Spor’da voleybol oynamak istiyordum ama benim fiziki olarak çok uygun olmadığımı söylediler ve takıma almadılar. Ancak Işık Spor’da ki başarılı iki sezonumun ardından 1978 yılında beni transfer etmek istediler.
Voleybol antrenörlüğüne nasıl başladınız?
Voleybol antrenörlüğüne aslında istemeyerek başladım. Oynadığım takımdaki bir antrenörüm bana “senden voleybolcu olmaz, antrenörlüğe başla daha iyi yapabilirsin” dedi. Fakat ben bunu kabul etmek istemedim ve bu durumu tepkiyle karşıladım. Ama şimdi dönüp bakınca o antrenörümün beni ne kadar doğru bir planlamayla yönlendirdiğini daha iyi anlıyorum. Antrenörlük hayatıma 1985 yılında DSİ Bent Spor ‘da başladım. Hem antrenörlük yapıyor hem de takımda oynamaya devam ediyordum. 1995 yılında DSİ’den istifa ederek tamamen profesyonel voleybol antrenörlüğüne başladım.
“Her türlü başarıya ulaşabilmek için risk almak gerekiyor”
Neden istifa ettiniz?
1989 yılında eşim Süheyla Çatma ile evlendim. O dönem eşim SGK ’da bense DSİ ’de çalışıyordum. Evlendikten sonra 1995-1996 sezonunda eşimle birlikte ortak bir karar aldık. Profesyonel olarak antrenörlük yapmayı çok istiyordum, eşim o dönemde bana çok destek oldu. Bana olan desteğinden sonra bende istifa kararı aldım. Bu bir riskti ama her türlü başarıya ulaşabilmek için risk almak gerekiyor.
Eşinizle nasıl tanıştınız?
Şahin Çatma: Eşimle de voleybol sayesinde tanıştık. Ben voleybol antrenörlüğü yapıyordum altyapıda, eşim Süheyla’da bizim hem A takımımızda hem de genç takımımızda oynuyordu o zaman tanıştık. 5 senelik bir birlikteliğin ardından 1989 senesinde evlendik.
Süheyla Çatma: 84 yılı DSİ Bentspor’da A takımı ve genç takımda voleybol oynarken Şahin alt yapılarda antrenörlük yapıyordu. Genelde voleybol ile ilgili etkinliklerde grup arkadaşlığı olarak devam eden arkadaşlığımız duygusal bir arkadaşlığa dönüştü. O senelerde bizim için sosyalleşme voleybol maçlarımızı ve diğer maçları izlemekti bizim için. Okul hayatı dışında bütün meşguliyetimiz , antrenmanlar ve maçlardı. Üniversite hayatımda da voleybol oyunculuğum devam etti. Evlendikten sonra devlet memuru olunca voleybol oynamayı bıraktım. Ama voleyboldan kopmamız mümkün değil tabii , kızımda iyi bir voleybolcu oldu , voleybol hayatı üniversite bitene kadar sürdü.
Ailenizin genel olarak voleybolla iç içe olması hakkında ne düşünüyorsunuz?
ŞÇ: Voleybol bizim için güzel anılarla dolu olan bir süreçti. Sadece voleybol olarak değil spor yapma alışkanlığı olarak bizim ailemizde spor hep desteklendi. Abim de uzun yıllar voleybol oynadı iş hayatına voleybol sayesinde girdi. Kızım da aynı şekilde voleybol oynadı. Biz ailece sporu seviyoruz.
SÇ: Çocuklarımızın gençlerimizin sporla uğraşması onları birçok kötü alışkanlıktan uzak tutar. Bizim ailede de böyle oldu; kızım büyürken hiç sorunlarımız olmadı. Tabii ki eşimin voleybol ile ilişkisi hiç bitmediği gibi daha da arttı. Bize ise fedakarlık yapmak , destek olmak ve sonuçları ile gurur duymak düştü.
Cansu Çatma: Sosyal hayat benim için antrenmana gitmek olduğundan belki birçok anne babanın tedirgin olduğu şimdi çocuğum ne yapıyor kaygıları benim için geçerli olmadı görece daha rahattım şunu yapma buraya gitme laflarını hiç duymadım ben istediğim gibi sosyalleştiğimi düşünürken ailem nerede olduğumu bildiklerinden beni özgür bıraktıklarını düşünüyordum. Özellikle ergenlik dönemim de bu durum ailemle olan ilişkimin çok iyi olmasına sebep oldu.
“Başarının anahtarı disiplin, sabır ve azimde saklı”
Hep kadın voleybol takımlarıyla mı çalıştınız?
Antrenörlüğümün büyük çoğunluğu kadın voleybolu olarak geçti. Sadece bir sezon DSİ Bent Spor ’da Yıldız Erkek Takımı ile çalıştım. Ancak antrenörlük hayatımın yüzde 99’u kadın voleybolu olarak devam etti. Halen daha kadın voleybol takımlarıyla çalışmaya devam ediyorum.
19 Yaş Altı Yıldız Kadın Takımlarıyla kazandığınız şampiyonluklar nelerdi?
1995 yılında istifa ettikten bir süre sonra 1998 yılına kadar Milli Takım antrenörü olarak görev aldım. 2010 ve 2012 yıllarında Balkan Şampiyonluğu, 2011 yılında Yıldız Kadın Milli Takımlarıyla birlikte Dünya Şampiyonluğu yaşadım. Aynı sene Avrupa Gençlik Olimpiyatları’nda sonrasında 2013 yılında Avrupa Şampiyonası’nda da üçüncülük elde ettik.
Hem Avrupa hem de Dünya Şampiyonluklarınız bulunmakta, başarınızın sırrı olarak nitelendirebileceğiniz bir sisteminiz var mı?
Her başarının altında mutlaka bir çalışma disiplini yatar. Fakat bu çalışma disiplinin dışında çok iyi bir planlama gerekir. Makro planları federasyon olarak çok doğru bir biçimde yapıyoruz. Ben Altyapı Kadın Milli Takımların başına koordinatör olarak geldiğim zaman çalışmaya bir yapılanmayla başladık, Türkiye genelinde büyük kitlelere ulaşarak geniş taramalar yaptık. Bizim ilk Avrupa Şampiyonluğu elde ettiğimiz 2004 jenerasyonu bu taramalar sonucunda ortaya çıktı. Bu yapılanma devam etti, tekrar bu sene U-19 takımıyla Avrupa Şampiyonu olduk. Bunlar rastgele olan işler değil, yoğun çalışmanın ve doğru planlamanın sonucunda ortaya çıkan bir eser. Günde 8-9 saat alanda çalışıyoruz. Zaman zaman hata yapsak da bu hataları revize ederek sistemin daha iyi oluşmasını sağlıyoruz. Esas hedefimiz, sistemimizse her zaman A Milli Takımı’na oyuncu yetiştirmek.
Türkiye ve voleybolun ilişkisi hakkında neler söyleyebiliriz?
Türkiye’de şu an oynanan lig dünyanın en iyi liglerinden bir tanesi bu ligde dünya starları voleybol oynuyor. Bu oyuncuları tüm ülkeler takip ediyor. Dolayısıyla Türkiye’yi de takip etmiş oluyorlar. Bunu da voleybol yapıyor. Voleybol ülkemizi çok iyi tanıtıyor.
30 Ağustos’ta Avrupa Şampiyonluğu elde ettiniz? Bu nasıl bir histi?
Tabii ki 30 Ağustos’ta Avrupa Şampiyonu olmak çok güzel bir duygu. Fakat biz her şampiyonluğumuzda o sayfayı kapatıyoruz ve yeni bir sayfa açıyoruz. Elbette şampiyon olmak çok güzel bir duygu fakat onun hayaliyle yaşamak bizi sıkıntıya sokabilir. Gelecekle ilgili daha doğru planlar yapmak zorundayız, çünkü çıta yükseliyor. Şampiyon olan bir takımdan her sene aynı başarı bekleniyor. İlk dördün içerisinde yer alabilmek doğru planın doğru çalışmanın eseri. Aldığımız şampiyonluksa bizim için bitti, güzel bir anı olarak hafızalarda yer alıyor. Bundan sonraki hedefimiz 2021 yılındaki Dünya ve Avrupa Şampiyonalarında daha başarılı bir Türk Milli Takımı oluşturabilmek. Milli Takıma daha iyi oyuncular yetiştirebilmek.
Son olarak çocuklara ve gençlere bir antrenör olarak neler önerirsiniz?
Spor bilimsel ve psikolojik yönü her zaman değişen önemli bir yarışma alanı. Mutlaka kişisel gelişimleri açısından spor yapmalarını öneririm . Emek ve çabanın olmadığı hiçbir yerde başarının olamayacağını bilmeliler. Başarının anahtarı disiplin, sabır ve azimde saklı. Akademik olarak bir meslek sahibi olacak gençlere ;“Üniversite insana doğru bilgiye nasıl ulaşılacağını öğreten bir yer. Bence bu, dünyanın en kıymetli şeyi. Bazen insanlar üniversite tercihini sadece meslek sahibi olma motivasyonuyla yapıyor. Ama üniversite her şeyden önce, bilgiye ulaşmayı ve onu doğru kullanmayı öğretiyor. O yüzden tercihinizi en çok istediğiniz alana karar verip yapın. Üniversiteye sadece meslek sahibi olmak için gitmeyin. Seçtiğiniz meslekte kendinizi geliştirebileceğiniz bir basamak olan düşünün .
Şahin Çatma Kimdir?
19 Yaş Altı Kadın Milli Takım baş antrenörü olan Çatma 1960 yılında Eskişehir’de dünyaya geldi . Eğitim hayatını Eskişehir’de tamamlayan Çatma evli ve bir çocuk babası. İlkokul dönemlerinde Işık Spor’da amatör futbol oynayıp voleybol hayatınaysa yine aynı takımda 1975 yılında başladı. Başarılı iki sezonun ardından 1978’de DSİ Bent Spor’a transfer oldu ve bu takımda 1986 yılında voleybol antrenörlüğü yapmaya başladı. 1995 sezonunda DSİ’den istifa eden Çatma sırasıyla Eskişehir Cumhuriyet Lisesi, Anadolu Üniversitesi, İstanbul Yeşilyurt Spor Kulübü, MAT-FKB Gelişim Okulları, Bursa Nilüfer Belediyesi Spor Kulübü, Bursa Büyükşehir Spor Kulübü, Salihli Belediyesi Spor Kulübü, Ankara Karayolları gibi birçok kulübün takımlarını çalıştırdı. 2017 yılında Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) tarafından Altyapı Bayan Milli Takımları Koordinatörlüğü’ne getirilen Çatma halen daha bu görevine devam etmektedir. Şahin Çatma çalıştığı kulüplerin Yıldız Bayan Milli Takım’larıyla 2010 ve 2012 yıllarında Balkan Şampiyonluğu, 2011’de Dünya Şampiyonluğu ve Avrupa Gençlik Olimpiyatları üçüncülüğü, 2013 yılında Avrupa üçüncülüğü ve son olarak TVF ile birlikte geçen ağustos ayında Avrupa Şampiyonluğu elde etmiştir. 2012 yılında Milliyet Gazetesi tarafından yılın Antrenörü seçilmiştir.
Voleybol denilince akla gelen ilk isimlerden olan Şahin Çatma çocukluğundan bu yana spora hep önem vermiş, evliliğinden kariyerine kadar voleybolla iç içe bir hayat sürmüş aslında. Birçok farklı kulüp takımında voleybol antrenörlüğü yapmış olan Çatma başarılarıyla tüm Türkiye’ye ilham olması gereken bir kişi. 45 yıllık kariyerine iki Balkan, iki Avrupa ve bir Dünya Şampiyonluğu sığdırmış, bunun yanı sıra birçok kez de ilk dört kürsülerinde yerini almış biri o. Sayısız ligde büyük başarılara imza atan Şahin Çatma’ya başarısının sırrı sorulduğundaysa “Her başarının altında mutlaka bir çalışma disiplini yatar. Fakat bu çalışma disiplinin dışında çok iyi bir planlama gerekir” sözleriyle, sıkı ve yoğun çalışmanın önemini vurguluyor.
Hayatının her döneminde sporla iç içe yaşayan Şahin Çatma için spor hayatın ayrılmaz bir parçası. Sağlık için spor görüşünü savunun Çatma her türlü spor dalının önemine değiniyor. Çocukluğunda da sporla yoğun ilişkiler kuran antrenör spor hayatına 1975 yılında Işık Spor’un voleybol takımında başlamış. Başarılı iki sezonun ardından DSİ Bent Spor’a transfer olan Çatma’nın antrenörlük hayatıysa 1985 yılında bu kulüpte başlamış. Şahin Çatma’nın profesyonel antrenörlük hayatıysa bundan tam 10 sene sonra başlıyor aslında. 1995 yılında DSİ’den istifa eden Çatma bu durumun çok büyük bir risk olduğunu belirtiyor fakat her türlü başarıya ulaşabilmek için risk almak gerektiği görüşünü savunuyor.
Sadece kariyerinde değil aile hayatında da sporu merkezde tutan biri o. Eşi Süheyla Çatma ile 1984 yılında DSİ Bent Spor’da antrenörlük yaparken tanışmış. O dönem A takımı ve Genç takımda voleybol oynayan Süheyla Çatma tanışma hikayelerini şu sözlerle dile getirdi: “Genelde voleybol ile ilgili etkinliklerde bir araya gelirdik grup halinde vakit geçirirken aramızdaki ilişki duygusal bir arkadaşlığa dönüştü. O senelerde bizim için sosyalleşme voleybol maçlarımız ve diğer maçları izlemekti. Okul hayatı dışında bütün meşguliyetimiz , antrenmanlar ve maçlardı”. İçlerindeki spor sevgisini kızlarına da aktaran Çatma ailesi özellikle voleybolla iç içe bir yaşam sürmenin hayatlarını olumlu yönde değiştirdiğini de vurguladı. Kızları Cansu Çatma voleybolun hayatına katkılarını şöyle anlatıyor: “ Ben sporu bıraktığımda gördüm bu faydaları aslında. Düzenli, disiplinli spor ile iç içe bir hayatım olmuş bu sayede. Turnuvalar sayesinde birçok şehir gezdim, rekabetin tadına vardım, liderlik nasıl bir şeymiş gördüm. Başarısız olduğumda hayatın sonu olmadığını, başarılı olmak için pes etmemeyi öğrendim”.
Uzun yıllardır kadın voleybol takımlarında antrenörlük yapan Çatma’yla neden kadın voleybolunun daha ön planda olduğu hakkında da konuştuk. Ülkemizde futbolun erkeklerde birinci, basketbolun ikinci branş daha sonrasında voleybolun geldiğini belirten Çatma, kadınlarda ise voleybolun birinci branş olduğu görüşünde. “Hangi ile ilçeye giderseniz gidin kız çocuklarına ne oynamak istiyorsunuz denildiğinde hemen voleybol cevabını veriyorlar, sonrasında basketbol, hentbol, futbol geliyor” diyen antrenör, böyle bir oluşum içerisinde kadın voleybolunun başarısının hemen ön plana çıktığını savunuyor.
Son dönemde kadın voleybolunun başarısının ön plana çıktığı en önemli olay ise Şahin Çatma’nın baş antrenörlüğünü yaptığı U-19 Kadın Milli Takımı’yla 30 Ağustos 2020 tarihinde elde edilen Avrupa Şampiyonluğu. Zafer Bayramı’nın 98. yılında Kadın Milli Voleybol Takımımız bir başka zaferle ülkemizi gururlandırdı. Şampiyonluklarına bir yenisini ekleyen Çatma, bu başarıyı oldukça mütevazı bir biçimde anlatıyor. Şampiyon olmanın çok güzel bir duygu olduğunu ancak bunun hayaliyle yaşamamak gerektiğini belirten antrenör, şimdiden gelecek senenin şampiyonalarına odaklanmış vaziyette. Böyle bir çalışma disiplini ve adanmışlığın karşısında bizlere de sadece gururlanmak kalıyor doğrusu.
Şahin Çatma ve ailesi ile yaptığımız keyifli röportaj çocukluğundan, aile hayatına, voleybol serüveninden şampiyonluklarına kadar birçok konuyu kapsıyor. İşte o söyleşi…
“Senden voleybolcu olmaz, antrenörlüğe başla”
Çocukluğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz? Nasıl bir çocukluktu?
Çocukluğumla ilgili çok güzel anılarım var. Sporla çocukken de çok yoğun bir ilişkim oldu. Okul başlamadan 2 saat önce sokakta futbol maçlarıyla güne başlıyor sonrasında derslere giriyordum. Hatta futbol maçları sonrasında zaman zaman montumu, ceketimi unutur okula giderdim. Aklım başıma gelip de geri döndüğümde eşyalarımın yerinde yeller eserdi. Annem bu duruma çok alışmıştı ama yine de eve gittiğimde beni paylardı. Okuldan sonraysa yine arkadaşlarımla bir araya gelip futbol maçları yapıyorduk. Yani çocukluğum hep sokakların içerisinde oyun oynayarak geçti.
Aileniz nasıldı? Spor hayatınızı destekler miydi?
Annem ve babam çok demokrat bireylerdi. Bizim eğitimimizle birlikte spor hayatına devam etmemizi çok önemsiyorlardı, abimi de beni de bu alanda hep desteklediler. Hem abim hem ben spor yaparak büyüdük. Tabii ki geçmiş ile bugünkü şartlar aynı değil. Ben eğitim hayatıma liseye kadar devam ettim ardından çalışma hayatıma başladım.
Spor ve voleybol hayatınıza ne zaman başladınız?
Işık Spor’da uzun yıllar amatör futbol oynadım. Daha sonrasında orada 1975 yılında voleybola başladım. Aslında DSİ Bent Spor’da voleybol oynamak istiyordum ama benim fiziki olarak çok uygun olmadığımı söylediler ve takıma almadılar. Ancak Işık Spor’da ki başarılı iki sezonumun ardından 1978 yılında beni transfer etmek istediler.
Voleybol antrenörlüğüne nasıl başladınız?
Voleybol antrenörlüğüne aslında istemeyerek başladım. Oynadığım takımdaki bir antrenörüm bana “senden voleybolcu olmaz, antrenörlüğe başla daha iyi yapabilirsin” dedi. Fakat ben bunu kabul etmek istemedim ve bu durumu tepkiyle karşıladım. Ama şimdi dönüp bakınca o antrenörümün beni ne kadar doğru bir planlamayla yönlendirdiğini daha iyi anlıyorum. Antrenörlük hayatıma 1985 yılında DSİ Bent Spor ‘da başladım. Hem antrenörlük yapıyor hem de takımda oynamaya devam ediyordum. 1995 yılında DSİ’den istifa ederek tamamen profesyonel voleybol antrenörlüğüne başladım.
“Her türlü başarıya ulaşabilmek için risk almak gerekiyor”
Neden istifa ettiniz?
1989 yılında eşim Süheyla Çatma ile evlendim. O dönem eşim SGK ’da bense DSİ ’de çalışıyordum. Evlendikten sonra 1995-1996 sezonunda eşimle birlikte ortak bir karar aldık. Profesyonel olarak antrenörlük yapmayı çok istiyordum, eşim o dönemde bana çok destek oldu. Bana olan desteğinden sonra bende istifa kararı aldım. Bu bir riskti ama her türlü başarıya ulaşabilmek için risk almak gerekiyor.
Eşinizle nasıl tanıştınız?
Şahin Çatma: Eşimle de voleybol sayesinde tanıştık. Ben voleybol antrenörlüğü yapıyordum altyapıda, eşim Süheyla’da bizim hem A takımımızda hem de genç takımımızda oynuyordu o zaman tanıştık. 5 senelik bir birlikteliğin ardından 1989 senesinde evlendik.
Süheyla Çatma: 84 yılı DSİ Bentspor’da A takımı ve genç takımda voleybol oynarken Şahin alt yapılarda antrenörlük yapıyordu. Genelde voleybol ile ilgili etkinliklerde grup arkadaşlığı olarak devam eden arkadaşlığımız duygusal bir arkadaşlığa dönüştü. O senelerde bizim için sosyalleşme voleybol maçlarımızı ve diğer maçları izlemekti bizim için. Okul hayatı dışında bütün meşguliyetimiz , antrenmanlar ve maçlardı. Üniversite hayatımda da voleybol oyunculuğum devam etti. Evlendikten sonra devlet memuru olunca voleybol oynamayı bıraktım. Ama voleyboldan kopmamız mümkün değil tabii , kızımda iyi bir voleybolcu oldu , voleybol hayatı üniversite bitene kadar sürdü.
Ailenizin genel olarak voleybolla iç içe olması hakkında ne düşünüyorsunuz?
ŞÇ: Voleybol bizim için güzel anılarla dolu olan bir süreçti. Sadece voleybol olarak değil spor yapma alışkanlığı olarak bizim ailemizde spor hep desteklendi. Abim de uzun yıllar voleybol oynadı iş hayatına voleybol sayesinde girdi. Kızım da aynı şekilde voleybol oynadı. Biz ailece sporu seviyoruz.
SÇ: Çocuklarımızın gençlerimizin sporla uğraşması onları birçok kötü alışkanlıktan uzak tutar. Bizim ailede de böyle oldu; kızım büyürken hiç sorunlarımız olmadı. Tabii ki eşimin voleybol ile ilişkisi hiç bitmediği gibi daha da arttı. Bize ise fedakarlık yapmak , destek olmak ve sonuçları ile gurur duymak düştü.
Cansu Çatma: Sosyal hayat benim için antrenmana gitmek olduğundan belki birçok anne babanın tedirgin olduğu şimdi çocuğum ne yapıyor kaygıları benim için geçerli olmadı görece daha rahattım şunu yapma buraya gitme laflarını hiç duymadım ben istediğim gibi sosyalleştiğimi düşünürken ailem nerede olduğumu bildiklerinden beni özgür bıraktıklarını düşünüyordum. Özellikle ergenlik dönemim de bu durum ailemle olan ilişkimin çok iyi olmasına sebep oldu.
“Başarının anahtarı disiplin, sabır ve azimde saklı”
Hep kadın voleybol takımlarıyla mı çalıştınız?
Antrenörlüğümün büyük çoğunluğu kadın voleybolu olarak geçti. Sadece bir sezon DSİ Bent Spor ’da Yıldız Erkek Takımı ile çalıştım. Ancak antrenörlük hayatımın yüzde 99’u kadın voleybolu olarak devam etti. Halen daha kadın voleybol takımlarıyla çalışmaya devam ediyorum.
19 Yaş Altı Yıldız Kadın Takımlarıyla kazandığınız şampiyonluklar nelerdi?
1995 yılında istifa ettikten bir süre sonra 1998 yılına kadar Milli Takım antrenörü olarak görev aldım. 2010 ve 2012 yıllarında Balkan Şampiyonluğu, 2011 yılında Yıldız Kadın Milli Takımlarıyla birlikte Dünya Şampiyonluğu yaşadım. Aynı sene Avrupa Gençlik Olimpiyatları’nda sonrasında 2013 yılında Avrupa Şampiyonası’nda da üçüncülük elde ettik.
Hem Avrupa hem de Dünya Şampiyonluklarınız bulunmakta, başarınızın sırrı olarak nitelendirebileceğiniz bir sisteminiz var mı?
Her başarının altında mutlaka bir çalışma disiplini yatar. Fakat bu çalışma disiplinin dışında çok iyi bir planlama gerekir. Makro planları federasyon olarak çok doğru bir biçimde yapıyoruz. Ben Altyapı Kadın Milli Takımların başına koordinatör olarak geldiğim zaman çalışmaya bir yapılanmayla başladık, Türkiye genelinde büyük kitlelere ulaşarak geniş taramalar yaptık. Bizim ilk Avrupa Şampiyonluğu elde ettiğimiz 2004 jenerasyonu bu taramalar sonucunda ortaya çıktı. Bu yapılanma devam etti, tekrar bu sene U-19 takımıyla Avrupa Şampiyonu olduk. Bunlar rastgele olan işler değil, yoğun çalışmanın ve doğru planlamanın sonucunda ortaya çıkan bir eser. Günde 8-9 saat alanda çalışıyoruz. Zaman zaman hata yapsak da bu hataları revize ederek sistemin daha iyi oluşmasını sağlıyoruz. Esas hedefimiz, sistemimizse her zaman A Milli Takımı’na oyuncu yetiştirmek.
Türkiye ve voleybolun ilişkisi hakkında neler söyleyebiliriz?
Türkiye’de şu an oynanan lig dünyanın en iyi liglerinden bir tanesi bu ligde dünya starları voleybol oynuyor. Bu oyuncuları tüm ülkeler takip ediyor. Dolayısıyla Türkiye’yi de takip etmiş oluyorlar. Bunu da voleybol yapıyor. Voleybol ülkemizi çok iyi tanıtıyor.
30 Ağustos’ta Avrupa Şampiyonluğu elde ettiniz? Bu nasıl bir histi?
Tabii ki 30 Ağustos’ta Avrupa Şampiyonu olmak çok güzel bir duygu. Fakat biz her şampiyonluğumuzda o sayfayı kapatıyoruz ve yeni bir sayfa açıyoruz. Elbette şampiyon olmak çok güzel bir duygu fakat onun hayaliyle yaşamak bizi sıkıntıya sokabilir. Gelecekle ilgili daha doğru planlar yapmak zorundayız, çünkü çıta yükseliyor. Şampiyon olan bir takımdan her sene aynı başarı bekleniyor. İlk dördün içerisinde yer alabilmek doğru planın doğru çalışmanın eseri. Aldığımız şampiyonluksa bizim için bitti, güzel bir anı olarak hafızalarda yer alıyor. Bundan sonraki hedefimiz 2021 yılındaki Dünya ve Avrupa Şampiyonalarında daha başarılı bir Türk Milli Takımı oluşturabilmek. Milli Takıma daha iyi oyuncular yetiştirebilmek.
Son olarak çocuklara ve gençlere bir antrenör olarak neler önerirsiniz?
Spor bilimsel ve psikolojik yönü her zaman değişen önemli bir yarışma alanı. Mutlaka kişisel gelişimleri açısından spor yapmalarını öneririm . Emek ve çabanın olmadığı hiçbir yerde başarının olamayacağını bilmeliler. Başarının anahtarı disiplin, sabır ve azimde saklı. Akademik olarak bir meslek sahibi olacak gençlere ;“Üniversite insana doğru bilgiye nasıl ulaşılacağını öğreten bir yer. Bence bu, dünyanın en kıymetli şeyi. Bazen insanlar üniversite tercihini sadece meslek sahibi olma motivasyonuyla yapıyor. Ama üniversite her şeyden önce, bilgiye ulaşmayı ve onu doğru kullanmayı öğretiyor. O yüzden tercihinizi en çok istediğiniz alana karar verip yapın. Üniversiteye sadece meslek sahibi olmak için gitmeyin. Seçtiğiniz meslekte kendinizi geliştirebileceğiniz bir basamak olan düşünün .
Şahin Çatma Kimdir?
19 Yaş Altı Kadın Milli Takım baş antrenörü olan Çatma 1960 yılında Eskişehir’de dünyaya geldi . Eğitim hayatını Eskişehir’de tamamlayan Çatma evli ve bir çocuk babası. İlkokul dönemlerinde Işık Spor’da amatör futbol oynayıp voleybol hayatınaysa yine aynı takımda 1975 yılında başladı. Başarılı iki sezonun ardından 1978’de DSİ Bent Spor’a transfer oldu ve bu takımda 1986 yılında voleybol antrenörlüğü yapmaya başladı. 1995 sezonunda DSİ’den istifa eden Çatma sırasıyla Eskişehir Cumhuriyet Lisesi, Anadolu Üniversitesi, İstanbul Yeşilyurt Spor Kulübü, MAT-FKB Gelişim Okulları, Bursa Nilüfer Belediyesi Spor Kulübü, Bursa Büyükşehir Spor Kulübü, Salihli Belediyesi Spor Kulübü, Ankara Karayolları gibi birçok kulübün takımlarını çalıştırdı. 2017 yılında Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) tarafından Altyapı Bayan Milli Takımları Koordinatörlüğü’ne getirilen Çatma halen daha bu görevine devam etmektedir. Şahin Çatma çalıştığı kulüplerin Yıldız Bayan Milli Takım’larıyla 2010 ve 2012 yıllarında Balkan Şampiyonluğu, 2011’de Dünya Şampiyonluğu ve Avrupa Gençlik Olimpiyatları üçüncülüğü, 2013 yılında Avrupa üçüncülüğü ve son olarak TVF ile birlikte geçen ağustos ayında Avrupa Şampiyonluğu elde etmiştir. 2012 yılında Milliyet Gazetesi tarafından yılın Antrenörü seçilmiştir.