Bilkent Üniversitesi Merkez Kütüphanesi, "Green Library" yani doğa dostu kütüphane projesiyle kampüs içindeki geri dönüşüme hizmet etmeyi amaçlayan gönüllü gençlerini arıyor.
Bilkent Kütüphanesi direktörü David Thornton tarafından 2015'in ocak ayında hayata geçirilen "Green Library" projesi, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğretim görevlisi Yard. Doç. Dr. Yasemin Afacan ile Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim görevlisi Jennie Farber Lane'in desteğiyle, gönüllü çalışmak isteyen öğrencilere üniversite kütüphanesini geliştirme fırsatı sunarken kişisel gelişimlerine katkıda bulunuyor.
Uçartürk: "Amacımız geri dönüşüm hakkında farkındalık yaratmak"
Bilkent Merkez Kütüphanesi bünyesinde görev yapan araştırmacı kütüphaneci Hande Uçartürk, projenin temel amacının geri dönüşüm hakkında farkındalık yaratabilmek olduğunu vurguladı. Uçartürk, "Green Library projesi, Bilkent Üniversitesi'nde okuyan gençler ile üniversite çalışanlarının sürdürülebilirlik konusunda bilinçlenmesi için büyük önem taşıyor. Bu yüzden projeye destek verecek dinamik ve yenilikçi gençlerimizin fikirleri ve katılımlarını bekliyoruz" diyerek projeye destek istiyor.
Kütüphane içinde halihazırda devam eden dönüşüm projelerini aktaran Uçartürk'e göre bu alanda uygulamaya konulan ilk proje geri dönüşüm kutuları. "Kütüphanenin her tarafında geri dönüşüm kutuları bulundurmaya çalışıyoruz. Altı tanesi pil ve 33 tanesi kağıt, plastik, metal ve cam atıklar için olmak üzere toplam 39 adet geri dönüşüm kutumuz bulunuyor. Bunlarla birlikte, kütüphane binası içindeki sensörlü ışık sayısını her geçen gün çoğaltıyoruz," diyen Uçartürk, her katta en az üç geri dönüşüm kutusu olduğunu belirtti.
Projeler gerçekleştirilmeyi bekliyor
Öğretim görevlilerin yardımları ile ortaya çıkan projeler de Bilkent Kütüphanesi'nin dönüşümünde önemli rol oynuyor. Yasemin Afacan'ın gönüllü öğrencilerle kurduğu ekibin kütüphanenin dönüşümüne katkılarını da aktaran Uçartürk, kütüphanenin alt katında bulunan Halil İnalcık koleksiyonu için yenileme sürecinin başlatıldığını belirtti. Devam eden diğer projeler arasında yağmur suyundan faydalanılarak kütüphanenin etrafındaki çiçeklerin sulanması projesi öne çıkarken, bisiklet yollarının yapılması ve kütüphaneye bisikletle ulaşım projesi için gönüllü öğrencilerden yardım beklenildiği kaydedildi.
Geri dönüşüm projelerinin yanı sıra, elektrik ve su tüketimine dair yapılacak yeni projelere de açık olduklarını belirten Uçartürk, "Öğrencilerimizin geri dönüşüm konusunda ilgili olduklarını biliyoruz ama bunu katılıma dönüştürmekte sıkıntı yaşıyoruz." diye konuştu.
Yapılan anket Uçartürk'ün sözlerini doğruluyor
Bilkent Üniversitesi öğrencileriyle yaptığımız anket de Uçartürk'ün geri dönüşüm konusunda bilinç uyandırmak gerektiği konusunda verdiği demeçleri doğrular nitelikte. Ankete katılan öğrencilerin %93'ü Bilkent Kütüphanesi'nde geri dönüşüm aktivitelerine katkıda bulunmak istediğini söylerken, %73'ü Bilkent Kütüphanesi'nde geri dönüşüme dair bir aktivite olduğundan haberdar değil. Katılımcıların %72'si ise "Green Library" sözcüğünün anlamını bilmediğini belirtti. Ankete katılan öğrenciler kütüphanede yanan elektrikleri kapatma konusunda ise insiyatif almıyor.
Dünya kütüphaneleri enerji bilincine sahip
Bilkent Üniversitesi'ne geçen yıl Endonezya'dan gelen değişim öğrencisi Anggoro Galuh Pandhito da hem Türkiye'de hem de üniversitede geri dönüşüme verilen önemin yetersiz olduğuna dikkat çekti. Pandhito, "Özellikle Asya ülkelerinde geri dönüşüme büyük önem veriliyor, okullarda ve basın yayın kanallarında sık sık bu konuda etkinlikler düzenleniyor. Bu noktada, Bilkent Üniversitesi'nin örnek bir rol teşkil etmesi gerekir. Bir geri dönüşüm projesi yapılacaksa biz yurtdışından gelen öğrenciler de sizlere yardım etmeye hazırız." diye konuştu.
Geçen yıl Yale Üniversitesi'nde çalışma fırsatı bulduğunu belirten öğrenci İrem Yücel ise ABD'deki kütüphanelerde benzer projeler geliştirilerek hayata geçirildiğini belirtti. Yücel, "Yeşil Kütüphane projesi yurt dışında oldukça yaygın ve bilinen bir yapı. Bilkent Kütüphanesi'nin böyle bir projesi olduğunu maalesef sizden öğreniyorum, projenin destek görmesi için daha çok öğrenciye ulaşması gerektiğine inanıyorum." diye konuştu.
Öğrenci görüşleri incelendiğinde Yeşil Kütüphane projesinin hayata geçirilmesi için öncelikle Bilkent öğrencilerinin konu hakkında bilgi sahibi olmaları gerektiği bir kez daha öne çıkıyor. Bilgi sahibi olan öğrenciler de Uçartürk'ün belirttiği gibi bu ilgiyi henüz katılıma dönüştüremiyor.
"Yeşil Kütüphane" bir hayal değil
Yeşil Kütüphane projesinin dünyadaki örnekleri incelendiğinde Tayvan'daki Beitou Halk Kütüphanesi ile Hollanda'da bulunan Delft Teknoloji Üniversitesi Kütüphanesi öne çıkıyor. Dünyanın en yeşil kütüphanesi olarak kabul edilen Beitou Halk Kütüphanesi'nde yağmur suları gri atık su toplama noktasında toplanıp sonrasında bu su, bitki sulamada veya tuvaletlerde kullanılıyor. Diğer yandan Delft Teknoloji Üniversitesi Kütüphanesi'nde ise kütüphane üstüne inşa edilen çatı tüm güneş ışığını toplayıp okuyuculara doğal bir ışık sunuyor.
Bu iki kütüphanenin de gelişim süreci incelendiğinde süreç içinde tamamlandıkları ve ülkelerinin hükümetleri tarafından gönüllüğü esas alan projelerle desteklenmiş oldukları görülüyor. Bu durum Bilkent Merkez Kütüphanesi'nin henüz yolun başında olduğunu ve önündeki bu uzun süreçte gönüllü öğrencilere duyduğu ihtiyacı bir kez daha gözler önüne seriyor. Siz de Bilkent Üniversitesi'nin yeşil bir kütüphane yaratmak amacıyla başlattığı "Green Library" projesinde yer almak ve bu dönüşümün bir parçası olmak istiyorsanız kütüphane görevlilerine [email protected] e-mail adresinden ulaşabilirsiniz.