KORONAVİRÜS HANGİ ALIŞKANLIKLARI BİR KENARA BIRAKTIRDI
04/01/2020
Gizem Uzuner – Serem Erbaş
2020 Ocak ayından itibaren uluslararası çapta sağlık krizine neden olan Koronavirüse karşı alınan önlemler ülkemizde gün geçtikçe artıyor. Yüzeylerden ve hava yoluyla bulaşıcılığı oldukça fazla olan Covid-19 virüsüne karşı alınması gereken önlemler arasında maske takmak, el temizliğine dikkat etmek, yüzeylerle teması en aza indirgemek ve en önemlisi kalabalık ortamlardan uzak durmak yer alıyor.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi” olarak ilan edilen bu durum karşısında devletler, uluslararası kuruluşlar ve şirketler alarma geçti; Covid-19 salgınıyla mücadele etmek amacıyla toplum sağlığını korumaya yönelik çalışmalara hız kesmeden devam ediyorlar. Salgınla mücadelenin kilit faktörü olan sosyal izolasyon ise her vatandaşın dikkate alması gereken bir önlem olarak hepimizin hayatını etkiliyor.
Fakat Covid-19 virüsüne karşı alınması gereken önlemler sadece sosyal izolasyon ve kişisel hijyenle sınırlı değil. Bu dönemde bireylerin beden sağlıklarına da gereken özeni göstermesi gerekiyor. Covid-19 virüsüyle mücadele etmenin en önemli yollarından biri güçlü bir bağışıklık sistemi; bağışıklığı güçlendirmenin yolu ise iyi bir beslenme düzeni ve spordan geçiyor. Sosyal izolasyonu sağlamak için vaktini evde geçirmeye başlayan ve evden çalışma düzenine adapte olmaya çalışan büyük topluluk göz önüne alındığında, hareketsiz bir yaşam biçimi göze çarpıyor. Toplumun adapte olmaya çalıştığı bu yeni yaşam biçiminde ise iki konu öne çıkıyor. Dengeli beslenme ve spor... Dengeli beslenme ve spor rutinini ne kadar hayatımızın bir parçası haline getirmeye çalışsak da pandemi sırasında ortaya çıkan gerçekleri de göz ardı edemeyiz.
Evden çalışmaya başlayan beyaz yakalılar, eğitimine çevrimiçi platformlardan devam eden öğrenciler ve evlerine kapanmak durumunda kalan yaşlı nüfus ile birlikte toplumun büyük bir çoğunluğunun evlerde kaldığı bu dönemde hareketsiz yaşam büyük bir sorun haline geldi. İlkokul, ortaöğretim, lise ve üniversiteler Nisan 2020’den beri uzaktan eğitim sistemiyle eğitime devam ediyorlar. Ipsos’un yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de evden çalışma oranı %9 ile %15 seviyesinde değişkenlik gösteriyor.
Diyetisyen İlayda Yaluç: “Bağışıklık sisteminin önemi artıyor”.
Evlere kapandığımız bu dönemde, aklımızda nasıl beslenmemiz gerektiği sorusu var. Beslenmenin önemi sadece formumuzu korumak için değil aynı zamanda vücudumuzun virüslerle mücadele etmesi noktasında da ön plana çıkıyor. Beden sağlığı için kilit rol oynayan bağışıklık sistemin önemi üzerine danıştığımız Diyetisyen İlayda Yaluç’a göre pandemi sürecinde toplumun beslenmeden beklentisi arttı; ancak bağışıklık sistemimizi korumak için yapılan öneriler arasından hangisini seçeceğiz? Büyüklerimizden bize miras kalan kemik suyuna çorba gibi öneriler yeterli mi?
“İnsanlar bu dönemde besinleri hangi formlarda hangi birlikteliklerle tüketirsek maksimum fayda elde edebiliriz gibi sorulara yanıt aramaya başladı” diyor Yaluç. Bu dönemde vitamin satışlarındaki %46’lık artış toplumun beslenme ve sağlığa dair beklentilerinin arttığını kanıtlar nitelikte. Yaluç ise beslenmenin bir bütün olarak ele alınmasını salık veriyor.
“Bağışıklığı güçlendirmek için sadece vitamin ve mineral takviyesi yeterli değildir; alınan protein, yağ asitleri, karbonhidrat miktarı da önemlidir. İyi bir bağışıklık sistemi kişinin makro ve mikro besin ögelerini yeterli miktarda ve dengeli alması ile oluşur.” sözleriyle beslenme düzeninin önemini vurguluyor. Dolayısıyla, bağışıklık sistemini ek besinlerle desteklemek bizim için ikincil olmalı.
Ruhen ve sosyal yönden iyileşmek için meyve yiyin!
Pandeminin hayatımıza en büyük etkisi, evlerimizden çıkamamak oldu. Ancak, hastalık ve sakatlık durumları söz konusu olmadığında sağlıklı sayılmaz mıyız? Yaluç’a göre sağlığın tanımı: ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali içinde olmak. “Sosyal izolasyon nedeni ile uzun süre dışarı çıkamamak, sevdiklerimizden uzak kalmak, kişilerin daha depresif ve mutsuz ruh haline bürünmelerine sebep olabilir “diyor Yaluç.
Kimi gıdalar besleyicilik açısından büyük bir öneme sahipken kimi gıdalar ise ruhumuzun formu için büyük bir önem taşıyor. Ruhsal iyilik halini sağlamak için ilk ihtiyacımız olan serotonin, yani mutluluk hormonunun önemi çok büyük. Bu nedenle Yaluç’a göre bu hormonun düzeyini arttıran gıdalar tüketmeliyiz. “Bu yüzden mutluluk hormonunun salınımını destekleyecek, serotonin üretimi için gerekli olan triptofanı yüksek oranda içeren bazı besinlere yönelmeliyiz;” diyor Yaluç. Bu konuda önerileri ise herkesin ulaşabileceği gıdalar: “muz, ananas, erik, fındık, süt, hindi, ıspanak ve yumurta. “Bu gıdalar kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.”
GÜÇLÜ BİR BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
Yaluç, sağlıklı bir beden için ilk ihtiyacın yeterli su tüketimi olduğunu vurguluyor. Sağlıklı bir birey için günlük sıvı gereksiniminin kilogram başına 35 ml olduğunu ve kilomuzla bu miktarı çarparak günlük tüketmemiz gereken su miktarına ulaşabileceğimizi belirtiyor. Yani 60 kilo olan bir insanın günde yaklaşık 2 litre su tüketmesi gerekiyor.
Pandemi döneminde vitamin satışlarındaki %46’lık artış toplumun vitamin alımına verdiği önemi gösteriyor; fakat tablet ve hap şeklinde tükettiğimiz ek vitaminler sağlıklı bir beden için tek başına yeterli mi? Yaluç, besin takviyeleri dışında vitamin açısından zengin besinlerin önemini vurguluyor. “Özellikle C vitamini içeren kış meyvelerinin ve sebzelerinin bağışıklık sistemini desteklemedeki önemli rolünü es geçmemek gerekiyor, C vitamini açısından en zengin gıdalar kırmızı biber, brokoli, yeşil biber, koyu yeşil yapraklı sebzeler, domates ve turunçgiller”. Yaluç, C vitamininin yanında balık ve cevizden alabileceğimiz omega-3, kefir, turşu gibi gıdaların tüketimiyle alabileceğimiz probiyotik desteğinin bağışıklık sistemine olan güçlendirici etkisinin altını çiziyor.
KARANTİNADA SPOR
Beslenmenin yanı sıra spor ve hareketli bir yaşam da güçlü bir bağışıklık sisteminin en büyük destekçisi. Pandemi döneminde spor rutini ile ilgili fikir almak üzere spor eğitmeni Cenk Benli ile görüştük. Benli, uzun süredir disiplinli bir şekilde spor ve beslenme dengesini hayatında kurabilmiş bir spor eğitmeni, büyük bir spor salonunda danışmanlık yapmakta.
Bu süreçte evde uygulayabileceğimiz basit yollarla nasıl daha hareketli bir rutine sahip olabileceğimize dair konuştuk. “Evlere kapandığımız bu günlerde spor yapmak ve hareketli kalmak akıl ve beden sağlığımız için çok önemli” diyen Benli, serotonin(mutluluk hormonu) ve spor arasındaki bağlantıya dikkat çekiyor. “Ruhsal açıdan dengeli olmadığımız bu dönemde spor yapıldığında salgılanan serotonin kişinin ruh sağlığı için iyileştirici olacaktır; bunun yanında evde hareketsiz kaldığımız zaman vücudumuz yağlanıyor ve kaslarımız eriyor, bunun önüne geçilmesi için de evde kaldığımız zamanlarda spor yapmamız şart”.
EVDE SPOR YAPMAK MÜMKÜN MÜ?
Pandemi ve karantina koşulları dışında da spor salonuna gitmek için motivasyon sağlamak ve harekete geçmek kimi insanlar için oldukça zorlayıcıyken evde spor yapma alışkanlığı kazanmak pek de kolay değil.
Benli, evde kalmanın spor yapmaya engel olmadığını düşünüyor. “Sadece vücut ağırlığıyla yapabileceğimiz bir sürü egzersiz var, ayrıca pilates bantlarıyla da tüm vücudu çalıştıran egzersizler yapmak mümkün” diyerek evde spor yapmanın kolaylığına dikkat çekiyor. Bu tarz egzersizlerle vücudumuzun formunu koruyabileceğimizin hatta geliştirebileceğimizin altını çiziyor. Benli, vücut ağırlığı ve pilates bantlarıyla yapılan çalışmalara ek olarak evde ip atlayabileceğimizi, imkânımız ve alanımız varsa spor aletleri edinebileceğimizi, açık havada yürüyüş ve koşu yapabileceğimizi ekliyor.
İyzico’nun yaptığı araştırmaya göre pandemi döneminde yapılan alışverişlerin büyük bir kısmını spor giyim oluşturuyor. Bunun yanında, Türkiye’de sağlık ve fitness uygulamalarının kurulumunda %76 artış görüldü. Bu durumda evde spor alışkanlığı kazanmanın ve devam ettirebilmenin çeşitli araçlarla mümkün olduğunu söyleyebiliriz.
İLHAM VEREN HİKAYELER
Ezgi Sedef Kara Fransa’da yaşıyor ve bir kimya firmasında çalışıyor. 14 yaşından beri reaktif hipoglisemiyle mücadele ettiği için disiplinli bir şekilde sağlıklı beslenme rutinini sürdürüyor. Reaktif hipoglisemi ani kan şekeri düşmesidir. Bu yüzden Kara, kan şekerini aniden yükseltip düşürmeyecek bir beslenme düzenine sahip. Bunun yanında, sağlığını korumak için küçük yaşlardan beri düzenli spor yapıyor. Kara, diğer herkes gibi uymak zorunda kaldığı pandemi şartlarında sürdürmeye çalıştığı sağlıklı beslenme ve spor rutinini bize aktarıyor. “Bu dönemde beslenme açısından hayatımda pek bir değişiklik olmadı, hatta olumlu etkilediğini söyleyebilirim. Evde kaldığım zamanlarda sağlıklı, yeni tarifler denemek için fırsatım oldu, mesela tatlı patatesten kumpir yapmak gibi şeyler denedim; ama spor düzenim üzerinde olumsuz bir etkisi oldu.” diyerek rutinindeki değişimi özetliyor. “Pandemiden önce haftada en az 4 gün spor yapardım, şimdi ise dışarıdaki spor aktivitelerime ara vermek zorunda kaldım bu yüzden evdeki spor aktivelerime ağırlık verdim, Nisan ayından beri her gün evde en az 20 dakika yoga yapıyorum” diyen Kara, evde spor rutinimizi devam ettirebileceğimizin ilham veren bir kanıtı. Kara, bu dönemin kendisine olan olumlu ve olumsuz etkilerini anlatırken koşu ve ağır sporlar yapamadığı için kondisyonunun düştüğünü fakat evde yoga yaparak esneklik kazandığını aktarıyor.
“Evde spor yapmak için motive olmak kolay değil, ben de zorlanıyorum fakat bu bizi durdurmamalı, spor yapmasak bile evde aktif olmak ve hareket etmek çok önemli”. Günde on bin adım atmanın beden sağlığına olumlu etkileri pek çok bilim insanı tarafından onaylandı. Bu durumda hareketli yaşamın sağlığımıza olan etkilerini göz ardı edemeyiz. Günlük olarak yaptığımız hareketleri ölçen bileklik ve saatler motivasyon kazanmamızda ve adımlarımızı ölçmemizde yardımcı olabilir. Bu saatlerden edinerek yaptığımız hareketleri takip edebilir ve daha hareketli olmak için motive olabiliriz.
EVDE KİLO VERMEK MÜMKÜN
Bu dönem kimileri için de sağlığına kavuşmak ve forma girmek için bir fırsat olarak görüldü. İstanbul’da tasarımcı olarak çalışan Şebnem Sayın bu dönemde evden çalışarak yıllardır hedeflediği düzenli beslenme ve spor alışkanlığını kazandığını söylüyor. Sayın, eskiden ofis düzeninde her gün dışarıdan sağlıksız yemekler yediğini fakat evden çalışmaya geçince evde yemek yapabildiği için daha sağlıklı beslenmeye başladığını ve beslenme düzenini değiştirdiğini aktardı. Düzenli beslenmenin yanında evde spor da yapmaya başladığını belirten Sayın, bu süreçte uzun zamandır hedeflediği beslenme ve spor düzenine kavuşmuş; bu sayede kendisini daha sağlıklı ve iyi hissettiğini aktarıyor. Evde bulunmak zorunda olmanın spor yapmaya engel olmadığını, küçük alanlarda da egzersiz yapmanın mümkün olduğunu belirtiyor. Sayın, pandemi döneminde sağlıklı beslenme ve spor bilinci kazanarak kilo verip hedeflediği sağlıklı kiloya kavuşmuş.
Pandemi dönemi ve Koronavirüs şartları herkes için farklı seyretse de hepimizin ortak noktası sağlıklı olmayı hedeflemek. Bunun için evde olsak da harekete geçebilir ve alışkanlıklarımızı olumlu yönde değiştirebiliriz. Evde hareketli kalmak için çeşitli platformlardan egzersiz videoları izleyerek hedefimize ulaşabilir; evde geçirdiğimiz vakitlerde sağlıklı yemek tarifleriyle formda kalabiliriz. Özellikle kış aylarında çeşitli çorba tarifleri deneyerek yeni lezzetlerle tanışırken vücudumuz için gerekli besinleri sağlayabiliriz. Koronavirüse karşı alabileceğimiz bu önlemler dışında gerekli güvenilir bilgilere Dünya Sağlık Örgütü’nün web sitesinden, yayınlarından ve T.C. Sağlık Bakanlığı Covid-19 bilgilendirme sayfasından ulaşabilirsiniz.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi” olarak ilan edilen bu durum karşısında devletler, uluslararası kuruluşlar ve şirketler alarma geçti; Covid-19 salgınıyla mücadele etmek amacıyla toplum sağlığını korumaya yönelik çalışmalara hız kesmeden devam ediyorlar. Salgınla mücadelenin kilit faktörü olan sosyal izolasyon ise her vatandaşın dikkate alması gereken bir önlem olarak hepimizin hayatını etkiliyor.
Fakat Covid-19 virüsüne karşı alınması gereken önlemler sadece sosyal izolasyon ve kişisel hijyenle sınırlı değil. Bu dönemde bireylerin beden sağlıklarına da gereken özeni göstermesi gerekiyor. Covid-19 virüsüyle mücadele etmenin en önemli yollarından biri güçlü bir bağışıklık sistemi; bağışıklığı güçlendirmenin yolu ise iyi bir beslenme düzeni ve spordan geçiyor. Sosyal izolasyonu sağlamak için vaktini evde geçirmeye başlayan ve evden çalışma düzenine adapte olmaya çalışan büyük topluluk göz önüne alındığında, hareketsiz bir yaşam biçimi göze çarpıyor. Toplumun adapte olmaya çalıştığı bu yeni yaşam biçiminde ise iki konu öne çıkıyor. Dengeli beslenme ve spor... Dengeli beslenme ve spor rutinini ne kadar hayatımızın bir parçası haline getirmeye çalışsak da pandemi sırasında ortaya çıkan gerçekleri de göz ardı edemeyiz.
Evden çalışmaya başlayan beyaz yakalılar, eğitimine çevrimiçi platformlardan devam eden öğrenciler ve evlerine kapanmak durumunda kalan yaşlı nüfus ile birlikte toplumun büyük bir çoğunluğunun evlerde kaldığı bu dönemde hareketsiz yaşam büyük bir sorun haline geldi. İlkokul, ortaöğretim, lise ve üniversiteler Nisan 2020’den beri uzaktan eğitim sistemiyle eğitime devam ediyorlar. Ipsos’un yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de evden çalışma oranı %9 ile %15 seviyesinde değişkenlik gösteriyor.
Diyetisyen İlayda Yaluç: “Bağışıklık sisteminin önemi artıyor”.
Evlere kapandığımız bu dönemde, aklımızda nasıl beslenmemiz gerektiği sorusu var. Beslenmenin önemi sadece formumuzu korumak için değil aynı zamanda vücudumuzun virüslerle mücadele etmesi noktasında da ön plana çıkıyor. Beden sağlığı için kilit rol oynayan bağışıklık sistemin önemi üzerine danıştığımız Diyetisyen İlayda Yaluç’a göre pandemi sürecinde toplumun beslenmeden beklentisi arttı; ancak bağışıklık sistemimizi korumak için yapılan öneriler arasından hangisini seçeceğiz? Büyüklerimizden bize miras kalan kemik suyuna çorba gibi öneriler yeterli mi?
“İnsanlar bu dönemde besinleri hangi formlarda hangi birlikteliklerle tüketirsek maksimum fayda elde edebiliriz gibi sorulara yanıt aramaya başladı” diyor Yaluç. Bu dönemde vitamin satışlarındaki %46’lık artış toplumun beslenme ve sağlığa dair beklentilerinin arttığını kanıtlar nitelikte. Yaluç ise beslenmenin bir bütün olarak ele alınmasını salık veriyor.
“Bağışıklığı güçlendirmek için sadece vitamin ve mineral takviyesi yeterli değildir; alınan protein, yağ asitleri, karbonhidrat miktarı da önemlidir. İyi bir bağışıklık sistemi kişinin makro ve mikro besin ögelerini yeterli miktarda ve dengeli alması ile oluşur.” sözleriyle beslenme düzeninin önemini vurguluyor. Dolayısıyla, bağışıklık sistemini ek besinlerle desteklemek bizim için ikincil olmalı.
Ruhen ve sosyal yönden iyileşmek için meyve yiyin!
Pandeminin hayatımıza en büyük etkisi, evlerimizden çıkamamak oldu. Ancak, hastalık ve sakatlık durumları söz konusu olmadığında sağlıklı sayılmaz mıyız? Yaluç’a göre sağlığın tanımı: ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali içinde olmak. “Sosyal izolasyon nedeni ile uzun süre dışarı çıkamamak, sevdiklerimizden uzak kalmak, kişilerin daha depresif ve mutsuz ruh haline bürünmelerine sebep olabilir “diyor Yaluç.
Kimi gıdalar besleyicilik açısından büyük bir öneme sahipken kimi gıdalar ise ruhumuzun formu için büyük bir önem taşıyor. Ruhsal iyilik halini sağlamak için ilk ihtiyacımız olan serotonin, yani mutluluk hormonunun önemi çok büyük. Bu nedenle Yaluç’a göre bu hormonun düzeyini arttıran gıdalar tüketmeliyiz. “Bu yüzden mutluluk hormonunun salınımını destekleyecek, serotonin üretimi için gerekli olan triptofanı yüksek oranda içeren bazı besinlere yönelmeliyiz;” diyor Yaluç. Bu konuda önerileri ise herkesin ulaşabileceği gıdalar: “muz, ananas, erik, fındık, süt, hindi, ıspanak ve yumurta. “Bu gıdalar kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.”
GÜÇLÜ BİR BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
Yaluç, sağlıklı bir beden için ilk ihtiyacın yeterli su tüketimi olduğunu vurguluyor. Sağlıklı bir birey için günlük sıvı gereksiniminin kilogram başına 35 ml olduğunu ve kilomuzla bu miktarı çarparak günlük tüketmemiz gereken su miktarına ulaşabileceğimizi belirtiyor. Yani 60 kilo olan bir insanın günde yaklaşık 2 litre su tüketmesi gerekiyor.
Pandemi döneminde vitamin satışlarındaki %46’lık artış toplumun vitamin alımına verdiği önemi gösteriyor; fakat tablet ve hap şeklinde tükettiğimiz ek vitaminler sağlıklı bir beden için tek başına yeterli mi? Yaluç, besin takviyeleri dışında vitamin açısından zengin besinlerin önemini vurguluyor. “Özellikle C vitamini içeren kış meyvelerinin ve sebzelerinin bağışıklık sistemini desteklemedeki önemli rolünü es geçmemek gerekiyor, C vitamini açısından en zengin gıdalar kırmızı biber, brokoli, yeşil biber, koyu yeşil yapraklı sebzeler, domates ve turunçgiller”. Yaluç, C vitamininin yanında balık ve cevizden alabileceğimiz omega-3, kefir, turşu gibi gıdaların tüketimiyle alabileceğimiz probiyotik desteğinin bağışıklık sistemine olan güçlendirici etkisinin altını çiziyor.
KARANTİNADA SPOR
Beslenmenin yanı sıra spor ve hareketli bir yaşam da güçlü bir bağışıklık sisteminin en büyük destekçisi. Pandemi döneminde spor rutini ile ilgili fikir almak üzere spor eğitmeni Cenk Benli ile görüştük. Benli, uzun süredir disiplinli bir şekilde spor ve beslenme dengesini hayatında kurabilmiş bir spor eğitmeni, büyük bir spor salonunda danışmanlık yapmakta.
Bu süreçte evde uygulayabileceğimiz basit yollarla nasıl daha hareketli bir rutine sahip olabileceğimize dair konuştuk. “Evlere kapandığımız bu günlerde spor yapmak ve hareketli kalmak akıl ve beden sağlığımız için çok önemli” diyen Benli, serotonin(mutluluk hormonu) ve spor arasındaki bağlantıya dikkat çekiyor. “Ruhsal açıdan dengeli olmadığımız bu dönemde spor yapıldığında salgılanan serotonin kişinin ruh sağlığı için iyileştirici olacaktır; bunun yanında evde hareketsiz kaldığımız zaman vücudumuz yağlanıyor ve kaslarımız eriyor, bunun önüne geçilmesi için de evde kaldığımız zamanlarda spor yapmamız şart”.
EVDE SPOR YAPMAK MÜMKÜN MÜ?
Pandemi ve karantina koşulları dışında da spor salonuna gitmek için motivasyon sağlamak ve harekete geçmek kimi insanlar için oldukça zorlayıcıyken evde spor yapma alışkanlığı kazanmak pek de kolay değil.
Benli, evde kalmanın spor yapmaya engel olmadığını düşünüyor. “Sadece vücut ağırlığıyla yapabileceğimiz bir sürü egzersiz var, ayrıca pilates bantlarıyla da tüm vücudu çalıştıran egzersizler yapmak mümkün” diyerek evde spor yapmanın kolaylığına dikkat çekiyor. Bu tarz egzersizlerle vücudumuzun formunu koruyabileceğimizin hatta geliştirebileceğimizin altını çiziyor. Benli, vücut ağırlığı ve pilates bantlarıyla yapılan çalışmalara ek olarak evde ip atlayabileceğimizi, imkânımız ve alanımız varsa spor aletleri edinebileceğimizi, açık havada yürüyüş ve koşu yapabileceğimizi ekliyor.
İyzico’nun yaptığı araştırmaya göre pandemi döneminde yapılan alışverişlerin büyük bir kısmını spor giyim oluşturuyor. Bunun yanında, Türkiye’de sağlık ve fitness uygulamalarının kurulumunda %76 artış görüldü. Bu durumda evde spor alışkanlığı kazanmanın ve devam ettirebilmenin çeşitli araçlarla mümkün olduğunu söyleyebiliriz.
İLHAM VEREN HİKAYELER
Ezgi Sedef Kara Fransa’da yaşıyor ve bir kimya firmasında çalışıyor. 14 yaşından beri reaktif hipoglisemiyle mücadele ettiği için disiplinli bir şekilde sağlıklı beslenme rutinini sürdürüyor. Reaktif hipoglisemi ani kan şekeri düşmesidir. Bu yüzden Kara, kan şekerini aniden yükseltip düşürmeyecek bir beslenme düzenine sahip. Bunun yanında, sağlığını korumak için küçük yaşlardan beri düzenli spor yapıyor. Kara, diğer herkes gibi uymak zorunda kaldığı pandemi şartlarında sürdürmeye çalıştığı sağlıklı beslenme ve spor rutinini bize aktarıyor. “Bu dönemde beslenme açısından hayatımda pek bir değişiklik olmadı, hatta olumlu etkilediğini söyleyebilirim. Evde kaldığım zamanlarda sağlıklı, yeni tarifler denemek için fırsatım oldu, mesela tatlı patatesten kumpir yapmak gibi şeyler denedim; ama spor düzenim üzerinde olumsuz bir etkisi oldu.” diyerek rutinindeki değişimi özetliyor. “Pandemiden önce haftada en az 4 gün spor yapardım, şimdi ise dışarıdaki spor aktivitelerime ara vermek zorunda kaldım bu yüzden evdeki spor aktivelerime ağırlık verdim, Nisan ayından beri her gün evde en az 20 dakika yoga yapıyorum” diyen Kara, evde spor rutinimizi devam ettirebileceğimizin ilham veren bir kanıtı. Kara, bu dönemin kendisine olan olumlu ve olumsuz etkilerini anlatırken koşu ve ağır sporlar yapamadığı için kondisyonunun düştüğünü fakat evde yoga yaparak esneklik kazandığını aktarıyor.
“Evde spor yapmak için motive olmak kolay değil, ben de zorlanıyorum fakat bu bizi durdurmamalı, spor yapmasak bile evde aktif olmak ve hareket etmek çok önemli”. Günde on bin adım atmanın beden sağlığına olumlu etkileri pek çok bilim insanı tarafından onaylandı. Bu durumda hareketli yaşamın sağlığımıza olan etkilerini göz ardı edemeyiz. Günlük olarak yaptığımız hareketleri ölçen bileklik ve saatler motivasyon kazanmamızda ve adımlarımızı ölçmemizde yardımcı olabilir. Bu saatlerden edinerek yaptığımız hareketleri takip edebilir ve daha hareketli olmak için motive olabiliriz.
EVDE KİLO VERMEK MÜMKÜN
Bu dönem kimileri için de sağlığına kavuşmak ve forma girmek için bir fırsat olarak görüldü. İstanbul’da tasarımcı olarak çalışan Şebnem Sayın bu dönemde evden çalışarak yıllardır hedeflediği düzenli beslenme ve spor alışkanlığını kazandığını söylüyor. Sayın, eskiden ofis düzeninde her gün dışarıdan sağlıksız yemekler yediğini fakat evden çalışmaya geçince evde yemek yapabildiği için daha sağlıklı beslenmeye başladığını ve beslenme düzenini değiştirdiğini aktardı. Düzenli beslenmenin yanında evde spor da yapmaya başladığını belirten Sayın, bu süreçte uzun zamandır hedeflediği beslenme ve spor düzenine kavuşmuş; bu sayede kendisini daha sağlıklı ve iyi hissettiğini aktarıyor. Evde bulunmak zorunda olmanın spor yapmaya engel olmadığını, küçük alanlarda da egzersiz yapmanın mümkün olduğunu belirtiyor. Sayın, pandemi döneminde sağlıklı beslenme ve spor bilinci kazanarak kilo verip hedeflediği sağlıklı kiloya kavuşmuş.
Pandemi dönemi ve Koronavirüs şartları herkes için farklı seyretse de hepimizin ortak noktası sağlıklı olmayı hedeflemek. Bunun için evde olsak da harekete geçebilir ve alışkanlıklarımızı olumlu yönde değiştirebiliriz. Evde hareketli kalmak için çeşitli platformlardan egzersiz videoları izleyerek hedefimize ulaşabilir; evde geçirdiğimiz vakitlerde sağlıklı yemek tarifleriyle formda kalabiliriz. Özellikle kış aylarında çeşitli çorba tarifleri deneyerek yeni lezzetlerle tanışırken vücudumuz için gerekli besinleri sağlayabiliriz. Koronavirüse karşı alabileceğimiz bu önlemler dışında gerekli güvenilir bilgilere Dünya Sağlık Örgütü’nün web sitesinden, yayınlarından ve T.C. Sağlık Bakanlığı Covid-19 bilgilendirme sayfasından ulaşabilirsiniz.
Kaynaklar
- Webrazzi.com
- Fintechistanbul.com
- Anadolu Ajansı