Yaşanan Olumsuzluklara Rağmen Bilkentliler Erasmus’dan Vazgeçmiyor!
Son zamanlarda AB ülkeleri ile yaşanan politik tartışmalar bir hayli gündemde. Bu tartışmalara bir de ekonomik belirsizlik ve artan terör olayları da eklenince durum daha karışık bir hal aldı. Biz de tüm bu olumsuzlukları göz önüne alarak Bilkentli öğrencilerin Erasmus Programı’na yaklaşımlarını inceledik.
Peki nedir bu Erasmus Programı?
Erasmus Programı, AB ülkeleri ve aday ülkelerdeki farklı kültürleri hem akademik hem de sosyal anlamda bir araya getirmeyi hedefliyor. Bu programdan 15 AB üyesi, EFTA ülkeleri ve AB üyeliğine aday Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinden olan 13 ülke yararlanıyor.
Bilkent Üniversitesi 38 ülkeden 240’i aşkın üniversite ile öğrenci değişim programlarını sürdürüyor.
Bilkent Üniversitesi değişim programları kapsamında 38 ülke ile anlaşma halinde. Bu ülkelerden 25 tanesi ise Erasmus Programı dahilinde yer alıyor. Değişim programları kapsamında bugune kadar 3700 öğrenci yurtdışına gitti.
Bir çok okuldan farklı olarak Bilkent Üniversitesi Değişim Programları Ofisi öğrencilere rehberlik hizmeti sağlıyor.
Bilkent Üniversitesi merkez kampüs Öğrenci İşleri Müdürlüğü’nde yer alan Değişim Programları Ofisi 1 direktör ve 4 öğrenci danışmanı ile haftanın 4 günü 09:30- 17:00 saatleri arasında Bilkentli öğrencilerin sorularını cevaplamak üzere bekliyor. Erasmus Programı için gerekli şartları öğrenci danışmanı Yasemin Hanım özetledi.
“Belgelerin Son Teslim Tarihleri Çok Önemli.”
Yasemin Hanım sözlerini bir uyarı ile bitiriyor. “Erasmus Programı’nda çok fazla belge ve evrak işi var. Avrupa’daki okullarla koordine bir şekilde çalıştığımızdan son teslim tarihlerine dikkat etmemiz gerekiyor. Bu nedenle öğrencilerimize tavsiyem gerekli belgeleri son dakikaya bırakmamaları. Her okulun belirlediği tarih farklılık gösteriyor. Bu konuyla ilgili detaylı bilgiye hem bizden hem de Erasmus koordinatörü olan bölüm hocalarından ulaşabilirler.”
Programa Olan Talep Her Sene Daha Da Artıyor!
Son zamanlarda yaşanan politik gerginlikler, terör olayları ve ekonomik belirsizlik düşünüldüğünde Erasmus’a olan ilginin azalması beklenirken sonuçlar şaşırtıyor. 2015-2016 yıllarında programa katılım 264 kişi iken bu sayı 2016-2017’de 79 kişi artarak 343 kişi oldu.
“Böyle İmkanlar İnsanın Karşısına Her Zaman Çıkmıyor.”
2016 Bahar döneminde Belçika’ya giden Özlem, Erasmus hayatını şu şekilde özetliyor.” Erasmus’u çok doğru bir karar olarak görüyorum. Böyle fırsatlar insanın karşısına çok çıkmıyor. Yabancı insanları ve farklı kültürleri tek bir ülkenin çatısı altında tanıma fırsatı buldum. İmkanı olan herkese korkularını ve endişelerini bir kenara bırakıp bu programa katılmalarını tavsiye ediyorum.”
“İnsanın Kendisini Tanıması İçin Büyük Bir Fırsat.”
İşletme bölümü son sınıf öğrencisi Melis ise Erasmus deneyimini “Türkiye’deki rahat hayatımdan sonra tek başıma hiç bilmediğin bir ülkeye gitmek başta korkutucu olsa da bu 5 ay kendimi tanımama yardımcı oldu. Hayatta çoğu şeyi tek başıma başarabildiğimi görmek beni çok mutlu etti ve özgüvenim arttı.” sözleriyle noktalıyor.
Peki nedir bu Erasmus Programı?
Erasmus Programı, AB ülkeleri ve aday ülkelerdeki farklı kültürleri hem akademik hem de sosyal anlamda bir araya getirmeyi hedefliyor. Bu programdan 15 AB üyesi, EFTA ülkeleri ve AB üyeliğine aday Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinden olan 13 ülke yararlanıyor.
Bilkent Üniversitesi 38 ülkeden 240’i aşkın üniversite ile öğrenci değişim programlarını sürdürüyor.
Bilkent Üniversitesi değişim programları kapsamında 38 ülke ile anlaşma halinde. Bu ülkelerden 25 tanesi ise Erasmus Programı dahilinde yer alıyor. Değişim programları kapsamında bugune kadar 3700 öğrenci yurtdışına gitti.
Bir çok okuldan farklı olarak Bilkent Üniversitesi Değişim Programları Ofisi öğrencilere rehberlik hizmeti sağlıyor.
Bilkent Üniversitesi merkez kampüs Öğrenci İşleri Müdürlüğü’nde yer alan Değişim Programları Ofisi 1 direktör ve 4 öğrenci danışmanı ile haftanın 4 günü 09:30- 17:00 saatleri arasında Bilkentli öğrencilerin sorularını cevaplamak üzere bekliyor. Erasmus Programı için gerekli şartları öğrenci danışmanı Yasemin Hanım özetledi.
- Öğrencinin en az üç, en çok altıncı yarıyılında olması gerekiyor.
- Öğrenciler Bilkent’deki son yarıyıllarında değişime gitmek üzere başvuru yapamıyor.
- Genel not ortalaması 2.50 ve ya üzerinde olan öğrenciler bu programa başvurabiliyor.
- Öğrenciler UDO tarafından 50% genel not ortalaması ve 50% İngilizce düzeyi dikkate alınarak puanlanıyor.
- Tercihlerini yapan öğrenciler bu aşamadan sonra puanlarının yettiği ülkelere gidebiliyor.
- Öğrencilerin masraflarının bir kısmı hibe denilen AB fonlarından karşılanıyor. Hibenin miktarı öğrencinin başarı durumu ve ülkedeki yaşam standardı göz önüne alınarak belirleniyor.
“Belgelerin Son Teslim Tarihleri Çok Önemli.”
Yasemin Hanım sözlerini bir uyarı ile bitiriyor. “Erasmus Programı’nda çok fazla belge ve evrak işi var. Avrupa’daki okullarla koordine bir şekilde çalıştığımızdan son teslim tarihlerine dikkat etmemiz gerekiyor. Bu nedenle öğrencilerimize tavsiyem gerekli belgeleri son dakikaya bırakmamaları. Her okulun belirlediği tarih farklılık gösteriyor. Bu konuyla ilgili detaylı bilgiye hem bizden hem de Erasmus koordinatörü olan bölüm hocalarından ulaşabilirler.”
Programa Olan Talep Her Sene Daha Da Artıyor!
Son zamanlarda yaşanan politik gerginlikler, terör olayları ve ekonomik belirsizlik düşünüldüğünde Erasmus’a olan ilginin azalması beklenirken sonuçlar şaşırtıyor. 2015-2016 yıllarında programa katılım 264 kişi iken bu sayı 2016-2017’de 79 kişi artarak 343 kişi oldu.
“Böyle İmkanlar İnsanın Karşısına Her Zaman Çıkmıyor.”
2016 Bahar döneminde Belçika’ya giden Özlem, Erasmus hayatını şu şekilde özetliyor.” Erasmus’u çok doğru bir karar olarak görüyorum. Böyle fırsatlar insanın karşısına çok çıkmıyor. Yabancı insanları ve farklı kültürleri tek bir ülkenin çatısı altında tanıma fırsatı buldum. İmkanı olan herkese korkularını ve endişelerini bir kenara bırakıp bu programa katılmalarını tavsiye ediyorum.”
“İnsanın Kendisini Tanıması İçin Büyük Bir Fırsat.”
İşletme bölümü son sınıf öğrencisi Melis ise Erasmus deneyimini “Türkiye’deki rahat hayatımdan sonra tek başıma hiç bilmediğin bir ülkeye gitmek başta korkutucu olsa da bu 5 ay kendimi tanımama yardımcı oldu. Hayatta çoğu şeyi tek başıma başarabildiğimi görmek beni çok mutlu etti ve özgüvenim arttı.” sözleriyle noktalıyor.