Yarınları Yetiştirme Projesi sezona ara verdi
Bilkent Üniversitesi öğrenci kulüplerinden Toplumsal Duyarlılık Projeleri (TDP)’nin alt projelerinden biri olan Yarınları Yetiştirme Projesi, dönemin son etkinliğini gerçekleştirdi. 20 Aralık günü çocuklarla dönemin son buluşmasını gerçekleştiren proje, etkinliklerine Bahar döneminde kaldığı yerden devam edecek.
YYP Nedir?
Toplumsal Duyarlılık Projeleri’nin alt kollarından bir tanesi olan Yarınları Yetiştirme Projesi (YYP), dönem boyunca eski ve yeni gönüllüleriyle çalışmalarını devam ettirdi. Hedef kitlesi Sevgi Evleri’nde yaşayan çocuklar olan projenin amacı, çocuklarla özgüvenlerini kazandırıcı aktiviteler ve çalışmalar yapmak ve üniversite öğrencileri olarak onlar için ilham verici rol modeller oluşturmak. Her hafta farklı bir çalışma programının uygulandığı projenin hedefi çocuklara farklı bakış açıları kazandırmak, ufuklarını genişletmek ve çocuklarla eğitici ve eğlenceli bir Pazar günü geçirmek. Bu dönem ilk etkinliğine 11 Ekim günü başlayan proje, 20 Aralık Pazar günü yapılan son etkinliğin ardından kısa bir tatile girdi.
Güz dönemine 80 gönüllü ile başlayan YYP, Sevgi Evleri’nde 70 çocuğun yaşadığı 8 evi ziyaret ediyor. Yaşları 9’dan 15’e kadar değişen çocuklarla her hafta farklı etkinlikler yapılıyor. Etkinlikler arasında; bilim haftası, Atatürk haftası, çarşaf boyama gibi çalışmalar yer almakta. YYP 20 Aralık Pazar günü yapılan son etkinliği Yılbaşı haftası olarak düzenledi. Ağaç süsleme, tombala, bilmece yarışması gibi çeşitli aktivitelerin yapıldığı haftada çocuklarla keyifli bir gün geçirildi. YYP eş koordinatörlerinden Aysu Atis; projenin Sevgi Evleri’ndeki çocuklar için çok faydalı olduğunu, çocukların sosyal yaşama dair yeni bilgiler edindiklerini ve genel kültürlerine katkıda bulunduklarını belirterek şunları söylüyor: “ Hem çocuklar hem de üniversite öğrencileri olarak bizler, her hafta yeni şeyler paylaşıyor ve öğreniyoruz. Çocukların sosyalleşmesine biraz olsun katkıda bulunduğumuzu, onların gelecekleri için rol model oluşturduğumuzu hissediyoruz”.
Çocuklarla olan etkinliklerinden başka proje içinde de eğitici çalışmalar ve eğlenceli etkinlikler düzenlenerek, gönüllülerin kaynaşması amaçlanıyor. Bu dönem içerisinde gönüllülerle oyun gecesi, futbol maçları ve Eymir Gölü pikniği etkinliklerini düzenleyerek gönüllülerin birbirleriyle etkileşimleri sağlandı. Aynı zamanda YYP, gönüllülerine AIDS Farkındalık Konferansı, Çocuk Gelişimi Konferansı gibi faydalı eğitim programları sundu. Bahar döneminde gönüllük esaslı Sevgi Evleri projesine devam edecek olan YYP hakkında detaylı bilgiye, YYP Bilkent Facebook sayfasından ulaşabilirsiniz.
Gizem Bilim
Kıvanç Değirmenci Yarınları Yetiştirme Projesi Gönüllüleriyle ile Bir Pazar Günü Toplumsal Duyarlılık Projeleri (TDP)’nin alt kollarından bir tanesi olan Yarınları Yetiştirme Projesi (YYP); yarınlara ışık tutan, üniversite öğrencileri ve ailesiyle yaşama imkânına sahip olmayan çocukların buluşmasını sağlayan sımsıcak bir proje. Geçtiğimiz hafta son etkinliğini gerçekleştiren proje, döneme küçük bir ara vererek Şubat ayında kaldığı yerden devam edecek. Biz de gönüllülük esasıyla çalışan bu projeyi yeni dönem çalışmalarından önce biraz daha yakından tanıyalım istedik ve projenin son etkinliğine misafir olduk. Proje gönüllülerine katılarak, Pazar günü sabah 9.00’da Bilkent’ten yola çıktık ve Pursaklar’ın yolunu tuttuk. Bizim heyecanımızın yanında, 2015 yılının son etkinliğinin yarattığı heyecan gönüllülerin yüzünde hissediliyordu. Yolumuz uzun sayılırdı, konuşulacak, planlanacak çok şey vardı. Projenin eş koordinatörlerinden Aysu Atis, sözü aldı ve etkinlik öncesi konuşmasına başladı. YYP’nin gönüllüler arasında oluşturduğu sıcaklık, ortak bilinç ve dayanışma Sevgi Evleri’ne uzanan yolda bize ‘gönüllülük’ unsuruyla ilgili önemli noktalar fark ettirdi. ‘Gönüllülük’ işin içinde olunca proje haliyle başka bir boyuta taşınıyor. Emek, istek ve devamlılık gerektiren bu proje, gönüllüleri arasında sıkı bir bağ oluşturarak grup içinde dayanışmayı yaratıyor. Ortak edinilen tecrübeler, yaşanan zorluklar ve birlikte biriktirilen anılar bu noktada önemli olan etkenler arasında... Sevgi Evleri uzaktan görünmeye başlıyor, herkes de hafif bir hareketlilik. Varıyoruz. Otobüsten iniyoruz ve gruplara ayrılarak gideceğimiz evlerin yolunu tutuyoruz. Yüksek bir tepenin üzerine kurulmuş olan Sevgi Evleri, Esenboğa’nın rüzgârından nasibini almış görünüyor. Hava soğuk, rüzgar çok. Girişten bir yurt olduğu anlaşılmasına rağmen, Sevgi Evleri’nin içinde kendinizi küçük bir köydeymiş gibi hissediyorsunuz. Araları mesafeli otuza yakın ev; her birinin arkasında minik bir bahçesi ve geniş bir çim alanı var. Kendi evimizin önüne geliyoruz, kapıyı evin ‘annesi’ açıyor ve bizi içeri alıyor. Çocuklar da arkada bekliyorlar, yüzlerinde büyük bir gülümseme, gözlerinde heyecan. Hepsi birden gönüllülerin üzerine atılıyor, herkes en sevdiği ‘abisinin’, ‘ablasının’ boynuna sarılıyor, halini hatırını soruyor. Daha sonra günün etkinliği anlatılıyor ve hazırlıklar yapılıp etkinliğe başlıyoruz. Etkinlik esnasında, gönüllüler ile çocuklar arasındaki bağ çok daha açık bir biçimde gözlemlenebiliyor. Gönüllülerin de içinden biraz çocuk tarafları çıkıyor, şakalarla ve kahkahalarla etkinlik gerçekleştiriliyor. Problem çıktığı durumlarda da gönüllerin yaklaşımları önemli oluyor ve sorun halledilmeye çalışılıyor, bazen evin ‘annesi’ yardıma koşabiliyor. Saat 12.00’ye geliyor ve etkinlik son buluyor. Araya tatil gireceği için çocuklarda ve gönüllülerde hafif bir burukluk hissediliyor. Çocuklar, ağabeylerin ve ablaların ne zaman geri geleceklerini soruyor, tatilde ne yapacaklarını anlatıyorlar. Gönüllü ağabey, ablalar da çocuklara tatil bitine ve bir daha görüşene kadar yapması gerektikleri şeylerden bahsediyorlar. Evden çıkıyoruz. Evden çıktığınızda değişik bir duygu kalıyor gönüllülerin üzeride. Her Pazar gelmeye alışmışlar bu küçük arkadaşlarının yanına. Yakın ilişkiler kurmuşlar, tecrübelerini paylaşmış ve birbirlerinden bir şeyler öğrenmişler. YYP ile olan gezimizden biz de çok keyif aldık. Gönüllüğün ve çalışmanın sıcak yüzünü biraz olsun göstermek istedik. Peki YYP’nin hedefi nedir? YYP, eski ve yeni gönüllüleriyle çalışmalarına devam eden bir proje. Amacı, ailesiyle yaşama şansını yakalayamamış olan çocuklara sosyal destek vermek ve önlerinde bir rol model oluşturmak. Her hafta farklı bir çalışma programının uygulandığı proje çocuklara farklı bakış açıları kazandırmak, ufuklarını genişletmek ve çocuklarla eğitici ve eğlenceli bir Pazar günü geçirmek hedefinde ilerliyor. Aysu Atis, hem bir TDP gönüllüsü hem de Yarınları Yetiştirme Projesi (YYP)’nin eş koordinatörlerden bir tanesi. Sevgi Evleri’ne yaptığımız ziyaretten sonra gönüllük esasını, projenin detaylarını ve zorluklarını en iyi ondan öğrenebileceğimizi düşündük ve etkinlik sonrası sorularımızı yönlendirdik. Sevgi evlerine tam olarak ne zaman başladınız? Geçen yıl eylül ayında 2014’de başladım. Hatta bunu söylerken keşke daha önce başlasaydım diyorum. Gönüllü çalışan insanlarla birlikte bir projenin içinde çalışmak nasıl bir duygu? Öncelikle anlatamayacağım derecede güzel bir duygu veriyor. Hatta şöyle diyebilirim ki böyle bir duygu başka hiçbir yerde bulamıyorum. Yapılan bu etkinliklerde gönüllü gruplarının çocuklar adına çalışması gerekten çok gurur verici bir şey. En içten dileklerimle daha da büyümesini istiyorum. Sizin düşüncenize göre bu çocukların gelecek yaşantıları nasıl etkilenecektir? Bizim açımızdan şöyle bir etki oluyor. Genel olarak bu çocuklara gerek para gerek kıyafet ya da yapılan herhangi bir yardım sonucunda o çocuklarda çok büyük bir değişiklik gözlemeye başlıyoruz. Diğer arkadaşlarıyla iletişim kurmaları çok gelişmeye başlıyor. Umut vermek, kendini değerli hissettirmek, pedagojik açıdan çok önemli şeyler. Tüm bu değerler sonrasında çocuğun ufkunun açıldığını çok net bir şekilde görebiliyorsunuz. Seni rol model alıyor. Ve sen onun örneği oluyorsun. Ailesi onun çok fazla yanında olmadığı için sen onun ailesi gibi oluyorsun, yani öyle hissetmeye başlıyor çocuk. Geleceklerine şöyle bir etkimiz olabilir, biraz daha farklı bir bakış açısı kazandırıyor olabiliriz. Bizim nerde okuduğumuzu, ne iş yaptığımızı soruyor ve ilerleyen dönemlerde kendini yakın hissettiği abisi ya da ablasının mesleğini benimsemeye başlıyor diyebilirim. Sevgi evlerinde eğitime katılan çocukların psikolojileri ne durumda? Öncelikle şunu diyebilirim. Herhangi bir durumdan dolayı travma yaşamış çocukların dışında özel eğitime ihtiyacı olan bir çok çocuğumuz var. Ve bu çocuklar bu evlerin %70 ini oluşturuyor. Bize de verilen bir eğitim var orda. Pedagoji eğitimi alıyoruz yani. Bir çocuk geldikten çok kısa bir sürede aslında farklılaşıyor. Yani sorunuzu şöyle cevaplayabilirim. Ortalama 3-4 ay sonra çocuğun psikolojisi normale dönmese de yaklaşıyor diyebilirim. Sevgi evlerine ortalama yılda kaç tane çocuk geliyor? Tam olarak çocuklarımızın sayısını bilmiyorum fakat şunu diyebilirim. Sadece 70 tane bizim evimizde var diyebilirim ve 30 a yakın ev bulunaktadır. Sevgi evlerinde bulunan çocuklar yılda kaç ziyaretçi ile buluşuyor? Her çocuğumuzun ayrı ziyaret günlerinin olmasıyla birlikte ortalama bu rakam 2’ye yada 3’e çıkabiliyor. Aslında tam bir rakam veremeyiz. Çünkü büyük bir sirkülasyon söz konusu olabiliyor. Şunu da belirtmek isterim ki her çocuğumuz ailesiz değil, bazen ailede şiddetten dolayı geliyor. Ve böyle olunca ziyaretçileri değişiyor. Ama ortalama yılda bir milyon kişi geliyor diyebilirim. Sevgi evlerinde düzenlemiş olduğunuz etkinlikler nelerdi? Biz onların geleceklerine önem verdiğimiz için birçok alanda geliştirmek istiyoruz ve bununla ilgili birçok şey düşünüyoruz. El işi yapmayı gösteriyoruz mesela. El, vücut ve göz koordinasyonları gelişmesi için ya da yaratıcılıklarını geliştirmek için. Bazen derslerine yardımcı oluyoruz. Hatta bir tane daha örnek verecek olursam geçen hafta maske yaptık hep birlikte sonra keçe boyama yaptık onlardan şekil çıkarttık, çarşaf boyama yaptık, ya da eğitici ve öğretici olması açısında kocaman bir harita yaptık ve orda şehirlerimizi belirledik. Ülkemizin ünlü eserlerinin nerde olduğunu belirledik. Aslında her hafta çok farklı etkinlikler yapıyoruz şunu bunları hatırlayamıyorum diyecek kadar çok. Peki Sevgi evlerinde bulunan çocuklarımızın yaş sınırı nedir? Bu evlere gelen çocuklarımızın ortalama yaş sınırı 6 ile 13 yaş arasında. Sizin gönüllü olarak, etkinlikler sırasında yaşadığınız zorluklar ve sıkıntılar elbette vardır. Bunlardan biraz bahsetmek ister misiniz? Tabi, bu tip gönüllü oluşumlar genelde hassas projeler oluyor. Özellikle çocuklarla çalışma yapan projelerde çok daha dikkatli olunması gerekiyor. Bir kere en önemli esasımız devamlılık, bir dönem boyunca biz bu evlere her Pazar ziyarette bulunuyoruz. Bu durum çocuklarda bağlanmaya sebep olabiliyor. Zaten duygusal yönden zorluklar yaşamış ve ailelerinden ayrılmış bu çocuklar için bizim projeye devam etmememiz çocuklarda bir darbe yaratabilir. Başka aklıma gelen zorluk olarak da, bazen cevaplayamayacağımız sorular soruyor olmaları, ya da kendi aralarında olan ilişkiye müdahalemiz örnek olarak verilebilir. Tabi bizler uzman değiliz ve bazen yaklaşımlarımızı çok dikkatli tutmamız gerekiyor. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Gönüllü adaylarına ne söyleyebilirsiniz? Dönem başında toplantılarımıza katılabilirler. İnternet sitemizden ve facebook sayfamızdan da detaylı bilgilere ulaşabilirler. |