Bilkent'in Emekçi Öğrencileri
Üniversite hayatı, her gencin mutlaka deneyimlemesi gereken bir süreçtir. Üniversite hayatı denildiğinde toplumdaki genel kanı, öğrencilerin yoğun ders programlarıyla uğraşırken bir yandan da eğlenceye de vakit ayırdıkları yönündedir. Bu durumun tabii ki istisnaları mevcut.
Bilkent Üniversitesi’nde öğrenci olan ve bir yandan da gerek kendi maddi durumlarından dolayı, gerekse ailelerine katkı yapmak için birbirlerindan farklı alanlarda çalışmayı tercih eden öğrencilere çalışma hayatının zorluklarını ve neden çalışmak zorunda olduklarını sorduk.
‘‘Okulla birlikte zorlanmıyorum’’
Süleyman Bölükbaş (AMER 3. Sınıf)
‘’Öğrencilerin belirli bir ücret karşılığında okul içinde farklı görevlerle çalışmasına olanak yaratan Öğrenci Çalışma Programı (ÖÇP); hem çalışma hayatına ilk adımın atılmasına, hem de para kazanmanın zorluklarını ve bir yandan da bunun aslında ne kadar eğlenceli olabileceğini gösteriyor. Ben yurtta kaldığım ve ÖÇP’ye haftasonları katıldığım için zorlanmıyorum.’’
‘‘Okulda öğrenci, iş yerimde öğretmenim’’
Bahar H. Öztürk (ECON 4. Sınıf)
‘’Özel bir kurumda müzik öğretmeni olarak çalışıyorum. Okulla birlikte çalışmak yorucu olsa da işimi seviyorum. Bir yandan da para kazanmak işin en güzel yanı. Üniversite sınırları içinde öğrenci olmama rağmen, iş yerimde öğretmen olmak gerçekten enteresan bir duygu. Okul süresince çalışarak deneyim kazanmak beni en çok motive eden şey.’’
‘‘Kendi işimi kurmak istiyorum’’
Bengisu Batmaz (CS 3. Sınıf)
‘’İleride kendi işimi kurmak istediğim için çalışma ortamındaki iş ilişkilerini, işlerin nasıl yürüdüğünü görüyorum. Bilgimin ötesinde olan işleri çözebilmek için sarf ettiğim çaba, derslerimde de işe yarıyor. Ancak çalışmamdan dolayı derslerde yeterince dikkatimi toplayamıyorum.’’