Ankara’da Kısa Film ANKARA’DA KISA FİLM Deniz Şahin Cansu Özkan Ankara’da Kısa Film Kısa Film nedir? Nasıl Kısa Film Çekilir? Ankara’da Festivaller/Ödüller Söyleşiler Ankara’da da her ne kadar kısa film üzerine yapılan çalışmalar ve kısa metrajlı filmler yeni yeni gündemde yer tutsada; bu toprakların insanları ve sinemaya merakı olan amatör ruhlar bu alanda çalışmaya ve eser üretmeye devam ediyorlar. Ankara, kısa film fabrikası olan ve bir çok eseri bünyesinde barındıran bir şehir. Özellikle üniversiteler başta olmak üzere Ankara ilçe belediyeleri, farklı klüp ve derneklerin yaptıkları çalışmalar ve festivaller sayesinde kısa filme olan ilgi şehirde artmaya devam ediyor. Bunlardan birkaçı; Ankara Film Evi, Sinematek, Fotoğraf Sinema Ankara(FSA) ve Tuna Sanat Merkezi. Aynı zamanda kısa film bölümü olarak eğitim veren üniversitelerden bazıları ise Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve okulumuz olan Bilkent Üniversitesi. Bilkent Üniversitesi’nin de kendine ait bir kısa film atölyesi bulunuyor. Bizde Ankarada yapılan bu çalışmaları yerinde inceleyerek hem yapılan çalışmalara üretilen eserlere göz atıp, hemde kısa film yönetmenleriyle yaptığımız söyleşilerle kısa film nedir, nasıl çekilir nelere ihtiyaç duyar bir yönetmen bu konuları ele alacağız. Kısa Film Nedir ? Sinema Dünyasının gelişiminde en önemli rolü oynayan yapıtların başında kısa filmler gelir.Tarihsel perspektif ile bakıldığında sinema üzerinde sektörel gelişimler ve teknolojik öğeler henüz ortada yokken; amatör ruhla profesyonel bir şekilde perdelenen, performe edilen eserlerdir kısa filmler. Kısa filmler, potansiyelinde derin bir özgünlük ve sınırsızlık barındırıyor. Belli kuralları olmadığı için birbirinden bağımsız ve eşi olmayan bir çok kısa film bulunuyor. Sözcük anlamı ile kısa film, süresi kısa olan filmlerdir. Diğer bir deyişle teknik olarak 30 dakika ve altında sürelerde tamamlanan filmler, kısa film olarak değerlendiriliyor. Süre, ilk bakışta görünen belirleyici özelliktir. Kısa filme daha kapsamlı bir tanım arandığında uzun metraj kıyaslaması çoğunlukla karşımıza çıkar. Bu karşılaştırmalar, daha çok bilinenin üzerinden yapılan örnekleme ile bir tanıma ulaşma çabasıdır. Örneğin uzun filme göre daha öz olmasının getirdiği kestirmeler, zeki olması, sözünü dolaştırmadan çarpıcı bir dille söylemesi gibi. Öte yandan sinema tarihine bakıldığında süre düşünülmeksizin üretilen ortalama 15 dakikalık filmlerin ilk eserler olduğu görülmektedir. Öyleyse sinema tarihi kısa fimlerle başlamış diyebiliriz. Nasıl Kısa Film Çekilir ? Aslında her alanda olduğu gibi bu alanda da tüm işin başlangıç noktası merak ve ilgi. Kısa metrajlı eserlerin ortaya çıkışında sanatsal bir çabadan öte amatör ruhun ön planda tutulması gerektiği ortada. Kısa filmle ilgilenen yaşı ne olursa olsun tüm insanların öncelikle materyal konusundaki eksiklerini tamamlamaları gerekiyor. Bu noktada kısa film çekecek insanların ellerinde var olan materyallerinin bu iş için yeterli olup olmadığını görmesi şart. Bir kısa filmi yaratan öğeler; Senaryo Storyboard Kamera-Oyuncu Mekan Işık-Ses Kurgu- Montaj Eğer yeterliyse ufak bir kurgu ve montaj aşamasından sonra istediği gibi bir çalışma elde edebilir. Kurgu ve montaj için günümüz bilgisayarlarının hemen hemen tümünde bulunan küçük montaj programları dahil olmak üzere farklı programlara başvurulabilir.Bu materyale sahip olanlar için işleyecek süreç. Peki ya sahip olmayanlar ? Varolan durumu dert etmeye gerek yok çünkü Türkiye’nin bir çok şehrinde olduğu gibi Ankara’da da bu iş için amatörlere yardımcı olan bir çok klüp ve dernek mevcut. Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği ( AFSAD ), Ankara Sanat Atolyesi, Galeri Siyah Beyaz gibi birçok dernekten, makul ücretler karşılığında Kamera, tripod, Tepe mikrofonu, Işık, Ses yalıtıcısı gibi materyellerin elde edilmesi mümkün. Tabi ortaya konulacak olan eserin kalitesi yine ücret karşılığında kiralanacak veya satın alınacak materyallerin çokluğuyla doğru orantılı. Kısa film çekmek için ufak bir el kamerası bile yeterli olabilir ama talebe ve isteğe göre uzun metraj çekimlerinde kullanılan bu materyallerin elde edilmesiyle bambaşka bir eserde ortaya konulabilir.Kısacası seçim tamamen kısa film çekecek olan kişinin tercihine kalmış durumda Ankara’da Festivaller / Ödüller Ankara sadece yerli festivallere değil uluslararası festivallere de ev sahipliği yapıyor. Bu bağlamda ilk kez 1988 yılında yapılan o zaman ki adı Ankara Film Şenliği olan Ankara Uluslararası Film Festivali bu sene 26. Yılını kutluyor. Ankara Uluslararası Film Festivali, Ankara'da düzenlenen ve bünyesinde belgesel film, kısa film ve uzun film yarışmalarını barındıran bir etkinlik olmakla beraber Türk sinema sanatının gelişmesini, nitelikli ürünler vermesini ve desteklenmesini sağlıyor. Organizasyonun beş ana dalı bulunuyor.Bunlar; ulusal uzun, ulusal kısa, ulusal belgesel, ulusal gösterim ve uluslararası gösterim olarak başvuru yapılabilecek beş ana dal. Kısa film için varolan ‘’ulusal kısa’’ bölümünde, ödüller; kurmaca, canlandırma ve deneysel alanlarında sahiplerini buluyor. Ankara Uluslararası Film Festivali kısa film severler ve ilgilileri için kaçırılmayacak bir program sunuyor. İlgilenenler için ufak bir hatırlatma Festival 24 Nisan – 3 Mayıs arasında Ankaralı’larla buluşacak. Katılım için ise, festivalin internet sitesi http://www.filmfestankara.org.tr/ adresinden başvuru yapmak mümkün. Ankara Uluslararası Film Festivali dışında, dernek çalışanlarının tümünün öğrencilerden oluştuğu Ankara Kısa Filmciler derneğinin düzenlediği ANKAmall 2.El Film Festivali de, Ankaralı sinema severler için ön planda olması gereken diğer yerlerden birisi. 8 yıldır devam eden bu festivalde özellikle kısa film üzerine yapılan çalışmalar ele alınıp değerlendiriliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığının yanı sıra bir çok derneğinde sponsorluk yaptığı festival amatör sinemacılara yönelik güzel bir ortam sunuyor. Bunların dışında Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nin düzenlediği festivaller ve Üniversiteler bünyesinde düzenlenen festivalleri de bulmak mümkün. Tüm bu festivallerin ortak noktası ise Kar Amacı Gütmeyen organizasyonlar olması. |
Söyleşi
ALİ TURAN GÖRGÜ- HAKAN LEVENTOĞLU Bilkent Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkçe Bölümü Öğretmenlerinden Ali Turan GÖRGÜ ve yaptığı kısa filmlerle tanınan Hakan LEVENTOĞLU’yla kısa film üzerine söyleşilerde kısa filmlerin nasıl aşamalardan geçtiğini nerelere gönderilip değerlendirileceğini ve Ankara’da yapılan kısa film çalışmalarını ele aldık. Öncelikle sizi tanıyalım Ali Turan Görgü : Bilkent Üniversitesi Türkçe Bölümü öğretim görevlisiyim. Ankara’da yaşıyorum. 10 seneye yakın bir süre Bilkentte öğretim görevlisi olarak çalışıyorum. Lise yıllarımdan bu yana içinde bulunmak istediğim sektör sinema. Ancak üniversiteyi başka bir alan üzerine okumak zorunda kaldım. Uzun yıllar boyu sinemayla uğraştım yönetmen olarak metin yazarı olarak. Bunun getirmiş olduğu birikimleri de derslerimde öğrencilerime aktarmaya çalışıyorum.Her ne kadar Türkçe bölümünde görev alsamda… Hakan Leventoğlu : Sivaslı bir ailenin Ankara'da yaşayan tek üyesiyim. Üniversite için Ankaraya geldim o günden beri kendi çalışmalarıyla ayakta durmaya çalışan aynı zamanda yaptığı işlerden de çokça keyif alan birisiyim. Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar mezunuyum. Şu an kendime ait bir sanat galerim var ve senaristlik yapmaktayım. Kısa film denemelerine başlangıcınız nasıl oldu ? Ali Turan Görgü : Aslında herşey gibi bu da merakla başladı. Sinemaya olan ilgim çocukluğumdan beri var olan bir duygu. Çocukluk dönemimde anadoluyu konu edinen bir çok türk filmi izledim herkes gibi. Anadolu kökenli bir aileden geliyor olmam da o bölge de ki insanların hayatlarını inceleme fırsatını yarattı. Daha sonrasında bölgeyle ilgili birkaç deneme filmim oldu. Çok profesyonel çalışmalar değil di kendi arşivimde sakladığım denemeler. 2007 yılında kendi çabalarımla ilk kez bir set oluşturmayı başardım ve ilk kısa filmim olan ‘’DUVAR’’ isimli filmi çektim. Onun ardından 2008 de Herkes Bir Arada adlı çalışmaya başlayıp bitirdim. Son olarak da 2009 da Yoldaş ve Kurban: At isimli belgeselin altına imzamı attım. Hakan Leventoğlu : Üniversite yıllarında başlayan çok amatör bir işti benim için kısa film. Çok fazla sayıda denemem mevcut çoğunun konusunu ben bile unuttum. Daha sonrasında Üniversite yıllarımda bir özel yapım şirketinde çalışma fırsatı buldum. O dönem kamera arkası deneyimi elde edindim. Sonrasında ilk kameramı alma fırsatı buldum ve kayıt için tuşa bastım. O gün bugündür genellikle keyif için kısa filmler yapıyorum. Hala amatör ruhu taşıyorum. Ürettiğiniz kısa filmlerden / eserlerden hangisi sizin için daha yorucuydu ? Ali Turan Görgü : Belgesel çok yorucuydu diyebilirim. Özellikle montaj ve kurgu aşamalarında epey yorulduk ekip olarak. Aslında belgesel deyince akla gelen uzun metrajlı yapıtlar ancak benim belgeselim kısa metrajdı. Bir kısa film yönetmeni olarak uzun metraj yapıtlar üretmek zor. Şartlar çok fazla elvermiyor. Hakan Leventoğlu : Eskişehir de yaptığım bir çalışmam var ki hala dost ortamlarında konusu geçince güleriz. 2008 yılında bir gezi için Eskişehire gittim. O dönem Anadolu Üniversitesinde okuyan arkadaşlarım vardı. Gezi esnasında çok enterasan birşeyle karşılaştım ve kayda almak istedim. Anadolu üniversitesi kampüsünün dışında çok büyük bir duvar var. Tamamen üstü tel örgülerle kaplı. İlginçti bende kayda almaya başladım. Bir üniversiteden çok hapishane havasındaydı. 4 – 5 dakikalık sadece görüntünün olduğu sıfır montajlı düz bir çekimdi sadece. Neyse ben kayda devam ediyorum sadece duvarları çekerek. Yolun sonuna yaklaştığımda okulun 2 güvenlik görevlisi önümde duruyordu. Bana ne yaptığımı sordular çekim yaptığımı söyledim. Ardından nedenini sordular vs. derken bir anda kendimi güvenlik ekiplerinin odasında buldum. Kaydı izlediler pek bir şey de anlamadılar zaten. Sonra deli herhalde deyip serbest bıraktılar ilginç ama bir o kadar zorlu bir anıdır benim için. Daha sonrasında o filmi Eskişehir Bağımsız kısa film festivaline gönderdim ve 3.lük Ödülü aldım. Ne kadar ilginç değil mi ? Sizin için kısa film yönetmenliği profesyonel bir işmi yoksa amatör bir uğraş mı ? Ali Turan Görgü : Aslında ikisinin ortası. Yani biraz ondan biraz diğerinden. Profesyonel bir iş çünkü kamera arkası ekibiyle, çekimiyle, montajıyla uzun metrajlı projelerden hiçbir farkı yok. Ayrıca 7 – 8 gün ayrılması gereken bir süreç. Tabi ortaya koymak istediğiniz projeye bağlı bu. Öte yandan amatör bir iş. Çünkü amatör ruhun getirdiği heyecan ve istek olmasa emin olun çok ilgi çekici bir alan olmaz kısa film. Hakan Leventoğlu : Tamamen amatör bir iş. Kendi adıma kesinlikle profesyonellikten uzak bir çalışma. Zaten profesyonel kısa film diye bir şey litaratürde yoktur sanırım. Ama sorunuza gelirsek. Evet profesyonel bir iş çünkü şuan bu işten para kazanıyorum. O bakımdan kesinlikle profesyonel. Kısa film için maliyet önemli mi ? Eğer önemliyse ne kadarlık bir bütçe ayırmak gerek ? Ali Turan Görgü : Kendi filmlerimden örnek verecek olursam 1000 tl civarında en düşük prodüksüyonla bir eser ortaya koyabilirsiniz.Ama bu şart değil tabi ki. Çünkü sadece ufak bir el kamerası vasıtasıyla bile hiçbir ücret ödemeden de kısa film çekebilirsiniz. Anlayacağınız bu tamamen kişinin nasıl bir yapıt ortaya koymak istediğiyle alakalı. Hakan Leventoğlu : Çekim için nasıl bir kurgu yaptığınıza bağlı bu. Benim ortaya koyduğum birçok çalışma sıfır maliyetli işler. Ama materyal noktasında sıkıntı yaşanıyorsa o zaman en azından bir kamera edinmeniz şart onun haricinde kurgu ve montaj aşamaları için destek alacaksanız oraya verilecek meblağlar var. Hepsi bu. Kısacası bunun azami bir bütçesi yok. Tamamen kişiye kalmış. |
Sponsor veya sizin için maddi destek sağlayacak kurum / kişi bulabildiniz mi ? Ali Turan Görgü : Maalesef bulamadım. Sadece belgesel çalışmam için Kültür ve Turizm bakanlığından ufak bir bütçe koparabildim hepsi o. Diğer çalışmalarımın tüm aşamalarını, ekip giderleri de dahil olmak üzere cebimden karşıladım. Hakan Leventoğlu : Hayır bugüne kadar sponsor destekli hiçbir çalışmam yok.Olmadı. Kendim şuan genç arkadaşlara sponsorluk yapıyorum. Tabi farklı şekillerde.Şöyle ki herhangi bir ücret vermek yerine onlara materyal veriyorum düşük meblağlar karşılığında. Zaten talep edenlerin çoğu üniversite öğrencileri. Malzeme sıkıntısı yaşadınızmı. Nerelerden tedarik ettiniz ? Ali Turan Görgü : O konuda şanslıydım çünkü bir çok arkadaşım TRT ve Sanat Galerisi gibi yerlerde görev yapıyor. Tabiki malzemeler çok önemli bunun sıkıntısını yaşamak büyük problem. Ancak gereken ücretler karşılığında elde edebildim. Ama kendime ait bir kameram bile yok öyle söyleyebilirim. Hakan Leventoğlu : Kameramı aldıktan sonra herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Geçmişte, set arkası işler için çalıştığım yapım şirketiyle anlaştım sadece yaptığım tek bir film için hepsi o. Şuan yaptığım filmler için kendime ait olan materyalleri kullanıyorum. Festivaller ve Ödüller noktasında bir başarınız varmı ? Ali Turan Görgü : Evet var, profesyonel olarak yaptığım 3 eserimde festivallerin gösterim seçkilerinde yayınlandı. 2011 İkinci El 6. Uluslararası Film Festivali, Dar Alanda Kısa Filmleşmeler Bölümünde ‘’DUVAR’’ isimli çalışmam, 2012 ve 2013 tarihleri arasında düzenlenen İkinci el 7. Film festivali’nde Kısa Film Bölümü gösterimlerinde ve Dikili kısa film festivalinde ‘’Herkes Bir Arada’’ isimli kısa filmim ve Belgesel Bölümü gösterimlerinde Yoldaş ve Kurban: At isimli belgeselim gösterime konuldu. Herhangi bir ödül almadım. Zaten ödül için de göndermedim Hakan Leventoğlu : Hikayesini anlattığım ‘’Üniversitehane’’ isimli çalışmayı Eskişehir Bağımsız Film Festivaline gönderdim orda 3. lük ödülü aldım. Onun haricinde ‘’KİBRİT’’ isimli bir kısa film çalışmam vardı o da İstanbul’da İKSV’nin düzenlediği bir etkinlikte izleyiciye sunuldu. Ama çok faal bir festival takipçisiyimdir.Mümkün oldukça gösterimleri kaçırmamaya dikkat ederim Son olarak kısa film çekmek isteyen amatör ruhlar için hangi önerilerde bulunursunuz ? Ali Turan Görgü : Herşeyden önce o amatör ruhu kaybetmemek gerek. Çünkü onu kaybettiğinizde yaptığınız işin hiçbir değeri kalmıyor. Şöyle ki bir kısa film için bazı kişiler çok büyük bütçeler ve ciddi prodüksüyon altında çalışmalar yapıyorlar. Ortaya çıkan eser güzel olabiliyor ancak o amatör ruh olmadığı için bir kısa film değil daha çok uzun metrajlı bir yapıtın fragmanı tadında bir şey çıkıyor ortaya.Benim açımdan tercih edilmeyen bir durum. İkincisi eğer kafalarına koydularsa kısa film çekmeyi hemen başlasınlar ve kendi hayal güçlerinde oluşturdukları bir kurguyu direk kayda alsınlar.Bir yerden başlamak gerek. Hakan Leventoğlu : Bu tamamen keyif işi. İlk başlayacak arkadaşlar çok fazla materyal arayışına giriyorlar.Donanımlı pahalı kameralar, Işık, tepe mikrofonu gibi. Ama bunların hiçbirine gerek yok çünkü söylediğim gibi sadece çekmek yeterli. Amatörlük esas olması gereken şey. Tüm bunların dışında beğinilip beğenilmeme korkusu yaşanmamalı çünkü bu sadece senin eserin sen keyif alabiliyorsan yaptığın filmden gerisi önemli değil. Sadece keyif almak bence tüm mesele bu. |