YÜKSEKÖĞRETİMDE
KADININ LİDERLİĞİ SORUNU
Zeynep Güven
[email protected]
17.04.2015
Eğitim-Sen, Türkiye’de kadın akademisyenlerin yaşadığı zorlukları düzenlediği panelde masaya yatırdı.Kadın akademisyenler Sevgi Uçan Çubukçu, Zeynep Kıvılcım, Burcu Şentürk ve Deniz Kimyon kadın akademisyenlerin karşılaştıkları baskıları, cam tavanları ve buna karşı mücadelelerini anlattı.
Eğitim-Sen 13 Mart Cumartesi günü Muş’ta düzenlediği panelde “Akademide Kadın Olmak” konusunu tartıştı. Panelin Muş’ta düzenlenmesi tesadüf değildi. Muş Alparslan Üniversitesi’nde Eğitim Sen üyesi bir araştırma görevlisi olan Deniz Kimyon iki yıldır işten atılma, mahkemeyi kazanıp işe dönme, görevlendirilmesinin yapılmaması gibi sorunlarla mücadelede ediyor.
Saat 17.00’de başlaması planlanan panel, öğle saatlerinde katıldıkları basın açıklamasında 14 kişiyle birlikte gözaltına alınan Eğitim Sen Muş Kadın Sekreteri Ayzer Kavşut ile Deniz Kimyon’un serbest bırakılması beklenerek saat 19.00’da başladı. Deniz Kimyon’un moderatörlüğündeki panelde İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Doç. Dr. Sevgi Uçan Çubukçu ve Doç. Dr. Zeynep Kıvılcım ve Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Dr. Burcu Şentürk akademide kadın olmak deneyimlerini ve mücadele yöntemlerini konuştu .
Avrupa'dan iyiyiz ama...
Ege Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Burcu Şentürk kadınların akademi alanında sayısının görünür olduğuna fakat yönetici katına çıktıkça kadın sayısının azaldığına dikkat çekerek “Türkiye'de yükseköğretim kurumlarında öğrencilerin yüzde 45'i, akademisyenlerin yüzde 40.8'i, profesörlerin yüzde 27.6'sı kadın. Kadın akademisyen oranı da Batılı ülkelere oranla oldukça yüksek. Ancak kadınlar akademik kariyer basamaklarında yükselmeye ve yöneticilik aşamasına doğru gelmeye başladıklarında bu durum aleyhlerine dönüyor. Üniversitelerin sayısı artmasına rağmen bir türlü kadın yöneticilerin, kadın rektörlerin sayısı artmıyor.” dedi.
Kadın rektör sayısı 10
Nasıl oluyor da kadına ilk seçme hakkı veren ülkelerden biri olmasına rağmen Türkiye'de kadınların rektör ya da fakülte dekanları olarak sayıları bir türlü artmıyor? Akademisyenlikte sayıları erkeklerle neredeyse eşit olan bu kadınlar yöneticilik söz konusu olduğunda neden birden ortadan kayboluyorlar?
“Akademide kadın olmak” panelinde konuşan Dr. Burcu Şentürk, 2013 Dünya Ekonomi Forumu Cinsiyet Ayrımcılığı raporunda 136 ülke arasında Türkiye’nin 20. olduğuna vurgu yaptı. Kadınların bilim dünyasında yer almasının uzun yıllar aldığını anlatan Şentürk “2013 itibariyle Türkiye’de toplam 179 vakıf ve devlet üniversitesinde görev yapan kadın rektor sayısı sadece 10. Evde reis erkektir, evi o yönetir kadın sadece ona asistanlık yapar anlayışı akademik hayatta da devam ediyor. ‘Yönetici olamazsın ancak destek olursun’ deniyor. Üniversiteler de Türkiye’nin giderek muhafazakârlaşan yapısının bir parçası. Bu yüzden akademide kadınların sayısı görünür bir çoğunlukta fakat yönetici katına çıkamıyoruz. ” diye konuştu.