Dilay Özcan
Bilkent Üniversitesi öğrencileri ve öğrenci kulüpleri, başta Hayvan Dostları Kulübü olmak üzere köpek ve kedilerin kampüs içinde yaşayabilmeleri için uğraş veriyor. Ancak bu uğraşlar Bilkent Üniversitesi’nin ilgili birimlerinin verdiği gerekçelerle istenilen sonucu vermiyor. Kampüsün geçen sene itibariyle 5 bin dönümlük arazisinde bilinen üç tane köpeği vardı, Toprak, Şapşik ve Ateş... Yaklaşık bir ay önce, iki yıldır kayıp olan Ateş köpek okulda bulundu! Ateş köpeğin kampüse geri dönmesi üzerine Bilkent Üniversitesi Hayvan Dostları Kulübü, Ateş'in kampüste kalması için harekete geçti.
Bilkent Üniversitesi Kampüsü’nün en sevilen sakinlerinden birisi olan kayıp köpek Ateş, iki yıl aradan sonra yeniden kampüste ortaya çıktı. Ateş, iki yıl önce kaybolmuş, her yerde aranmasına karşın bulunamamıştı. Ateş’in esrarengiz bir şekilde ortaya çıkmasıyla sevinen Bilkentli hayvanseverlerin sevinçleri ise kursaklarında kaldı. Çünkü Ateş, çoğu hayvanseverin kampüste barınmasını desteklemesine karşın arkadaşları Toprak ve Şapşik’le birlikte kampüste yaşayamayacak. Bilkent Güvenlik Birimi, kampüs sakinlerine saldırması ve kuduz tehlikesi gibi nedenlerle Ateş'in kampüste barınmasının mümkün olmadığını belirtiyor. Kampüsteki Hayvan Dostları Kulübü gibi hayvanları koruma dernekleri sözcüleri ise Ateş’in arkadaşları Toprak ve Şapşik'le
yaşamasının en doğrusu olduğunu belirterek, Bilkentlileri Ateş’in evine dönmesini desteklemeleri için duyarlı olmaya çağırıyor.
"Ateş köpek 2 yıla aşkın süredir kayıptı."
Ateş köpek 2 yıldır kampüste görülmemişti. Ateş köpeğin kaybolmasından beri biri mi sahiplendi yoksa onu alıp attı mı bilinmiyordu. Hayvan Dostları Kulübü her yerde onu aramış ancak çabalar sonuçsuz kalmıştı. 9 Ekim günü okula tekrar geldi. Biri geri mi bıraktı yoksa kendi mi geldi bilinmiyor. Ateş olduğunu anladıkları an güvenlik müdürü ile konuşan Hayvan Dostları Kulübü aldıkları yanıt karşısında hayal kırıklığına uğradı; çünkü Ateş, kampüs sakinlerinin şikâyetleri nedeniyle okulda istenmiyor.
"Ateş’in gitmesi için mail ve müracaatlar aldık."
Türkiye’nin en büyük ikinci kampüsüne sahip olan Bilkent Üniversitesi, kampüste yaşayan diğer hayvanlarla ilgili ikiye bölünmüş durumda. Kampüste yaşayan sakinlerin bir kısmı kedi ve köpeklerin varlığından rahatsız olmazken diğer sakinler onları kampüste istemiyor. Kampüste 25 bin kişinin olduğunu söyleyen Bilkent Üniversitesi Güvenlik Müdür ü Ahmet Özkan, mail ve müracaatlar aldıklarını, hayvan severler kadar onları sevmeyen ve alerjisi olanların da bu kampüste yaşadığını belirtti. Ateş köpeğin okulda istenmemesi iddiasına ise şöyle yanıt verdi: "Ateş her zaman insan canlısı değil, bazen gösterdiği davranışlar insanları ürkütebiliyor. Sonuçta hayvanların ne zaman ne şekilde tepki göstereceklerini bilmiyoruz."
"Hayvanlardan korkmanın çözümü onları uzaklaştırmak değil."
2014’te kurulan Hayvan Dostları Kulübü, Bilkent Üniversitesi içinde yaşayan hayvanların yiyecek, sağlık gibi ihtiyaçlarıyla ilgileniyor. Tamamı gönüllü çalışanlardan oluşan bu öğrenci kulübü aynı zamanda Ateş köpek ve kampüste istenmeyen tüm hayvanlar için mücadele yürütüyor. Hayvan Dostları Kulübü için gönüllü olarak çalışan mezun Hande Şiri yapılan uygulamalar için temel olarak hayvanlardan korkan insanları temel aldıklarını, bunun da onlara doğru bir uygulama olarak gelmediğini söyledi. Bilkent Üniversitesi'nin sahip olduğu doğal yaşam alanına vurgu yapan Şiri, "Dünya'da yaşayıp yeşil bir kampüste okuyup hayvanlardan korkmanın çözümü onları uzaklaştırmak olmamalı. İnsanlar önce kendi fobilerini yenmek yerine güvenliğe koşup şikâyet etmeleri kampüsteki canlıların yaşamlarını zorlaştırıyor." dedi. Ateş'in kampüsten uzaklaştırılma nedeniyle ilgili ise Şiri şöyle konuştu: "Ateş oyun oynamaya çalışan bir köpekti, o daha çok insan canlısıydı. O yüzden göze battı. Zararsız ve saldırgan olmayan bir köpek olmasına rağmen okuldan çok kez uzaklaştırıldı."
"Köpekler, kampüse yerleştirilen tuzak kafesler aracılığıyla yakalanıp kampüsten uzaklaştırıldı."
Hayvan Dostları Kulübü tarafından dillendirilen başka bir iddia ise, üniversitenin güvenlik görevlileri tarafından köpeklerin yıllardır kovalandığı ve kampüs içine yerleştirilen tuzak kafesler aracılığıyla yakalanıp kampüsten uzaklaştırıldığı... Hatta geçen sene uzun uğraşlar sonucu bir ormanda hasta halde bulunan Ateş köpek, kampüse geri getirildikten kısa süre sonra tekrar yakalanıp götürülmüş. Ancak üniversite güvenliğinin bu konuda bilgi vermemesi sebebiyle hayvanseverler onu bir daha bulamamıştı.
"Yapılan tüm uygulamalar yasal…"
İddiaları sorduğumuz Güvenlik Müdürü Özkan gerçekleşen bu uygulamanın yasal olduğunu ve
kampüste yaşayanlar için karşılıklı güveni sağlamak amacıyla yapıldığını ifade ederek "ODTÜ, Bilkent, Çayyolu kuduz bölgesi, bu yüzden Çankaya Belediyesi'nin barınağı ile birlikte çalışıyoruz. Kampüsteki hayvanlarımızın aşıları düzenli olarak yapılıyor. Yapılmak zorunda da... Biz Doğu Kampüs'ten çıkıp Merkez Kampüs'e yürümeyi tercih eden öğrencilerimizin güvenliğini sağlamak zorundayız. Yapılan bu uygulamaların hepsi yasal ve hayvanların sağlıklı yaşamları için," diyerek konuya duygusal bakılmaması gerektiğini belirtti.
Peki, çözüm ne olacak?
Hayvan Dostları Kulübü konuyla ilgili sosyal medya ve çevrimiçi platformlarda kampanyalar yürüttü. Ancak imza kampanyası ses getirmedi ama mücadele vermekten de vazgeçmiyorlar. Change.org'da başlatılan "Bilkent Üniversitesi, kampüsündeki az sayıda köpeği kovmaya çalışmaktan vazgeçsin! " başlıklı kampanyanın istenilen hedefe ulaşmadığını söyleyen Hande Şiri, bu yıl yönetime ulaşmak için yeni bir proje hazırlamaya başladıklarını söyledi. Projenin, hayvansevenler ve hayvanların kampüste yaşamalarını destekleyenler adına bir kanıt oluşturacağını, Bilkent Üniversitesi kampüsünde, onlardan korkanların olduğu kadar onları sevenlerin de varlığını göstereceğini belirtti. Projenin kampüs içi yaşam alanı oluşturacağını ve böylece iki tarafın da birbirlerine zarar vermeden yaşayacağını sözlerine ekleyen Şiri "Birçok üniversite rektörlük destekli
doğal yaşamı koruyor, buna Başkent ve Hacettepe Üniversiteleri de çok güzel bir örnektir," diyerek
projenin başka örneklerinin olduğunu belirtti.
Ateş köpek Hayvan Dostları Kulübü'nün anlaşmalı olduğu GAGA Veteriner Kliniği tarafından sahiplenildi. O artık güvenli ellerde... Ancak Bilkent Üniversitesi için kıvanç kaynağı olan 5 bin dönümlük arazide yeni ayrılıkların yaşanmaması için Hayvan Dostları Kulübü tüm Bilkentlilerin desteklerini bekliyor.
Bilkent Üniversitesi öğrencileri ve öğrenci kulüpleri, başta Hayvan Dostları Kulübü olmak üzere köpek ve kedilerin kampüs içinde yaşayabilmeleri için uğraş veriyor. Ancak bu uğraşlar Bilkent Üniversitesi’nin ilgili birimlerinin verdiği gerekçelerle istenilen sonucu vermiyor. Kampüsün geçen sene itibariyle 5 bin dönümlük arazisinde bilinen üç tane köpeği vardı, Toprak, Şapşik ve Ateş... Yaklaşık bir ay önce, iki yıldır kayıp olan Ateş köpek okulda bulundu! Ateş köpeğin kampüse geri dönmesi üzerine Bilkent Üniversitesi Hayvan Dostları Kulübü, Ateş'in kampüste kalması için harekete geçti.
Bilkent Üniversitesi Kampüsü’nün en sevilen sakinlerinden birisi olan kayıp köpek Ateş, iki yıl aradan sonra yeniden kampüste ortaya çıktı. Ateş, iki yıl önce kaybolmuş, her yerde aranmasına karşın bulunamamıştı. Ateş’in esrarengiz bir şekilde ortaya çıkmasıyla sevinen Bilkentli hayvanseverlerin sevinçleri ise kursaklarında kaldı. Çünkü Ateş, çoğu hayvanseverin kampüste barınmasını desteklemesine karşın arkadaşları Toprak ve Şapşik’le birlikte kampüste yaşayamayacak. Bilkent Güvenlik Birimi, kampüs sakinlerine saldırması ve kuduz tehlikesi gibi nedenlerle Ateş'in kampüste barınmasının mümkün olmadığını belirtiyor. Kampüsteki Hayvan Dostları Kulübü gibi hayvanları koruma dernekleri sözcüleri ise Ateş’in arkadaşları Toprak ve Şapşik'le
yaşamasının en doğrusu olduğunu belirterek, Bilkentlileri Ateş’in evine dönmesini desteklemeleri için duyarlı olmaya çağırıyor.
"Ateş köpek 2 yıla aşkın süredir kayıptı."
Ateş köpek 2 yıldır kampüste görülmemişti. Ateş köpeğin kaybolmasından beri biri mi sahiplendi yoksa onu alıp attı mı bilinmiyordu. Hayvan Dostları Kulübü her yerde onu aramış ancak çabalar sonuçsuz kalmıştı. 9 Ekim günü okula tekrar geldi. Biri geri mi bıraktı yoksa kendi mi geldi bilinmiyor. Ateş olduğunu anladıkları an güvenlik müdürü ile konuşan Hayvan Dostları Kulübü aldıkları yanıt karşısında hayal kırıklığına uğradı; çünkü Ateş, kampüs sakinlerinin şikâyetleri nedeniyle okulda istenmiyor.
"Ateş’in gitmesi için mail ve müracaatlar aldık."
Türkiye’nin en büyük ikinci kampüsüne sahip olan Bilkent Üniversitesi, kampüste yaşayan diğer hayvanlarla ilgili ikiye bölünmüş durumda. Kampüste yaşayan sakinlerin bir kısmı kedi ve köpeklerin varlığından rahatsız olmazken diğer sakinler onları kampüste istemiyor. Kampüste 25 bin kişinin olduğunu söyleyen Bilkent Üniversitesi Güvenlik Müdür ü Ahmet Özkan, mail ve müracaatlar aldıklarını, hayvan severler kadar onları sevmeyen ve alerjisi olanların da bu kampüste yaşadığını belirtti. Ateş köpeğin okulda istenmemesi iddiasına ise şöyle yanıt verdi: "Ateş her zaman insan canlısı değil, bazen gösterdiği davranışlar insanları ürkütebiliyor. Sonuçta hayvanların ne zaman ne şekilde tepki göstereceklerini bilmiyoruz."
"Hayvanlardan korkmanın çözümü onları uzaklaştırmak değil."
2014’te kurulan Hayvan Dostları Kulübü, Bilkent Üniversitesi içinde yaşayan hayvanların yiyecek, sağlık gibi ihtiyaçlarıyla ilgileniyor. Tamamı gönüllü çalışanlardan oluşan bu öğrenci kulübü aynı zamanda Ateş köpek ve kampüste istenmeyen tüm hayvanlar için mücadele yürütüyor. Hayvan Dostları Kulübü için gönüllü olarak çalışan mezun Hande Şiri yapılan uygulamalar için temel olarak hayvanlardan korkan insanları temel aldıklarını, bunun da onlara doğru bir uygulama olarak gelmediğini söyledi. Bilkent Üniversitesi'nin sahip olduğu doğal yaşam alanına vurgu yapan Şiri, "Dünya'da yaşayıp yeşil bir kampüste okuyup hayvanlardan korkmanın çözümü onları uzaklaştırmak olmamalı. İnsanlar önce kendi fobilerini yenmek yerine güvenliğe koşup şikâyet etmeleri kampüsteki canlıların yaşamlarını zorlaştırıyor." dedi. Ateş'in kampüsten uzaklaştırılma nedeniyle ilgili ise Şiri şöyle konuştu: "Ateş oyun oynamaya çalışan bir köpekti, o daha çok insan canlısıydı. O yüzden göze battı. Zararsız ve saldırgan olmayan bir köpek olmasına rağmen okuldan çok kez uzaklaştırıldı."
"Köpekler, kampüse yerleştirilen tuzak kafesler aracılığıyla yakalanıp kampüsten uzaklaştırıldı."
Hayvan Dostları Kulübü tarafından dillendirilen başka bir iddia ise, üniversitenin güvenlik görevlileri tarafından köpeklerin yıllardır kovalandığı ve kampüs içine yerleştirilen tuzak kafesler aracılığıyla yakalanıp kampüsten uzaklaştırıldığı... Hatta geçen sene uzun uğraşlar sonucu bir ormanda hasta halde bulunan Ateş köpek, kampüse geri getirildikten kısa süre sonra tekrar yakalanıp götürülmüş. Ancak üniversite güvenliğinin bu konuda bilgi vermemesi sebebiyle hayvanseverler onu bir daha bulamamıştı.
"Yapılan tüm uygulamalar yasal…"
İddiaları sorduğumuz Güvenlik Müdürü Özkan gerçekleşen bu uygulamanın yasal olduğunu ve
kampüste yaşayanlar için karşılıklı güveni sağlamak amacıyla yapıldığını ifade ederek "ODTÜ, Bilkent, Çayyolu kuduz bölgesi, bu yüzden Çankaya Belediyesi'nin barınağı ile birlikte çalışıyoruz. Kampüsteki hayvanlarımızın aşıları düzenli olarak yapılıyor. Yapılmak zorunda da... Biz Doğu Kampüs'ten çıkıp Merkez Kampüs'e yürümeyi tercih eden öğrencilerimizin güvenliğini sağlamak zorundayız. Yapılan bu uygulamaların hepsi yasal ve hayvanların sağlıklı yaşamları için," diyerek konuya duygusal bakılmaması gerektiğini belirtti.
Peki, çözüm ne olacak?
Hayvan Dostları Kulübü konuyla ilgili sosyal medya ve çevrimiçi platformlarda kampanyalar yürüttü. Ancak imza kampanyası ses getirmedi ama mücadele vermekten de vazgeçmiyorlar. Change.org'da başlatılan "Bilkent Üniversitesi, kampüsündeki az sayıda köpeği kovmaya çalışmaktan vazgeçsin! " başlıklı kampanyanın istenilen hedefe ulaşmadığını söyleyen Hande Şiri, bu yıl yönetime ulaşmak için yeni bir proje hazırlamaya başladıklarını söyledi. Projenin, hayvansevenler ve hayvanların kampüste yaşamalarını destekleyenler adına bir kanıt oluşturacağını, Bilkent Üniversitesi kampüsünde, onlardan korkanların olduğu kadar onları sevenlerin de varlığını göstereceğini belirtti. Projenin kampüs içi yaşam alanı oluşturacağını ve böylece iki tarafın da birbirlerine zarar vermeden yaşayacağını sözlerine ekleyen Şiri "Birçok üniversite rektörlük destekli
doğal yaşamı koruyor, buna Başkent ve Hacettepe Üniversiteleri de çok güzel bir örnektir," diyerek
projenin başka örneklerinin olduğunu belirtti.
Ateş köpek Hayvan Dostları Kulübü'nün anlaşmalı olduğu GAGA Veteriner Kliniği tarafından sahiplenildi. O artık güvenli ellerde... Ancak Bilkent Üniversitesi için kıvanç kaynağı olan 5 bin dönümlük arazide yeni ayrılıkların yaşanmaması için Hayvan Dostları Kulübü tüm Bilkentlilerin desteklerini bekliyor.